Kahve, özellikle Türkiye'de son derece fazla tüketilen içeceklerin başında geliyor. Yemeklerden sonra bir fincan Türk kahvesinin yanı sıra farklı kahve alışkanlıklarımız da olabiliyor. Toz kahvelerin yanı sıra latte, Americano, espresso ve benzeri çekirdek kahve bazlı içecekler de bunlar arasında gösterilebilir. Bazılarımız kahveyi diğer insanlardan daha fazla içebiliyoruz. Örneğin A kişisi günde bir bardak kahve içerken B kişisi günde bir karaf kahve içmeden yapamayabiliyor. Bu tarz karşılaştırmalar da her zaman 'O kadar kahve içme, zararlı' yorumları ortaya çıkarabiliyor Peki, kahve gerçekten de zararlı mı? Birçok şeyde olduğu gibi kahvenin de fazlasının zararlı olduğu söylenebilir ancak kahvenin vücuda yararları da mevcut.

BEYİN FONKSİYONLARINI ARTTIRIYOR

Kahve, kahve çekirdeklerinin içerisindeki besin maddeleri bakımından oldukça zengin bir sıcak içecek olarak biliniyor. Kafein de dünyada en yaygın olarak tüketilen psikoaktif madde olarak kendini gösteriyor. Alkolsüz içecekler, çay ve çikolataların hepsinde kafein olsa da kahve, kafeini alabileceğiniz en büyük kaynak olarak biliniyor. Tek bir fincandaki kafein 30-300 miligram arasında değişiklik gösterse de ortalama bir fincanda 90-100 miligram civarında kafein olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra kafein bilinen bir uyarıcıdır. Beyninizde, 'adenozin' adı verilen bir inhibitör nöroileticinin (beyin hormonu) fonksiyonunu bloke ediyor. Adenozini bloke eden kafein, beyninizdeki aktiviteyi arttırıyor ve norepinefrin ve dopamin gibi diğer nöroileticileri salgılıyor. Bu da yorgunluğu azaltıyor ve daha uyanık hissetmenizi sağlıyor. Sayısız araştırma, kafeinin beyin fonksiyonunda kısa süreli bir artışa yol açabileceğini; ruh halini, tepki süresini, dikkat ve genel bilişsel fonksiyonu iyileştirdiğini gösteriyor. Kafein ayrıca metabolizmayı yüzde 3-11 oranında artırabilir ve egzersiz performansında ortalama olarak yüzde 11-12 oranında artışa sebep olabilir. Ancak, bu etkilerin bazıları kısa vadelidir. Her gün kahve içerseniz bir tolerans geliştirirsiniz ve bunun sonucunda etkilerini eskisi kadar hissetmezsiniz.

KANDAKİ YAĞ ORANINI DÜZENLİYOR

Kahve içeriğinde, 1000'den fazla biyoaktif bileşik bulunduran karmaşık bir bileşik. Bunlardan sağlık üzerine etkili olanların kafein, diterpen alkoller ve klorojenik asit olduğunu söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, 'Kardiyovasküler hastalıklar, kanser, diyabet, hipertansiyon, aritmi ve osteoporoz üzerinde etkili olduğu ve bazen de çelişkili çalışmalar mevcut. Kafein miktarı kahvenin türüne, kavrulma derecesi ve pişirme yöntemine göre farklılık gösterir. Hatta aynı standartlarda hazırlanan kahveler arasında da kafein miktarlarının farklı olabildiği görülmüş' dedi. Kahvenin yapısında kafeinden ziyade diğer bileşiklerin de antioksidan, antibakteriyel, kan şekeri dengeleyici, kan yağları düzenleyici etkilerinin bulunduğunu hatırlatan Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, 'Bu faydalı etkileri günlük 2-3 fincanı aşmamak üzere tespit edilmiş. Daha fazlası için zararlı etkilerini görebiliyoruz. Örneğin günlük 750 mg'dan fazla tüketilen kafein miktarı, kalsiyum ve magnezyum artışını arttırabiliyor. Bu da kemik sağlığı üzerinde olumsuz etki yapıyor. Hamilelik döneminde de kahve tüketimi günde 1-2 fincan olarak sınırlandırılmalı. Yine fazla miktarda kafein, uykusuzluk ve anksiyeteye sebep olabiliyor' uyarısında bulundu.

FAZLASI KALP-DAMAR HASTALIĞI RİSKİNİ ARTTIRIYOR

Kahve tüketiminin kalp damar hastalıkları riskini nasıl etkilediğine bakıldığında ise; 2-3 fincanda riski etkilemediğini ancak 4 fincan ve üzerine çıkıldığında riski arttırdığını gösteren deneylerin olduğunu vurgulayan Örnek, 'Tansiyon konusunda ise tam bir sonuca ulaşılamamış. Bazı çalışmalar hafif bir yüksekliğe sebep olduğunu gösterirken, bazı çalışmalarda düşürdüğü bile tespit edilmiş. Kahvenin antioksidan içeriği sayesinde kansere karşı koruyu etkisi görüldüğü gibi; etkisiz olduğunu savunan deneyler de mevcut. Aynı durum diyabet ve osteoporoz için de geçerli. Bu konular henüz netlik kazanmadı' dedi.

ALZHEİMER HASTALIĞINDAN KORUYOR

Kahve tüketiminin güvenli dozlarda yani günlük 2-3 fincan olması halinde bunama, Alzheimer gibi ileri yaş hastalıklardan koruyabildiğini söyleyen Örnek, 'Parkinson ve depresyon ile ilgili olumlu ilişkileri de var' dedi. Ayrıca yeni yapılan bir çalışmaya göre kahveye az miktar eklenen doğal balın, antioksidan etkisini önemli ölçüde arttırdığını vurgulayan Tuba Örnek, kahvenin zayıflama üzerindeki etkilerini şöyle anlattı: 'Kahvenin kilo verme sürecinde metabolizmayı hızlandırmada etkisi var. Ancak hiçbir yiyecek veya içeceğin zayıflamada mucize olmadığı gibi kahvenin de mucizevi etkisi yok. Fakat destek olabildiğini görüyoruz. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nin (CDC) yürüttüğü Ulusal Sağlık ve Beslenme Araştırması anketinde, günlük kahve tüketimi ve vücut yağ oranı arasındaki ilişkiyi inceledi. Günde 2-3 fincan kahve içenlerde, içmeyenlere göre yaklaşık yüzde 3 daha az karın bölgesi yağlanması görüldü. Buna, kafein dışındaki diğer biyoaktif bileşenlerin de sebep olabileceği belirtildi. Tüm bu bulgular, kahvenin filtre, suda kaynamış ve bunun gibi çeşitli şekilleriyle yapılan çalışmaların sonuçlarıdır. Yani kremalı ve şeker eklenmiş kahvelerin sağlık için anlamlı olmadığını artık biliyoruz.'

Editör: Haber Merkezi