Türk Tabipleri Birliği (TTB), 'Kovid-19 Pandemisi 10. Ay Değerlendirmesi' raporunu açıkladı. TTB, Türkiye'de 10 ayı geride bırakan salgına karşı aşı çalışmalarının bir an önce bitirilmesi çağrısında bulundu. Eğitimde yaşanan eşitsizlikler, pandemi ve kadın, acil servislerde Kovid-19, birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerinin durumu ve aşılama başlıklarının olduğu rapora ilişkin toplantıya TTB Merkez Konsey üyeleri ve TTB Kovid-19 İzleme Kurulu üyesi hekimler katıldı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, pandemi döneminde sokağa çıkma yasakları, okulların kapatılması, ev içinde daha fazla zaman geçirilmesi, ekonomik kaygılar ve belirsizliklerin kadınların bakım yükünü ve kadına yönelik şiddeti artırdığını söyledi. 2020 yılının Nisan ayında 28 kentte 187 kadın ile yapılan araştırmada kadına yönelik şiddetin yüzde 43 arttığını kaydeden Şebnem Korur Fincancı, İstanbul Emniyetinin verilerine göre de geçen yıla göre aile içi şiddette yüzde 38,2 artış olduğunu vurguladı. Ayrıca kadınların şiddeti belgelemek için hastanelere gitmekten virüs kapma korkusuyla çekindiğini dile getirdi. Salgın yönetimindeki başarıyı görmek için fazladan ölüm oranlarına bakılması gerektiğini belirten Şebnem Korur Fincancı, bakanlık verilerine göre bile ölüm sayılarının çok olduğunu dile getirdi. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi verilerine göre dahi 12 Mart-31 Aralık arasında 18 bin 259 fazladan ölüm gerçekleştiğini kaydederek 2019 yılında 2018'e göre binde 9 fazladan ölüm olduğunu, 2020'de bunun yüzde 49'a ulaştığını söyledi. Kovid-19 bağlı ölümlerin mesleki dağılımını da açıklayan Şebnem Korur Fincancı, 11 Mart-8 Ocak tarihleri arasında toplam 337 ölümün hekimlerde 131, hemşire, teknisyen, eczacı gibi alanlarda çalışanlarda 103, memur, işçi, güvenlik, kimyager gibi alanlardaki destek çalışanlarında 88, diş hekimlerinde 15 olduğunu aktardı.

'TEDARİĞİN AKSAMAMASI GEREKİYOR'

Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak, Türkiye'ye gelen 3 milyon doz aşının incelemede olduğunu, 50 milyon aşı için de bağlantı yapıldığını söyledi. Ancak gereksinimin 120 milyon doz olduğunu vurgulayan Eskiocak, 'Salgınla baş edebilmek için tedarikin aksamaması gerekiyor' dedi. Türkiye'nin 8 ülkeden aşı ithal ettiğini belirten Eskiocak, bağışıklama hizmetlerinden yararlanmada eşitsizliklerin olduğunu söyledi. Bunun özellikle yoksullar, engelliler, yaşlıların aşılanmasının önemli olduğunu anlatan Eskiocak, DSÖ uyarıları doğrultusunda Kovid-19 aşısının yanı sıra kızamık-kızamıkçık veya polio ve diğer kombinasyon aşıları, yeni doğan aşıları, hassas nüfus grupları için pnömokok ve mevsimsel grip aşılarının da öncelikli olduğunu dile getirdi.

'AŞININ GÜVENLİĞİNDE BİR SIKINTI YOK'

TTB Kovid-19 İzleme Grubu'nden Prof. Dr. Özlem Azap Kurt, Sinovac aşısında güvenliğe ilişkin sıkıntı olmadığını belirterek, 'Endonezya'da Sinovac aşısının güvenlik verileri yüzde 63 olarak paylaşıldı. Evet, bir taraftan Türkiye'de bakıldığında yüzde 90'ın üzerinde, bir tarafta Brezilya'da yüzde 70 üzerinde... Bunlar aşının güvenliğiyle ilgili değil, etkinliğiyle ilgili. DSÖ'nün yüzde 50 etkinliğin yeterli olacağını söylediğini de düşünürsek aşı tereddütünü arttırmak bu dönemde büyük sorumsuzluk olur. Şu an ihtiyacımız olan şey bilgiyi doğru bir şekilde değerlendirip kimi zaman tutuma dönüştürmektir' dedi. Prof. Dr. Özlem Azap Kurt, şu anda dünyada kullanılmakta olan aşıların tamamının güvenli göründüğünü söyledi. Türkiye'de Kovid-19 aşılarının tamamının ya da birden fazlasının bulundurulması gerektiğini belirten Azap, 'Şu anda sadece Sinovac'ın aşısı var. Bu aşının da güvenlik verilerine ilişkin bir sıkıntının olmadığını biliyoruz. Endonezya'da bugün etkinliğine dair yüzde 63 olarak açıklandı. Türkiye'de yüzde 90'ın üzerinde, Brezilya'da yüzde 70'lerde. Bu oranlar güvenlikle ilgili değil, etkinlikle ilgili. Şu anda elimizdeki verilerde güvenliğe ilişkin bir sorun görünmüyor. En fazla çok etkili olmayabilir ama biz bunu tüm aşılar için biliyoruz' dedi. Aşı tereddüdünü arttırmanın büyük sorumsuzluk olacağını belirten Azap, sağlık çalışanlarına ve medyaya sorumluluk düştüğünü belirterek sözlerini, 'Keşke tek aşı üzerinden konuşuyor olmasak. Sinovac 60 yaş üzeri verisi olmayan bir aşı olduğuna göre, keşke 60 yaş üzerine başka bir aşı önerebilsek. Örneğin BioNTech'i önerebilsek. Niye öneremiyoruz, niye baştan bu planlamalar yapılmadı, bunları yöneticilerin açıklayabilmesi gerekiyor' ifadeleriyle sürdürdü.

'ASM'LERDE ÇALIŞAN SAĞLIKÇILARIN KOVİD AŞISI EĞİTİMİ YOK'

Salgın birinci basamakta yönetilmesi gerektiğini belirten TTB Aile Hekimleri Kolu Başkanı Emrah Kırımlı da, 'Aşılar da hep olduğu birinci basamakta yapılır. Ama asıl sorun; ASM'lerdeki sağlık çalışanlarının aşıyla ilgili bir bilgisi yok. Bize bir eğitim verilmiş değil. Bilmediğimiz şey konusunda da insanlara önermekte zorluk yaşayacağımız kesin. Sonuç olarak biz buna hazır değiliz. Aralık ayında ASM'lerdeki sağlık çalışanlarına sorduğumuzda yüzde 30'a yakını hemşiresiz birim olduğunu, yüzde 80'den fazlası ASM'lerdeki buzdolaplarının aşı için yeterli olmadığını söylüyor. Hepimiz Bakanlıktan çok hızlıca resmi olarak eğitimlere katılmamız ve bu sorunun çözümünü birlikte konuşmamız lazım. Çok az vaktimiz kaldı. Aşıları yapmak istiyoruz ama nasıl yapacağımızı bilmiyoruz' dedi.

Editör: Haber Merkezi