Zehra ŞAHİNDOKUYUCU Şiddetsiz Toplum Derneği Projelerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi El Sanatları Uzmanı ve Emekli Kamu Yöneticisi Nureddin İlter, “Kırsal Alanda Üretim ve İstihdamın Geliştirilmesi” konulu 9 adet üretim, 1 adet hizmet sektörü kapsamındaki 10 projeyi düzenlenen toplantıda tanıttı.

İlter, projelerin topluma birçok alanda katkı sunacağını ifade ederek şunları söyledi: “Projeler, kadını, aileyi, köylüyü, engelliyi, demokrasiyi, güçlendirecek, üretimi, istihdamı, ihracatı, toplumsal dayanışmayı artıracak, şiddeti azaltacak ve belki de ortadan kaldıracak. Bir kez daha, bu konuda her türlü insan gücü, uzman, donanım ve birimleri bulunan Tarım ve Orman Bakanlığına sesleniyorum. Siyasal partilere ve tüm belediye başkanlıklarına sesleniyorum. Aralarındaki siyasal parti farklılıklarını doğal zenginlik sayarak kuracakları iletişim ve işbirliği, insanlarımızı ve kurumlarımızı birbirlerine yaklaştıracak, böylece toplumsal dayanışma, demokrasi ve adalet alanlarımıza da olumlu etkiler yapacaktır. Bu projeler, örnek köylerde, kırsal alanlardaki kadınları, aileleri, engellileri, köylüleri ve köyleri ekonomik ve iletişim bakımından güçlendirecektir. Aile içi, akraba, köylü, kentli dayanışması artacaktır. Eğitim, üretim, istihdam ve ihracat süreçlerine katılarak bilgileri, ekonomik özgürlükleri ve girişimcilik yetenekleri artacak olan kadınlar, erkeklerle birlikte hareket edecek, bu birliktelik, kırsal alanlarda ve ülke genelinde şiddetin azaltılmasını, belki de ortadan kaldırılmasını hızlandıracaktır. Geçim sıkıntısı ortadan kalkabilecektir. Yer üstü ve yer altı kaynaklarımız daha verimli değerlendirilecektir.”

Projelerin özellikle kırsal alanda büyük ekonomik potansiyel sağlayacağına değinen İlter, şunları söyledi: “Kırsal ekonomilerde, üretim ve istihdamın geliştirilmesi, tarım ve tarım dışı ekonomik etkinliklere bağlıdır. Geliştirdiğim, üretim ve hizmet sektörleri projeleri; geleneksellik, kurumlaşma, yerinden yönetim ve dinamizm, koşullarına uygunluğu nedeniyle gerçekleştirilecek uygulamalarla yurt genelinde kırsal alanlarda büyük ekonomik potansiyelin elde edilmesine sebep olacaktır. Dünya devletlerinin, genel olarak yürütme organlarından biri merkezi yönetim diğeri ise yerel yönetim ilişkileridir. Yapısal ve işlevsel yönüyle kamu yönetiminin bir bütün olarak en iyi şekilde yürütülmesini sağlayacak ilişkinin siyasi yapı içerisinde cereyan etmesi, merkezi ve yerel düzeydeki yönetimlerin politik ilişkileri, siyaset biliminin de ilgi ve çalışma alanını oluşturur. Devleti oluşturan kuvvetlerden yasama ve yürütme kuvvetleri arasındaki ilişkiler, bir devletin hükümet sisteminin belirlenmesinin temelini oluşturur. Merkezden yönetim ilkesinin sakıncalarını ortadan kaldırmayı amaçlayan yerinden yönetim sistemi; başta Avrupa Birliği ülkelerinde olmak üzere dünya devletlerinde uygulanmaktadır. 5393 Sayılı Belediye Kanununun 14’üncü Maddesi gergince belediyeler, hiçbir kamu kuruluşuna verilmeyen “Mahalli Müşterek’’ niteliği ile donatılmıştır. Belediyeler, diğer hizmetler yanında; kültür, turizm, sanat ve tanıtımla ilgili hizmetler, Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde halen devam eden ortak çalışma alanlarını oluşturmuştur. Ancak, her iki kamu kuruluşu arasındaki ortak çalışma alanı günümüze kadar değerlendirilmemiştir.”

