TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM açılışının 99. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla resepsiyon verdi. Şentop ve eşi Sabriye Şentop, TBMM Tören Salonu'nda düzenlenen resepsiyonda davetlileri karşılayarak, tek tek tokalaştı.

Resepsiyona gelen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şentop tarafından kapıda karşılandı. Resepsiyona, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile kuvvet komutanları ve yabancı misyon temsilcileri katıldı.

Resepsiyon sırasında MHP Genel Başkanı Bahçeli, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve kuvvet komutanlarıyla ayrı ayrı sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Şentop, Destici ve beraberindeki bakanlarla Mermerli Salon'a geçerek, görüştü.

ŞEHİT HALİSDEMİR'İN BABASI VE KARDEŞİ DE MECLİS'TE

Resepsiyona şehit Astsubay Ömer Halisdemir'in babası Hasan Hüseyin Halisdemir ile kardeşi Soner Halisdemir de katıldı. Erdoğan ve Şentop, Halisdemir'in babası ve kardeşi ile bir süre sohbet etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, resepsiyonda görev alan aşçılarla da fotoğraf çektirdi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener resepsiyona gelmezken, Grup Başkanı Orhan Çakırlar ile Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu ise katılanlar arasında yer aldı. Şentop da gecenin sonunda basın mensupları, aşçılar, garsonlar ve TBMM personeliyle fotoğraf çektirdi. Resepsiyonu çok sayıda gazeteci izledi.

'KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ GEREKTİĞİ ZAMAN YAPARIZ'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile bugünlerde bir görüşme yapabileceklerini bildirdi. Erdoğan, TBMM'nin açılışının 99. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Tören Salonu'nda düzenlenen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

AK Parti'nin İstanbul seçimleriyle ilgili olağanüstü itirazlarını görüşen YSK'nin, 'KHK'lilerin oy kullanabileceği'ne yönelik kararıyla ilgili soru üzerine Erdoğan, 'Karara yönelik herhangi bir yoruma girmeyeyim. Şu anda aklımda kaldığı kadarıyla 9 maddede itiraz vardı. Diğer 8'i üzerinde de onların incelenmesine ayrıca karar vermişler. 8 maddenin de incelenmesini şu anda izliyoruz. Onlar da tabii çok çok ciddi başlıklar. Onlar da incelendikten sonra nihai kararı bekleyeceğiz ama şimdi kanun hükmündeki kararnamelerle ilgili bu tür bir kararı verdikten sonra benim söyleyeceğim bir şey yok.' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'Bizim ittifakımız cumhurdadır.' sözünü hatırlatarak 'Kendisinin Türkiye ittifakına mesafeli yorumları oldu. Nasıl değerlendirirsiniz?' sorusuna, 'Ben bizzat kendilerinden dinlemediğim için bir şey diyemem. Benim Türkiye ittifakıyla kastım... Cumhur'dan kastımız nedir? Tüm Türkiye'dir. Türkiye ittifakı da Cumhur İttifakı'nın farklı bir versiyonudur. Biz şu anda 82 milyonu farklı farklı şeylere ayırarak konuşamayız. 82 milyonu biz bir ittifak içerisinde 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' olarak topluyoruz. Kastımız da budur.' yanıtını verdi.

