Kanser kadar tehlikeli olan ve çağımızın vebası olarak adlandırılan obezitenin her geçen gün daha çok kişinin yaşamını etkilediğini belirten Memorial Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü'nden Op. Dr. Yasin Uçar, obezite cerrahisinin, birçok avantaj sağlayarak kişinin yaşamına sağlıkla devam etmesine olanak verdiğini söyledi. 'Hareketsiz yaşam tarzının yaygınlaşması ve fast food yemek kültürünün gelişmesi ile daha fazla tetiklenen obezite; kanser, diyabet, apne sendromu, tansiyon gibi birçok yan hastalığın gelişmesine neden olarak vücut sağlığının bozulmasına sebep oluyor.' diyen Uçar, 'Obezite cerrahisinin kozmetik amaçlı değil, tamamen hastalık tedavisi için yapılması gerekiyor.' şeklinde konuştu.

Obezite cerrahisi ve faydaları ile ilgili bilgi veren Memorial Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü'nden Op. Dr. Yasin Uçar yaptığı açıklamada şöyle konuştu: 'Vücut yağ kütlesinin, yağsız kütlesine oranının artması ile karakterize kronik bir hastalık olan obezite, beden kitle indeksi ölçütüyle tanımlanır. Genetik yatkınlık, yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik, çevresel etkenler ve hormonal hastalıkların neden olduğu obezitenin en önemli nedeni, harcanandan fazla kalori alınmasıdır. Kronik bir hastalık olan obezite vücuttaki tüm organ ve sistemlerin işleyişini bozarak kişinin sağlığına ciddi zararlar verir.'

'PSİKOLOJİK SORUNLARA DA YOL AÇIYOR'

Uçar, obezitenin vücuda verdiği zararları şöyle sıraladı:

•Yüksek beden kitle indeksine sahip bireylerin tüm organları, vücut ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla çalışmakta ve bu durum organlar ile tüm organizmanın ömrünü kısaltmaktadır.

•Kilo ile beraber oluşan kan şekeri dengesizlikleri insülin direnci ve diyabet hastalığının ortaya çıkmasına, uzun vadede ise damar sağlığının bozulmasına sebep olur. Damar sağlığının bozulması ise kalp, böbrek ile beyin gibi önemli organların kanlanmasını ve beslenmesini bozar.

•Kilo fazlalığına bağlı metabolik sendrom ve uyku apne sendromu ortaya çıkmaktadır. Bu rahatsızlıklar da dokularda oksijenlenme azlığına ve akciğerler ile kalp damarlarında hasarlanmaya neden olur.

•Daha fazla kiloyu taşımak zorunda olan kas iskelet sistemi mekanik olarak yıpranır. Aşırı kilosu olanlarda bel, diz, boyun ve omuz dokusu hasarı ile ağrıları, toplumdaki normal kiloya sahip kişilere göre çok daha erken başlar.

•Hormonal dengedeki bozukluklar kadınlarda adet düzen değişiklikleri, ovulasyon (yumurtlama) sorunları, erkeklerde cinsel fonksiyon bozuklukları ve en sonunda infertiliteye yani kısırlığa sebep olabilir.

•Kişinin sosyal ve iş yaşamından uzaklaşmasına sebep olarak özgüven eksikliği ve psikolojik sorunlara yol açar.

'OBEZİTE CERRAHİSİ ÜÇ TEMEL MEKANİZMA İLE KİLO VERDİRİR'

Aşırı kilolu olan hastalarda uygulanan obezite cerrahisinin gıda alımını kısıtlamak, iştahı azaltmak ve alınan gıdalardaki emilimi bozmak üzere üç temel mekanizma ile hastalara kilo verdirmeyi hedeflediğini belirten Uçar konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Bazen bu üç mekanizmanın birlikteliği esasına dayanan gastrik by-pass operasyonları, bazen de toplumda tüp mide ameliyatları olarak bilenen gıda alımını kısıtlayıp iştah azaltıcı sleeve gastrektomi operasyonları uygulanır. Tüp mide operasyonlarında mide, kılavuz tüp kullanılarak büyük kenarı boyunca hacminin yüzde 75-80'lik kısmı, özel kesici dikici cihazlar kullanılarak çıkarılır. Böylelikle mide hacmi küçültülmüş, dolayısıyla alınan gıdaların hacmi de kısıtlanmış olur. Ayrıca 'Ghrelin' denilen iştah arttırıcı hormonu salgılayan hücre grubunun bulunduğu midenin kubbe kısmının çıkartılması da iştah azalmasını sağlar. Çift yönlü bir etki ile ameliyat sonrası dönemde hastalar diyetisyen takibi ile de sağlıklı ve hızlı bir kilo verme sürecine girer.'

'CERRAHİ YAŞAM KONFORUNU ARTIRIR'

Op. Dr. Yasin Uçar, obezite cerrahisinin hastaya sağladığı 7 önemli avantajı da şöyle sıraladı:

•Kilo vermede ve kiloya bağlı oluşan yandaş hastalıkların önlenmesi ve tedavi edilmesinde kanıtlanmış, etkinliği olan tek yöntem olan obezite cerrahisi, yapılan çalışmalara göre obeziteye bağlı ölümlerin azalmasını sağlar.

•Kanser görülme sıklığını azaltır.

•Diyabet, hipertansiyon koroner arter hastalığı, osteoartrit, uyku apne sendromu gibi obezite ilişkili hastalıklara en etkin şekilde çözüm olur.

•Yaşam konforunu artırır.

•Böbrekler, gözler, damarlar, karaciğer ve üreme sistemi organları normal işleyişine kavuşur.

•İş gücü kaybı, yandaş hastalıklardan kaynaklı tedavi maliyetlerinin düşürülmesini sağlar.

•Hastanın psikolojisi düzelir, sosyal ve iş yaşamına katılımı artar.

Editör: Haber Merkezi