Gündem

Sağlık çalışanları vergide adalet talebini yineledi

Sağlık meslek örgütleri, “vergide adalet” talebiyle başlattıkları eylemlerinin 22’inci haftasında Batıkent 5 No’lu Aile Sağlığı Merkezi önünde açıklama yaptı. Meslek örgütleri adına basın metnini okuyan SES Ankara Şube Eş Başkanı İbrahim Kara, “Bu adaletsiz ve eşitsiz vergi uygulamasına karşılık her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla yüzde 15 vergi kesintisi oranlarının hayata geçirilmesinde ısrarlıyız” dedi.

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu (TTB AHEK) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) tarafından başlatılan “Aile Hekimliği ve Sağlık Çalışanları Vergide Adalet İstiyor” başlıklı eylem, bugün Yenimahalle ilçesinde bulunan Batıkent 5 No’lu Aile Sağlığı Merkezi önünde devam etti. Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu (TTB AHEK), Ankara Tabip Odası(ATO), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Devrimci Sağlık-İş Sendikası, (DEV-SAĞLIK-İŞ), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası(SES) üyeleri sağlık çalışanları ve Aile Hekimler’inin katıldığı eylemde ATO, BDS, DEV-SAĞLIK-İŞ ve SES adına basın açıklaması yapan Kara, sağlık çalışanlarının Türkiye'nin dört bir yanında 22 haftadır “Vergide Adalet İstiyoruz” sloganlarının yükseldiğini belirterek “Çalışanların aleyhine olan vergide adaletsizlik son bulana dek susmayacağız” dedi.

“YOKSULLAŞAN ÜCRETLİ KESİMİN NEFES ALACAK HALİ KALMADI”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getirdiği yeni vergi kanunu ile vergide adaleti sağlamak yerine halkın sırtına yeni vergiler yüklediğini ifade eden Kara, TÜFE oranlarını kast ederek, “TÜİK yüzde 61.8,  ENAG yüzde 100.8. Birileri doğru söylemiyor. TÜİK'in gerçek olmayan enflasyon hesaplamaları temmuz ayında da düşük gösterilince Bakan Şimşek, ‘Temmuz'da aylık enflasyon geçişi etkileyen kaynaklı arttı. Yıllık enflasyon ise hazirana göre 9.8 puan azalarak yüzde 61.8’e geriledi’ demiştir. Bu sözler inandırıcı olmadığı gibi yoksullaşan ücretli kesimin nefes alacak hali kalmamıştır” ifadelerini kullandı.

Kamuoyunu yanıltan refah vadeden açıklamaların artık tahammül edilemez hale geldiğini de belirten Kara, “Her geçen gün karlarını sürekli arttıran birçok şirketin zarar ettiği gerekçesiyle vergi ödemediği teşvik ve destek aldığı, vergi muafiyetleri, vergi aflarına uğradıkları ortaya çıkınca Maliye Bakanlığı açıklama yapmak zorunda kalmıştır. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından zarar ettiği beyan eden yedi yüz otuz beş şirket hakkında incelemenin sürdüğünü, mükellefler isterse, açıklama yapabilirler denilerek vergi adaletsizliğini kabul etmiştir. Ancak bu şirketlerin teşhir edilmesine tepki göstermiştir. Sürekli artan, mal ve hizmet fiyatları karşısında çalışanların buharlaşan ücretleri, açıklanan düşük enflasyon oranları ile daha da düşük kalırken, artan vergi yükü karşısında asgari yaşam koşullarını sağlamak zorlaşmıştır. Artık herkesin öğrendiği gibi vergi ödemeyen, hazineden teşvik alan, borçları silinen şirketleri koruyan, kollayan hükümetin ücretliden yüksek vergi aldığı bu durumun böyle devam etmeyeceği aşikardır. Halkın patates almaya bile gücü kalmadı” diye konuştu.

“ÇALIŞTIĞIMIZ HASTANE İŞLETMELERİ SIFIR VERGİ VERİRKEN ÇALIŞANLARDAN YÜZDE 35 VERGİ ALMAK ADALETSİZLİĞİN EN AÇIK ÖRNEĞİ”

“Çalıştığımız hastane işletmeleri sıfır vergi verirken çalışanlardan yüzde 35 vergi almak, vergide adaletsizliğin en açık örneğidir” diyen Kara, “Bakan Şimşek'in açıkça itiraf ettiği gibi ayda milyonlarca lira harcayanlardan vergi almayıp yediğimizden içtiğimize evimizdeki elektriğimizden, telefonumuzdan internetimize her şeyimizden vergi alınması adalet midir? Bu ülkede vergilerin yüzde sekseninin biz ücretli ve sabit gelirlilerden alınması vergide adaletli midir? Milyarca lira kar eden şirketlerden yüzde on beş bile vergi alınmazken bizden yüzde otuz beş vergi alınması adaletli midir?” diye sordu.