'Kabine revizyonu, değişme sinyalini vermiştiniz 31 Mart akşamı.' denilmesi üzerine Erdoğan, 'Hiçbir zaman ben bununla ilgili açıklama yapmadım. Bir defa şunu bilin; eğer Anayasa değişikliği yaptıktan sonra kurmuş olduğumuz bu hükümette bizler medya veya birileri istedi diye eğer kabine değişikliği yoluna gidecek olursak, bu ülkede istikrar diye bir şey kalmaz.' diye konuştu. Bir ülkenin kalkınmasında istikrar ve güvenin önemini vurgulayan Erdoğan, 'Eğer bir değişme gerekiyorsa gerektiği zaman onu zaten yaparız ama birilerinin siparişi üzerine ben kabine değişikliğine hiçbir zaman gitmem. Böyle bir adetim yok.' dedi. 'Parti yönetiminde, teşkilatlarda bir değişiklik söz konusu olabilir mi?' sorusuna karşılık Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: 'Parti yönetiminde zaten yeri geldikçe il başkanlarımızla veya farklı yerlerde değişiklikler yapıyoruz. Bu farklı bir şey ama kabine çok daha farklı bir şey. Nitekim şu anda ilk işimiz, biliyorsunuz bu hafta sonu bizim seçilmiş belediye başkanlarıyla Kızılcahamam'da çok geniş bir toplantı yapacağız. Nasip olursa ramazan öncesi olmaz ama ramazandan sonra da aynı şekilde bir teşkilat toplantısı yapacağım, il başkanları, ilçe başkanları bütün onlarla beraber. Daha sonra da kadın kolları, gençlik kollarıyla yine yapacağım ve bunları arka arkaya pekiştirerek bu çalışmalarımızı devam ettireceğiz ve çok daha sıkı toplantılarla umdelerimiz üzerinde bu gayretleri pekiştireceğiz.' 'Yakın zamanda ABD Başkanı ile bir görüşmeniz ya da kendisinin Türkiye'yi bir ziyareti olabilir mi?' sorusu üzerine Erdoğan, 'Olabilir. Şu anda randevu planımız kendisinden oldu. Bugünlerde olabilir.' dedi.

'PARLAMENTER SİSTEME TEKRAR DÖNMEK İÇİN CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ ÜZERİNDEKİ ELEŞTİRİLERİ YOĞUNLAŞTIRIYORLAR'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un ev sahipliğinde TBMM Şeref Salonu'nda düzenlenen 23 Nisan resepsiyonuna katıldı.

Burada gazetecilerle sohbet eden Bahçeli, YSK'nin bugün İstanbul seçimlerine ilişkin aldığı kararları olumlu bulup bulmadığının sorulması üzerine, herhangi bir yorum yapmasının doğru olmayacağını söyledi. Bahçeli, 'YSK çalışıyor. Bizim olumlu, olumsuz diye bir sorgulama yapmamız bu çalışmaya gölge düşürmesin. Hakimlere saygılı olmak lazım. Çalışmaları bitsin sonra bir değerlendirme yaparız.' ifadesini kullandı.

Bir başka soru üzerine, TBMM Genel Kurulunun bugünkü özel oturumunda, CHP Genel Başkanı, Cumhur İttifakı sözcüleri dışında onar dakikalık söz alan konuşmacıların bütününü hem ayrı ayrı hem de birleştirerek değerlendirmekte yarar olduğunu dile getiren Bahçeli, burada ortak noktaların çok açık bir şekilde kendini gösterdiğini söyledi. Eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu'nun da yaptığı açıklamaların olduğunu dile getiren Bahçeli, 'Bütün bunların hepsini bir araya getirdiğiniz vakit Türkiye'de birileri bir şeyler düşünüyor ama ne düşünüyor, tam cevap vermiyor fakat bir işaret veriyor. Dikkat etmek lazım.' diye konuştu.

Bir soru üzerine Bahçeli, Genel Kuruldaki konuşmacılardan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP ve İYİ Parti temsilcilerinin yaptığı konuşmaları kastettiğini söyledi. Bahçeli, 'Kılıçdaroğlu'nun olayı kendisi açısından da incelemesinde yarar var. Meclis'te birçok konuşmacı üzüntülerini ifade ettiler ama MHP'nin Meclisteki konuşmacısı hiçbir üzüntü belirtmedi. Gidip 'geçmiş olsun' diye yerine kadar ziyaret etmedi. Bunun ne anlama geldiğini Kemal Kılıçdaroğlu'nun düşünmesi lazım.' dedi. Bir gazetecinin, 'Siz neden geçmiş olsun demediniz?' sorusu üzerine Bahçeli, şunları kaydetti: 'Çünkü kendisini o meydanda koruyan, etrafındaki hiçbir CHP'linin olmadığı, hiçbir milletvekilinin bulunmadığı yerde yanında bulunan kişi (MHP Genel Başkan Yardımcısı) Mevlüt Karakaya'dır. En azından ona bir teşekkür etmesi lazım. Evdeki sandalyenin birisinde kendisi oturuyordu, birisinde de Mevlüt Karakaya oturuyordu. Nerede büyükşehir belediye başkanı? Nerede oradaki diğer grup temsilcileri? Tek bir Murat Emir (CHP Ankara Milletvekili) isminde bir kişi var. Bana göre en sadık adam o. Kemal Kılıçdaroğlu'nu yalnız bırakmayan tek kişi o. Bunları düşünmesi lazım. Sağa sola çatmamaları için bunları düşünmeleri lazım. Biz herhangi bir şekilde memnuniyet hissetmedik. Şimdi memnuniyet hissetmeyen birisinin gidip de geçmiş olsun demesinin ne anlamı var?'