Projelerde belediyelerin de öncü kuruluşlar olduğunu belirten İlter, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Birliği müktesebatına uygun olarak yapılandırılan 5393 Sayılı Belediye Kanunun 14’üncü Maddesi gereği belediyelerin yetkili oldukları alanlarda üretim ve istihdamın yapılandırılması mümkündür. Projeler kapsamında üretim ve hizmet sektörleri projeleri Yurt genelinde belediyeler bünyesinde uygulanarak belediyeler konularla ilgili öncü kuruluşlar olacaktır. 1960’lı yıllardan itibaren ülkemizde kırsal alan kalkınması kapsamında geliştirilen; özel, siyasi ve bölgesel kırsal kalkınma modelleri sürdürülebilir olmamış, bu nedenle de kırsal ekonomi gelişmemiştir. 1950’lı yıllardan itibaren günümüze kadar devam eden göç kırsal ekonomiyi menfi yönde etkilemiş, köyden kente kentlerde de şehirlere yapılan göç günümüze kadar devam etmiştir. Dünya ticari pazarlarında yıl bazında üretim sektörüyle ilgili mamul malzemeler (2022) yaklaşık 600 milyar dolardan fazla ticari pazar büyüklüğüne sahiptir. Üretim sektöründen elde edilecek ticari paya, kırsal turizmden elde edilecek ticari pay eklendiğinde yıl bazında oldukça büyük bir ticari kazanç elde edilecektir. Belediyeler bünyesinde geliştirilecek üretim ve hizmet sektörleri projeleri kapsamında gerçekleştirilecek üretim ve istihdam ülkemizde ekonomik problemlerden biri olan işsizlik problemini temelde çözecek yapı olacaktır.”

KÜLTÜREL DOKU

İlter, ülkemiz genelinde kültürel doku olarak ticari yönden büyük potansiyele sahip üretim sektörleri ile ilgili geliştirdiği projeleri, “Geleneksel Kök Boyalı El Dokumaları Projesi, Geleneksel Kök Boyamacılığı Projesi, Geleneksel Halı-Kilim Restorasyon Projesi, Geleneksel İpek İşlemeciliği Projesi, Geleneksel Gümüş İşlemeciliği Projesi, Geleneksel Yarı Kıymetli Süs Taşları İşlemeciliği Projesi, Geleneksel Model-Motif ve Tasarım Projesi, Geleneksel Gravür İşlemeciliği Projesi, Geleneksel Doğal Gıda Tedariki Projesi, Kırsal Turizm Araştırma ve Geliştirme Projesi” olarak sıraladı.

Anadolu’daki kültür dokularına vurgu yapan İlter, şunları söyledi: “Anadolu’da; Ankara, Aksaray, Balıkesir, Bandırma, Bergama, Bünyan, Denizli, Çanakkale, Eşme, Fetiye, Gördes, Hereke, Isparta, İstanbul, İzmir, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kemaliye, Kırşehir, Konya, Kula, Lâdik, Maraş, Milas, Muğla, Mucur, Nevşehir, Niğde, Siirt, Sivas, Şile, Taşpınar, Uşak, Yağcı Bedir ve Yahyalı el dokumaları geçmişten günümüze intikal eden kültür dokularımızdır. 19’uncu yüzyılın 3’üncü çeyreğinden itibaren İngilizler tarafından Anadolu’da kimyasal boyaların kullanılmasının teşvik edilmesi ile kök boyalı el dokumamalarımız günümüze kadar unutulma ile karşı karşıya kalmış, 1869’lu yıllarda ata sanatımız kök boyalı el dokumalarımızın üretimi hile ve desiseyle İran’a taşınmıştır. Osmanlı Döneminde, Anadolu’daki zengin boyar madde taşıyan bitkilerden faydalanmış, ayrıca, bitki tarımı ile elde edilen bitkilerden kök boya bitkisi diğer adıyla bostan bitkisinden (Rubai tinctoria), Türk Kırmızısı ve Edirne Kırmızısı adıyla elde edilen renk Dünya El Dokumaları Piyasasında ünlenmiştir. Türk Milli Kültürünün önemli değerlerinden olan el dokumalarında meydana gelen coğrafi iklim değişikliklerinden ve zamanla kullanımdan dolayı yıpranma, deforme veya herhangi bir sebepten dolayı yanma gibi menfi etkilerle karşı karşıya kalan el dokumalarında meydana gelen hasarların onarılması için el emeğine dayalı olarak geliştirilen teknikler uygulanmaktadır.

