Gözyaşı sisteminin yapılarının gebeliğin 5'inci haftasında, gözyaşı kanalının ise gebeliğin 8'inci haftasında oluşmaya başladığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, 'Bu oluşum ve gelişim gebelik süresince devam eder. Gözyaşı, gözyaşı bezinde oluşur küçük kanalcıklar aracılığıyla keseye dolar ve gözyaşı kanalı ile burun boşluğuna akar. Göz kapak kaslarının kasılması gözyaşını burun boşluğuna akıtmak için bir pompa etkisi yapar. Bu sistemin herhangi bir yerinde olan tıkanıklık göz sulanması ile sonuçlanır' diye konuştu. Yeni doğan bebeklerde görülen gözyaşı tıkanıklığının sistem boyunca herhangi bir yerde olabileceği gibi büyük oranda gözyaşı kanalının buruna açıldığı yerde görüldüğünün altını çizen Yılmaz, 'Şikayetler doğumdan sonra birkaç hafta içinde başlar. Genellikle ilk bulgu sulanmadır. Ancak durum devam ettikçe sulanmaya halk arasında çapaklanma diye bilinen sarı renkte akıntı da eşlik eder' dedi. Bebeklerde göz sulanmasının en sık sebebinin gözyaşı kanal tıkanıklığı olmasına rağmen başka sebeplerin de olabileceğine dikkat çeken Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, 'Bunlardan en önemlisi doğumsal glokom, yani göz tansiyonudur. Ayırıcı tanıda muhakkak göz önünde bulundurulmalıdır. Doğumsal glokom kanal tıkanıklığına göre çok daha ciddi bir durumdur. Ayrıca kanalı tıkayan basit doğumsal bozukluğun yanı sıra tümörler ve kistler de göz önünde bulundurulmalı' açıklamasını yaptı.

'TEDAVİ, SULANMANIN SEBEBİNE GÖRE YAPILIR'

Teşhisin dikkatli bir muayene ile başladığını vurgulayan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, 'Göz sulanmasının karakteri, eşlik eden başka bulguların varlığı büyük oranda fikir verir. Gerek duyulması halinde bebeğin uyutularak muayenesi, göz tansiyon ölçümü, korneanın çapı ölçümü, gözyaşı yolları görüntüleme gibi ek tetkiklere başvurulabilir' dedi. Tedavinin sulanmanın sebebine göre yapılması gerektiğini hatırlatan Yılmaz, 'Sıklıkla sebep doğumsal kanal darlığı veya tıkanıklığı olduğu için bu durumda tedaviyi ikiye ayırmak gerekir. Başlangıçta girişimsel olmayan tedavi önerilir, bu tedavide ana unsur gözyaşı kesesine yapılan masajdır. Burada amaç keseye masaj yapılarak kese içindeki basıncı artırıp kanal ucundaki tıkanıklığa sebep olan zarı açmaya yöneliktir. Uygun masaj ile olguların çoğu 1 yaşa kadar düzelmektedir. Masaj haricinde, gözdeki sulanma sarı akıntıya dönüyorsa bir enfeksiyon olduğu düşünülerek gerekli tedavi yapılmalı' şeklinde konuştu.

'ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ'

İkinci tedavi seçeneğinin ise masaj yapılmasına rağmen bir yaşına kadar düzelmeyen durumda veya bebeğin bir yaştan daha küçük fakat kontrol edilemeyen gözyaşı yolları enfeksiyon durumlarında gözyaşı yolları sondalama işleminin olduğunu hatırlatan Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, 'Bu işlem genel anestezi altında yapılır ancak kısa süreli bir işlemdir. Bebeğin çok uzun süre anestezi alması gerekmez. İşlem önemli oranda sonuç verir' açıklamasında bulundu. Basit kanal tıkanıklığı dışında olan sulanma sebeplerinin tedavisinin ise tamamen nedene yönelik olduğunu hatırlatan Yılmaz, 'Doğumsal glokom öncelikle düşünülmesi gereken ciddi bir durumdur. Bu durumda ilaç tedavisinden cerrahi girişimlere kadar tedavi yöntemleri vardır. Gözyaşı sistemini tıkayan tümör, kist gibi durumlarda da yine sebebe yönelik tedaviler yapmak gerekir' dedi. Kanal tıkanıklığı durumunda eğer geç kalınırsa sık enfeksiyona bağlı birtakım komplikasyonların oluşabileceğini hatırlatan Yılmaz, 'Ayrıca sondalama işleminin başarısı 12-15 aydan sonra her geçen gün azalmaktadır. Erken teşhis durumunda sondalama gibi basit bir girişimle sorun çözülecek iken bir yaştan sonra daha büyük ameliyatlara ihtiyaç olacaktır. Doğumsal glokomun geç teşhis edilmesi de ciddi kalıcı görme kaybına sebep olabilir' uyarısında bulundu.

Editör: Haber Merkezi