Gazetecilerin, 'Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarından söz ettiniz ve Cumhur İttifakı dışında kalan partilerin temsilcilerinin sözlerini de dile getirdiğiniz. Sizce Cumhur İttifakı'nı bozmaya, zedelemeye dönük bir hamle olduğunu mu düşünüyorsunuz?' sorusuna Bahçeli, 'Hayır efendim. Türkiye üzerinde yeni şekillenmeler açısından bir odaklaşma var. Söz birliği var. Veyahut genel tabiriyle bir ağız birliği var. Orada seçilmiş cümlelere bakarsanız bazı kavramları yerli yerine oturtabilirsiniz. Mesela 'linç girişimi.' İlk kullanan kimdir biliyor musunuz? Televizyonda programlarda gece gündüz çıkan bir beyefendi. Ondan sonra herkes 'linç girişiminden' bahsediyor. Partiler, gazeteciler bahsediyor, bugünkü konuşmacıların sözleri arasında 'linç girişimi' var. Neyin linç girişimiymiş oradakiler? Bunları iyi düşünmek lazımdır diye söylüyorum.' karşılığını verdi.

MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt'un sosyal medyada yer alan bazı görüntülerinin anımsatılması üzerine Bahçeli, 'Cemal Bey'in bulunduğu yerde siz de olsanız Bozkurt gibi ulursunuz.' dedi.

'KAMBURLAR, KENELER, YAVAŞ YAVAŞ AYIKLANACAK'

Ahmet Davutoğlu ile ilgili sözleri anımsatılıp 'Türkiye'yi önümüzdeki günlerde nasıl bir gündem bekliyor?' sorusu üzerine Bahçeli, bugün 99. yılında 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın kutlandığını, geleneksel olarak bu gibi özel gündemle toplanmış olan Meclis'te, Meclis'te temsil edilen siyasi partilerin gruplarına söz verildiğini hatırlattı.

Bu defa grubu olmayan ama Meclis'te temsil edilen siyasi partilere de üçer dakika söz verildiğini aktaran Bahçeli, 'Benim söylemek istediğim şey şudur: Bunu biz yorumlamak yerine çok kişinin değerlendirmesinde yarar vardır. Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin sözcüleri dışında hangi partinin sözcüsü ne söylemiş, bu söylediklerinin arasında bir ağız birliği, söz birliği ne var, bir de Ahmet Davutoğlu'nun bir gün evvel yapmış olduğu açıklamayla ne kadar örtüşüyor? Bütün bunları dikkate aldığınız vakit, Türkiye'de gelecekle ilgili yeni bir şekillenme arzusu taşıyan bir anlayışın yavaş yavaş gündem bulmaya çalıştığı bir ortamda olduğumuzu ifade etmek istiyorum.' değerlendirmesini yaptı.

Devlet Bahçeli, bir gazetecinin 'Parti kurma çalışmaları da var.' sözleri üzerine, 'Bu metinleri yan yana getirirseniz buradan çok şey çıkar. Mesela daha evvelden de kendisinin ifadesiyle 'AKP'nin ikinci genel başkanı, aynı zamanda seçilmiş son başbakan' diye sözleri var. Böyle bir zamanda, yani 7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki değerlendirmeleri, CHP ile uzun süren, 32 günü bulan karşılıklı görüşmelerini bütünüyle değerlendirdiğiniz vakit bana göre ülke için çok hayırlı gelişmelerin olduğu kanaatindeyim. Yani her siyasi partideki kamburlar, keneler, yavaş yavaş ayıklanacak, öyle söylüyorum.' diye konuştu.