Tarım sektörü içerisinde mütalaa edilen ipek yaş koza üretimi, ülkemiz genelinde her türlü iklim ve arazilerde, kimyasal maddelerden arındırılan topraklarda dut fidanı yetiştirilerek bilhassa bahar aylarında 40-45 gün gibi kısa sürede girdi sağlayan geleneksel sanat kolumuzdur. Osmanlı Döneminde birinci sıra ihraç ürünü olan, ipek işlemeciliği, ‘Geleneksel İpek İşlemeciliği Projesi’ kapsamında, yapılacak faaliyetlerle elde edilecek üretim modelleri bilahare Yurt genelinde uygulanarak hedef kitleye ek girdi sağlanacaktır.

Gümüş işlemeciliği Orta Asya’dan İspanya içlerine kadar geniş bir alana yayılmış İslam Dünyasında nadide eserler meydana getirilmiştir. Selçuklu takılarında gümüş madeni el sanatları imalatlarında; firuze, yakut ve inci gibi süs takıları imal edilmiştir.

Tamamıyla kuyumculuğa hitap eden Ülkemizde bol rezervlere sahip olunmasına rağmen dışarıdan işlenmiş olarak ithal edilen yarı kıymetli süs taşları, pazarı, hemen yakınımızdaki Avrupa Kıtasıdır. Dünyada birçok ülkede üretilen kıymetli ve yarı kıymetli süs taşlarının pazarlama kanalları başta Almanya olmak üzere Fransa, İngiltere, Avusturya ve İtalya gibi Avrupa ülkeleridir

DÜN İLE BUGÜN İLİŞKİSİ

Dün ile bu gün arasında tarihi ilişkiler kuran, kültürel yapının adeta DNA’sı olan model, motif, figür, sembol ve simge gibi Türk Kültüründe süsleme sanatı olan bu değerlere sahip çıkılmamış, süsleme sanatımızı oluşturan kültür değerlerimiz başta İran olmak üzere Asya ülkelerince halen kullanılmaktadır. Ağaç ve metale kazıma sanatı olarak uygulanan gravür sanatı, Osmanlıcada hakk kazıma-kabartma sözcüğü ile ifade edilir. Geleneksel Gravür İşlemeciliği Projesi, kapsamında masif ağaç ve metal üzerine kazıma sistemiyle ev dekorasyon ürünleri ve masif mamul üretimine yer verilerek konu ile ilgili teknik elamanlar yetiştirilecektir.

Kırsal alanlarda üretim ve istihdamı geliştirmek üzere pilot ilde lider belediye bünyesinde turizme açık alanlarda el sanatları örnek köyleri, kırsal alanlarda doğayla bütünleşen yörelerimizde kırsal turizm örnek köyleri kurulacaktır. Kırsal turizm günümüzde, büyük bir endüstri ve dev bir ekonomidir. Ülkemizde kıyı turizmi son yıllarda önemli oranda gelişmiş ancak, kırsal turizmin gelişmesi mümkün olmamıştır.

Ülkemiz genelinde uygulanması tasarlanan üretim ve hizmet sektörleri projeleri kapsamında, pilot ilde başta binlerce, proje uygulamalarının Yurt genelinde devamında ise, milyonlarca hane üretime açılarak büyük oranda ekonomik potansiyel elde edilecektir. Hizmet ve üretim sektörlerine hitap eden projelerin her iki kuruluş dayanışması ile Yurt genelinde hedef kitleden kadınlarımız başta olmak üzere her kesimden insanlarımızın istihdamı gerçekleştirecektir. Projelerin uygulamaları neticesinde, Yurt genelindeki kırsal alanlarda iş gücü olarak uyuyan dev uyandırılarak hedef kitlenin süresiz istihdamları sağlanacaktır.”

Editör: Sezer Ç.