Tüketici fiyatları bazında temmuzda en fazla fiyat artışın yüzde 38 ile elektrikte, en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 14.92 ile patateste olduğunu aktaran Kara, “Halkın artık patates bile almakta zorlanması adaletli midir? Bir avuç sermayedar, her gün milyonlarca lira harcarken milyonlarca vatandaşın ay sonunu getirmede zorlanması adaletli midir? Halkın sesini kısmak, Instagram yasaklamak gerçekleri karartmaya yetmez. Halkın sesini kısmak için sosyal medya platformları Instagram'a bile erişimi kapatan hükümetin ücretlilerin emeğiyle geçinen halkın, ekonomik insani taleplerini, vergide adalet isteklerinin büyümesine engel olmayacağını biliyoruz” dedi.

SAĞLIK ÇALIŞANLARINDAN SABİT KALMA KOŞULUYLA EN FAZLA YÜZDE 15 VERGİ KESİNTİSİ TALEBİ

Kara, “Bu adaletsiz ve eşitsiz ve vergi uygulamasına karşılık her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla yüzde 15 vergi kesintisi oranlarının hayata geçirilmesinde ısrarlıyız. Burada ve Türkiye'nin dört bir yanında ağır yoksulluk altında yaşayan tüm yurttaşlarımızı vergide ve gelirde adalet için 22 haftadır çarşamba günleri sürdürdüğümüz eylemlere katılmaya, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

“SABİT GELİRLİDEN SABİT VERGİ ALINSIN”

Basın açıklamasının açılışını yapan Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aliye Mine Coşkun, 21 haftadır vergide adalet için talepte bulunduklarını ve taleplerini kimsenin duymadığını söyledi.

Maaşlı emekçilerin yüzde 35 oranında ödediği vergilere karşı şirketlerin yüzde 25 oranında vergi ödediğinin altını çizen Coşkun, “Emekçilerin maaşlarının büyük kısmınının adaletsiz olarak vergiye gittiğini, buna karşın şirketlerin daha az vergi verdiklerini ve vergi borçlarının silindiğininin altını çizerek “Taleplerimiz sabit gelirliden sabit vergi alınması, vergi kaçakçılığıyla mücadele ve vergilerimizin halkın refahı için harcanması” dedi. 

“BU MÜCADELE HAK ARAMA MÜCADELESİDİR”

Basın açıklamasında konuşan SES Genel Merkezi Eşbaşkanı Nazan Karacabey, “22 haftadır sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ve TTB Aile Hekimliği Kolu olarak vergide adalet eylemlerini gerçekleştiriyoruz. Yirmi iki haftadır yapılan bu mücadele bir hak arama mücadelesidir. Adalet mücadelesidir. Çünkü bizler çok kazanandan çok vergi kesilmediğini biliyoruz. Bugün Hepsiburada. Trendyol, Limak gibi global, devasa şirketlerin hiçbirinden vergi alınmadığını öğrendik. Çünkü yalan söylüyorlar. Çünkü emekçilerin ve işçilerin sırtına bindiler. Kamu tasarruf paketi diye iliklerimizi, kemiğimizi sömürmeye çalışıyorlar” dedi.

“DEPREM BÖLGESİNDEKİ ASM ÇALIŞANLARI KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİ VERMEKTEN UZAK”

Aile Sağlık Merkezleri’nin çoğunun özel şirketlerden ve şahıslardan kiralandığını belirten Karacabey, “Hatay'da, Malatya'da, Adıyaman'da depremle pek çok ASM’nin yerle bir olduğunu biliyorsunuz. Bu yıl sağlık hizmeti verilmeye çalışan ASM'lerde ne yazık ki hekimler, hemşireler, ebeler, koruyucu sağlık hizmetini vermekten uzaklar. Yetişmeye, yetiştirmeye çalışıyorlar. Maaş kesintileriyle karşı karşıyalar. Yani pandemide binası dökülen depremle yerle bir olan koruyucu sağlık sistemini ayakta tutmaya çalışan ASM çalışanlarının vergilerinin yüzde otuz beşe varan bir kesintiye ulaşması adaletsizlik, haksızlıktır. Ve tüm sağlık emekçileri, kamu emekçileri, işçiler, emekçiler için geçerlidir bu” diye konuştu.

Hastanelerde sağlık çalışanlarına yönelikk şiddetin ASM’lere de ulaştığını ifade eden Karacabey, “Muğla'da Doktor Mustafa Hüral'ın hala yaşam mücadelesini verdiğini biliyoruz. O yüzden bu mücadele bizim için haklı bir mücadeledir. Adalet isteyen bir mücadeledir. Vergide adalet demek etkin, nitelikli erişilebilir bir sağlık hizmeti vermek için de verilen bir mücadeledir” dedi.

“ÇOK KAZANANDAN ÇOK AZ KAZANANDAN AZ VERGİ ALACAKSINZ”

Basın açıklamasında görüş bildiren Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Merkez Konseyi Üyesi, Ali Karakoç, Bir safsata dolaşıyor ortada, bir yalan dolaşıyor ve bir algı yaratılıyor. ‘Vergiyi tabana yayacağız’ diye. Hayır. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alacaksınız. Asıl büyük sermayeden vergi alacaksınız Emekli halktan, işçiden, yoksuldan  kamu emekçisi, sağlıkçı emeçkisinden değil, bilakis büyük şirketlerden ve büyük sermayeden vergi alacaksınız” ifadelerini kullandı.