'Gizemli konuştunuz.' sözlerine 'Çok açık konuşursak herkes anlar.' karşılığını veren Bahçeli, 'MHP'den de ayrılanlar için 'keneler ayıklanacak' ifadesini kullanmıştınız daha önce. AK Parti'den ayrılık olabilir mi?' sorusuna ise şu yanıtı verdi: 'Partilerden ayrılmayı hemen söylemiyorum. O bir sürecin sonrası olur mu, olmaz mı o ayrı bir konu. Ama şu an Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı bir cephe oluşturup, parlamenter sisteme tekrar dönmek için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerindeki eleştirileri yoğunlaştırıyorlar. Benim söylemek istediğim şey o.' MHP Genel Başkanı Bahçeli, 'Partili Cumhurbaşkanına yönelik eleştiriler var?' sözlerine, 'Partili Cumhurbaşkanı düzenlemesinde benim imzam var. Birileri böyle söyledi diye kanaat mi değiştirelim?' karşılığını verdi.

'Türkiye ittifakı sözüyle ilgili ne kastediliyor? diye sormuştunuz. Bu süre içinde bir açıklama, neyin kastedildiğine ilişkin bir mesaj geldi mi?' sorusunu da Bahçeli, 'Bize ulaşan, ayrıntıları hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlayan bir beyan olmadı.' diye cevapladı. Bahçeli, resepsiyonda Binali Yıldırım ile bazı bakanlarla sohbet etti. Resepsiyonda görevli Meclis personeliyle fotoğraf çektirdi. TBMM Başkanvekili Celal Adan, kendi cep telefonundan Bahçeli'ye, güneş gözlüğüyle çekilmiş bir fotoğrafını gösterdi.

'ÇOK KISA BİR SÜRE KALDI, ÇALIŞMALARIMIZ TAMAMLANMAK ÜZERE'

Bakanı Hulusi Akar, yeni askerlik sistemine ilişkin, 'Çok kısa bir süre kaldı, çalışmalarımız tamamlanmak üzere' dedi. Akar, TBMM'nin açılışının 99. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlenen resepsiyonda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin ABD'lilerle F-35 projesi kapsamında gerçekleştirilen görüşmelerde kilitlenme olup olmadığını sorması üzerine Bakan Akar, 'Şu ana kadar yok.' diye konuştu. ABD tarafından yapılan açıklamaların takip edildiğini belirten Akar, 'Şu anda orada 4 pilotumuz var fiilen uçuyor, iki pilotumuz var uçuş eğitimine hazırlık yapıyor. 30-40 teknik personelimiz var orada bakım faaliyetleriyle, teknik konularla alakalı çalışmalarını sürdürüyor. Faaliyetler devam ediyor.' karşılığını verdi.

ABD ziyareti hatırlatılarak 'Görüşmelerinizde YPG konusunda gelinen noktada farklılık var mı, onları ikna ettiniz mi?' sorusu üzerine Akar, 'İkna etmeye, anlatmaya çalışıyoruz. İkna olmaları, anlamaları lazım. Niye? Çünkü bizim 2015'te Fırat Kalkanı Harekatı'nı yapmadan önce gerçekleştirdiğimiz görüşme ve konuşmalarda ne dediysek çıktı.' diye konuştu.

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla teröristlerden temizlenen bölgelere 300 binden fazla Suriyeli'nin döndüğünü hatırlatan Akar, 'Kötü bir şey mi bu? Bunu söylüyoruz. Münbiç'te söz verdiniz, tutmadınız. Dolayısıyla Fırat'ın doğusu var. Biz ABD ile stratejik ortak olduğumuzu, NATO ile münasebetlerimizin devam ettiğini, NATO'ya karşı olan sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirdiğimizi söyledik. Karşı taraf da gayet güzel mesajları aldı.' ifadelerini kullandı.

Görüşmelerde tüm konuların ele alındığını, karşı tarafın mesajları aldığını belirten Akar, 'Temasımız sürüyor. Bizim niyetimiz, maksadımız ülkemizin, hudutlarımızın güvenliği, herhangi bir şekilde ülkemizin veya halkımızın terör tehdidine maruz kalmaması, terör tehdit, risk ve tehlikesinin ortadan kaldırılması.' dedi.

