DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla sosyal politikalar eylem planını duyurdu. Plan, DEVA Partisi'nin seçimden sonraki ilk 90 ve 360 günde atacağı adımları kapsıyor. Planın detaylarını DEVA Partisi Sosyal Politikalar Başkanı Selma Aliye Kavaf anlattı. Basın toplantısına DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı da katıldı.
'SOSYAL YARDIM VE HİZMETLERİ TEK BİR ÇATIDA TOPLAYACAĞIZ'
Uygulanabilir ve sürdürülebilir bir çözüm paketi hazırladıklarını söyleyen Babacan şu ifadeleri kullandı: 'DEVA Türkiye'sinde, sosyal güvenlik sisteminde köklü bir değişime gideceğiz. Sistemimizin adı; 'Sosyal Koruma ve Güvenlik Sistemi.'Bu sistem sayesinde, şu anda her biri ayrı telden çalan farklı kurumların altında sürdürülen sosyal yardım ve hizmetleri tek bir çatıda toplayacağız. Türkiye, sahip olduğu imkanlarla yoksulluk girdabını hızla tersine çevirebilecek güce sahiptir. Ben ve arkadaşlarımın işin başında olduğu yakın geçmişimiz bunun somut örnekleri var. Bugün de doğru politikalarla parlak yarınlara ulaşmamızın önünde hiçbir engel yoktur. Hedefimiz; devleti, gerçekten kimsesizlerin kimsesi haline getirmek.
'SEÇİMLERDEN SONRA DÜĞMEYE BASACAĞIZ'
Bugünkü iktidarın, toplumumuza verdiği en büyük zararlardan biri, yoksulluğu ve yardıma muhtaç hali kader haline getirmesi. Hiçbir vatandaşımız endişe etmesin. Herkes müsterih olsun. Tek bir vatandaşımız bile hak kaybı yaşamayacak. Fısıltı gazetesiyle dolaşıma sokulan, 'İktidar değişirse yardımlardan mahrum kalırsınız' dedikodusu asılsız bir şayiadan başka bir şey olmadığını açıkça vurgulamak istiyorum. Daha adil ve daha güçlü sosyal destek ve yardım programını uygularız. Sözgelimi, yoksul ailelere doğal gaz desteği, kömür yardımı gibi uygulamaları artarak devam eder. Yeni doğan bebeklerin sağlıklı yetişmesini sağlamak amacıyla, bir yıl boyunca süt ve bebek maması başta olmak üzere her türlü ihtiyaç ailelere verilir. Yoksul yurttaşlarımıza asgari gelir desteği sağlama sözünü şimdiden veriyoruz. Bu; vatandaşların aile bazlı gelir ve geçim durumunu baz alıp, o geliri asgari seviyeye tamamlayacak farkın devlet tarafından ödenmesidir. Seçimlerden sonra düğmeye basacağız.
'EYT İLE İLGİLİ GÖRÜŞME TRAFİĞİ BAŞLATTIK'
Sosyal yardımları tek merkezde toplayacağız. Vatandaşlarımızın sosyal yardım talep etmelerini beklemeyeceğiz, merkezi sistemle biz ihtiyaç sahiplerini biz belirleyeceğiz. Aile hekimliği sistemi gibi, her bir aileden sorumlu bir sosyal destek uzmanımız olacak. Devlet vatandaşın ayağına gidip, 'Hakkını teslim etmeye geldik' diyecek. Sosyal yardımların partizanca dağıtıldığı ve yoksulluğun istismar edildiği çarkı sona erdireceğiz.' Sosyal yardım alan vatandaşlar için özel istihdam programları uygulayacaklarını söyleyen Babacan sözlerini şöyle sürdürdü: Emeklilikte yaşa takılanlar sorununun da farkındayız. 'EYT' ile ilgili meselenin taraflarıyla detaylı bir görüşme trafiği başlattık. Arkadaşlarımız, birden fazla çözüm seçeneği üzerinde çalışıyor. Adalet ve finansal sürdürülebilirlik ilkelerini gözeterek yolumuza devam edeceğiz. DEVA Türkiye'sinde uzun süre çalışmak; emeklilikten kaçmanın bir yolu değil, daha parlak bir emeklilik hayatının vesilesi olacak. Bu doğrultuda; vatandaşlarımız ne kadar uzun süre çalışırsa, emekli aylıkların da o kadar yüksek olacağı bir sistemi kuracağız.
