Sağlıklı bir yaşam sürmek için bitkisel ürünlere rağbet her geçen gün arttığını söyleyen Beslenme ve fizyoterapi uzmanı Başak İnsal, burada önemli olan ise uzman önerisi ile kontrollü tüketim olduğunu söyledi İnsel, 'Etiketlerindeki doğal sözcüğüne inanarak kullandığınız her bitkisel ürünün güvenli olduğunu sanmayın. Doğal olan bazı şeylerin şifalı ve sınırsız bir kullanıma açık olmadığını bilmeli, bitkisel ürünleri fazla miktarda ve uzun süre kullanmamalısınız.' dedi. Cilde sürülen bitki yağları, zayıflamak için içilen bitki çayları ve bitkisel ilaçların bilinçsizce kullanımının risk oluşturduğunu dile getiren Beslenme ve Fitoterapi uzmanı Başak İnsel, 'Bilinçsiz tüketilen her şey gibi bitkisel yöntemlerle tedavi de sağlığımızda kalıcı hasarlar bırakabilir. Nasıl yanlış ilaç kullanımı sağlığımız için problemler oluşturuyorsa bitkiler içinde aynı şeyler geçerlidir. Bitkisel maddeleri vücudumuza alırken önemli olan ne zaman ne kadar ne içildiği ve dozudur. Amacımız bitkilerin zehir değil şifa olmasıdır. Örneğin; sivilce lekesi ve akne giderici olarak kullandığımız Sarı Kantaron'un içindeki etken maddeler güneş ışığına çıkıldığında yüzde yanıklara sebep oluyorken güneşten korunarak kullanıldığında cilt yanıkları ve her türlü cilt lekesine çözüm olmaktadır' dedi.

GELENEKSEL TEDAVİYE İLGİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

Halk arasında 'Geleneksel tedavi' olarak bilinen bitkisel karışımlarla tedaviye olan ilgi her geçen gün artıyor. Bu tür karışımları ya da bitkiyi aldığımız kişinin alanında uzman olması büyük önem taşıyor. Tedavi ile ilgili herhangi bir bilgisi olmayan aktarlardan, denetimsiz medya kanallarından ve internet ortamından temin edilen ürünler ölümlere dahi sebep olabiliyor. Her şeyin fazlası gibi bitkinin de dozajının çok önemli olduğunu dile getiren İnsel, gereğinden fazla kullanılan maddelerin vücudumuzda kalıcı hasar yapabileceğini söyledi. İnsel sözlerini söyle sürdürdü: 'En çok tartışılan örneklerden biri sinameki yaprağı çayıdır. Form çaylarında sıkça karışımıza çıkan sinameki, özellikle kabızlık tedavisinde sıklıkla kullanılıyor. Ancak 3 haftadan fazla tüketilmesi durumunda bağırsakta kalıcı tembelliğe sebep olup kronik kabızlığı daha da fazla tetikleyebilir. Zencefil ise soğuk algınlığı, mide ve bağırsak rahatsızlıkları ile diyabet üzerine olumlu etkileri biliniyor. Ancak bu şifalı bitki, safra salgısını artırdığı için safra kesesiyle ilgili rahatsızlığı olanların uzman kontrolünde tüketmesi şarttır. Ek olarak her türlü tedavi de bitkiyi analizleri yapılmış güvenilir kaynaklardan, bir uzmana danışarak tüketmek hem zararı yok etmek hem de yararı maksimuma çıkarmak açısından çok önemli.'

SABIRLI OLUN

Havaların soğuması ile kış mevsimi kendini iyice hissettirmeye başladı. Özellikle bu mevsimde hastalıklardan korunmak için bitki çayları tüketimi artıyor. Bu tür çayların düzenli kullanımının tedavi olabileceğini dile getiren Beslenme ve Fitoterapi Uzmanı Başak İnsel, 'İnsanımızdaki büyük problemin hızlı çözüm vaat eden tedavi yöntemlerine yönelip sabırla düzenli bitki çayı tüketiminde başarılı olamamaları olduğunu ve hastalık başımıza gelmeden korunma yöntemi olarak bitki çaylarının öneminin farkında olmadığımızı' söyledi. İnsel konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Bitkisel ürünlerde zayıflama ilaçlarından, aktarlarda satılan karışımlara, zayıflama çaylarına kadar çok geniş bir pazar söz konusu. Birçok bitkisel kaynaklı ürünler yıllardır kullanılmakta ve yararlı olduğu biliniyor. Bununla beraber bazı bitkisel ürünler kullanıcılar üzerinde ciddi yan etkilere neden olabilir. İlaçlardan farklı olarak bitkisel ürünler kullanılmadan önce test edilmezler ve dolayısıyla güvenli oldukları söylenemez. Bu ürünlerden bazıları toksik maddeler ve polen içerir ki; bu durum bazı kişilerde hastalıklara neden olabilir içerisinde üzerindeki etikette belirtilmeyen steroid ve östrojen gibi maddeler bulunabilmektedir.'

Editör: Haber Merkezi