Akar, görüşmelerde belli bir mesafenin alınıp alınmadığı sorusuna da 'Bizim orada tezlerimiz var. O tezlerimizdeki mutabakat meselesi var. Ona yaklaştıklarını görüyoruz. Çünkü bizim söylediğimiz makul, biz makulu konuşuyoruz. Bizim konuştuklarımızın hepsinin kendine göre gerekçesi var.' yanıtını verdi.

YENİ ASKERLİK SİSTEMİ

Hava ve füze savunma sistemi tedarikine ilişkin soru üzerine Akar, 'Biz bir savunma sistemi alıyoruz, dolayısıyla kimseye tehdit değil bu. Ülkemiz ciddi bir hava ve füze tehdidine maruz. Buna karşı biz ülkemizi, asil milletimizi korumaya, kollamaya çalışıyoruz.' diye konuştu.

Yeni askerlik sisteminin ne zaman yürürlüğe gireceğine yönelik soru üzerine de Akar, şu yanıtı verdi: 'Çok kısa bir süre kaldı, çalışmalarımız tamamlanmak üzere. Gerekli süreci takip edeceğiz. Bekleyenler kadar biz de bunun bir an önce yasalaşmasından yanayız. Sayın Cumhurbaşkanımızın da direktifi böyle zaten, bir an önce çıkmasından yana. Yasa çıkarken de 'Şu eksikti, bu yanlıştı.' gibi birtakım problemlerle çıkmasın diye hem birtakım simülasyonlar hem de sayısal veriler üzerinden tartışmalar yapılıyor. Yeni sistem çok olumlu karşılandı. Gerçekten öngörülebilir, gençlerimizin şartlarına gayet uygun, onların eğitim öğrenim, çalışma hayatını dikkate alarak mali, sosyal, askeri konularla silahlı kuvvetlerimizin ihtiyacının karşılanması konularının hepsini bir araya getirmek için çalışmalar ayrıntılı şekilde yapıldı. Çok büyük ölçüde çalışmalarımız tamamlandı.'

Suriye'nin kuzeyinde Türkiye sınırına 18 kilometre mesafedeki Tel Rıfat'taki son durumun sorulması üzerine Akar, 'Çalışmalar devam ediyor. Rusya ile temaslarımız sürüyor. Tel Rıfat ile ilgili daha önce Ruslar tarafından verilen sözler var, 'oraların YPG'li teröristlerden boşaltılması' şeklinde. Biz de bir an önce oranın boşaltılmasını talep ediyoruz. Konuşuyoruz, görüşüyoruz' ifadelerini kullandı.

'PROVOKASYON OLDUĞU KESİN. BUNA KİMSE 'PROVOKASYON YOK' DİYEMEZ'

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un, TBMM'nin açılışının 99. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla verdiği resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Çubuk'ta şehit cenazesinde saldırıya uğramasıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Yavaş, 'Provokasyon olduğu kesin. Çünkü biz orada cenaze namazı kılarken arkadaki büyük bir grup cenaze namazı kılmadı. Üstelik okulun bahçesinde de karşıda büyük bir grup bekliyordu. Neyi bekliyorduysa? Şehit cenazesine gelen safa durur.' dedi.

Yavaş, şehit cenazesinde yaşananları şöyle anlattı: 'Daha sonra biz hemen ayrıldık. Kemal Bey ile o anda ayrılmamızın sebebi, onu arabanın arkasına koydular. Cenazeyle beraber oraya götürdüler. Benim etrafımda da Çubuklular vardı. Biz geçemedik. Daha sonra beni fark ettiklerinde biz geçtik ama aramızda 40-50 metre mesafe oldu. Toz toprak kalktı. Sol taraf boştu. Yani sağ taraftan götüreceklerine soldan götürse vatandaşa daha uzak olurdu diye düşünüyorum.'

Bir gazetecinin, 'Bırakıp gittiğiniz yönünde birtakım eleştiriler var.' ifadesine Yavaş, 'Kemal Bey benden önce geçti. Ayrıldık daha sonra. Birbirimizi göremedik.' karşılığını verdi. Protesto sesleri yükseldiği zaman protokolün hepsinin etrafının çevrilip bekletilmesi gerektiğini söyleyen Yavaş, 'Çünkü normalde halk cenazenin arkasında gidecek. Halk cenazenin arkasından gidince belki bunlar olmayabilirdi. Çünkü cenazeyle birlikte Kemal Bey gidince halkta onunla beraber gitmiş oldu. Bence bekletilebilirdi çünkü protestolar devam ediyordu orada insanlar namaz kılarken.' diye konuştu.