'HAK KAYBI YAŞATMAYACAĞIZ'
Kayıt dışı istihdamın önlenmesiyle ilgili hazırlıklar yaptık. Hiçbir çalışan, sosyal haklarından vazgeçmek zorunda kalmayacak. 'İş bulayım da sigorta önemli değil' deniliyor. Bu ülkenin vatandaşları böyle bir çalışma ortamını hak etmiyor. Sendikalaşmayı ve toplu iş sözleşmesi yapılmasını destekleyeceğiz. İş kazalarını önlemek amacıyla iş sağlığı ve güvenliğini ILO standartlarına yükselteceğiz. Bizim işçimizin canı en az Avrupa'da çalışan işçilerin canı kadar kıymetli. Alım gücü gittikçe azalan engelli maaşlarını her kademede iyileştireceğiz. Evde bakım aylığı alanların, genel sağlık sigortası primlerini ödeyeceğiz ve geçmişe yönelik borçlarını defterlerden sileceğiz. Esnek çalışma modellerini sosyal güvenlik sistemiyle uyumlu hale getireceğiz. Çalışma koşulları, ücret, izin, tazminat, iş sağlığı ve güvenliği gibi alanlarda hak kaybı yaşatmayacağız. İşsizlik ödeneğinden yararlanan vatandaşlarımızın sayısını, yararlanma süresini ve ödeme miktarını artıracağız. Pandemi döneminde ortaya çıktı ki sistem zayıf.'
'PARLAMENTER SİSTEMİN TÜRKİYE'YE GELMESİ ŞART'
Ekonomideki enflasyon rakamları ve gıdadaki fahiş fiyat artışının sorulduğu Babacan, şu yanıtı verdi: 'Biliyorsunuz ilk 200 liralık banknot tedavüle çıktı, yıl 2009. Bunun değeri 123 dolardı. Bugün ne kadar biliyor musunuz? 23 dolar. Vatandaşımızın cebindeki para, pul olmuş durumda. Hükûmetin 2023 millî gelir hedefi, 2008'de ulaştığımız millî gelirin altında. Bu bir felaket. Başarının kaynağı Sayın Erdoğan'sa, Türkiye'nin millî eğitimde de en azından bir dönem başarılı olması gerekiyordu. Ortadan yok olan bakan 'Biz kura bakmıyoruz' diyordu. Siz bakmıyorsunuz da elektriğin, camın, ne kadar teknik cihaz varsa tamamı dolar. Ağırlıklı olarak ithal. Zamanında eğitime yatırım yapılmadığı için Türkiye teknolojide geri kaldı. Merkez Bankası'nı tamamen bağımsız yapacağız. Ekonomiyle ilgili kurumları ayağa kaldırmamız bir aydır. Ama yeni kurulacak hükûmetin özgürlüklerle ilgili ilk gün yapacağı açıklama dahi ülkeye bir nefes aldırır. Hukuk konusunda güvenilir bir hükûmet kurulduğu gün yatırım gelmeye başlar. Sadece sistem değişikliği ülkeyi kurtarmaz. Parlamenter Sistemin Türkiye'ye gelmesi şart ama yetmez. Bunun için ciddi bir zihniyet değişikliği ve topyekûn iktidar değişikliği şart. Avrupa Birliği standartlarını hedeflemek Türkiye'ye çok şeyler kazandırdı. Bunların hepsini yeniden yapabiliriz. Pandemi döneminde bütün dünya, vatandaşlarına doğrudan destek verdi. Doğrudan destek rakamlarına baktığımızda Türkiye millî gelirine oranla vatandaşına en az destek veren ülkelerden biri oldu. 'Bu iktidar nasıl değişecek, bırakır mı?' diyorlar. Bu iktidar seçimle değişecek. Bu milletin feraseti ve bu ülkenin köklerindeki demokrasi iradesi çok kuvvetli. Bu iradenin önünde kimse duramaz. Tarım eylem planı açıkladık. Bir siyasi partinin seçimlerden çok önce, seçimden sonraki ilk 90 ve 360 günde yapacaklarını detaylı bir şekilde ortaya koyması bir ilk. Merkez Bankası'nın 2002'den 2018'e kadar sadece 8 milyar dolarlık döviz müdahalesi var. Ama 2019'un başından 2020 sonuna kadar 130 milyar dolar sattılar.'
'ANNELERİN YANINDA YER ALACAĞIZ'
DEVA Partisi Sosyal Politikalar Başkanı Selma Aliye Kavaf da, 'Sosyal Koruma ve Güvenlik Sistemi'inde yapılacaklara şöyle değindi: 'Yaşlılıktan dolayı kendi kendine bakamayan, kendisine bakacak yakını olmayan vatandaşlarımızın yaşadıkları problemleri aşmak için 'Yaşlı Bakım Sigortası'nı hayata geçireceğiz. Yoksul vatandaşlarımıza şu an 42 ayrı yerden ayni ve nakdi yardım yapılıyor. Bunun sıkıntısını yoksul vatandaşlarımız yaşıyor. Biz bunu tek çatı altında toplayacağız. Sağlıklı nesiller yetiştirmek için annelerin yanında yer alacağız. Yoksul ailelerde yeni doğan bebeklere 1 yıl boyunca başta süt ve bebek maması olmak üzere gıda desteği vereceğiz.