Şehit cenazelerinde uygulanan protokolün uygulanıp uygulanamadığına ilişkin soruyu yanıtlayan Yavaş, 'Uygulanamadı. Bence Çubuk merkezde olsaydı daha düzenli olurdu. Çünkü bu tür cenazelerde çok güçlü bir ses sistemi oluyor. Dualar, tekbirler, salavatlar gelmeye başlayınca insanlar o huşu ile başka bir şey olacaksa da unutuyor. Şimdi açık arazide köyde o da olmadı. Ne helalleşmeyi duyabildiler ne de cenaze namazına başlandığını.' dedi. Saldırıyı gerçekleştiren kişilerin Kılıçdaroğlu'nun bulunduğu evin etrafında konuşlanmasının anımsatılması üzerine Yavaş, 'Provokasyon olduğu kesin. Buna kimse 'provokasyon yok' diyemez. Yani beklemişler. Normalde cenaze namazına gelen insan, mutlaka şehidin en azından mezarına toprak atmak isteyecektir. Orada duaya katılmak isteyecektir. Bunun izahı yok yani.' ifadesini kullandı.

DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU'DAN S400 AÇIKLAMASI

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya'dan alınacak S400 savunma sistemine ilişkin, 'Alacağımız sistemleri, NATO düşman olarak görmeyecek, savunmamız için alacağımız sistem. Bu konuda kontrol bizde olacak.' dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM 23 Nisan resepsiyonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Çavuşoğlu, S400 savunma sistemine ilişkin olarak, 'Herhangi bir ara formül yok. Cumhurbaşkanımız böyle bir şey söyledi mi? Bizim üzerimizden üçüncü bir ülkeye niye versin? Bizim Amerikalılara ve NATO'ya önerimiz gayet sarih. F35'in sistemine girer. Bu iddia doğruysa Suriye'de, Norveç sınırında S400 var. Norveç F35'leri bunun üzerinden uçuyor. Alacağımız sistemleri NATO düşman olarak görmeyecek, savunmamız için alacağımız sistem. Bu konuda kontrol bizde olacak. Uzmanlardan oluşan bir komisyon kurulsun. Ara formül gündeme gelmedi. S400'den vazgeçmeyeceğimizi söyledik. Diğer taraftan aldığımız bir sistemin tehdit oluşturup oluşturmayacağını görmek için böyle bir komisyon kuralım. Yoksa S400 alınsın, alınmasın değil. Bu bitmiş bir anlaşmadır.' ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, yaptırım konusundaki soruya, '(ABD'nin Katsa Yasası kapsamında yaptırım listesi) KATSA'dan önce bu anlaşma bitti. KATSA'ya baktığımızda F35 yok içinde. Verilmesi gereken karar siyasidir. Bu yönetimde de Patriot bataryalarını satacağına dair söz veremiyor. Kongre'den onay almaları gerekiyor.' şeklinde konuştu. ABD'nin İran'a yönelik yaptırım kararına ilişkin soruya Çavuşoğlu, 'Son derece yanlış bir karar. Uygulanması zor bir karar. Bu sade bizi ilgilendiren bir karar değil, diğer ülkeleri de ilgilendiriyor. Petrol ithalatını çeşitlendiremezsin. Alternatif kaynak bulamazsın. Irak'tan bize gelen boru hatları kırıldı. Düşük kapasiteli hat var. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri var. İki ülkeyle yönlendirmeleri yanlış. Bizim rafinerilerimiz oradan alınan petrole uygun değil. Reforme edilmesi lazım. O ülkelerin sattığı petrol yüksek fiyattan satılıyor. Niye biz bedelini ödeyelim.' diye konuştu.

YPG'nin Türkiye'nin istediği bölgeye doğru çekileceği yönündeki iddialara Çavuşoğlu, 'Yarın Milli Savunma Bakanlığında toplanacağız, bir çok konuyu değerlendireceğiz. Amerika'nın önerilerine karşı önerilerimizi sunarak, geri çekilme, güvenli bölge dahil konuları koordine etmeye çalışıyoruz.' ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi