CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında video konferans aracılığıyla yapıldı. Toplantı sürerken toplantı düzenleyen Öztrak, '2014'ten bu yana, her alanda ülke patinaj yapıyor. Toz toprak altında kalan milletimiz, sesini bir türlü saraya duyuramıyor. Milletimiz perişan, ama saray sosyetesinin derdi bambaşka. Hala milletin altında kaldığı toz toprağın içinden, yandaşlarına rant devşirmeye çalışıyorlar. Millet işsizmiş, millet fukaralaşmış, millet perişan olmuş umurlarında dahi değil. Talan, yağma bir müddet daha devam etsin de, ne olursa olsun. Milletin çifte diplomalı evlatları iş bulamıyor, umudunu kesip eve kapanıyor, TÜİK bu çocukları işsizden bile saymıyor, saray efradı, gözü karartmış, yedi sülalesinin dünyalığını yapıyor. Üçer beşer maaşlar, ballı yönetim kurulu üyelikleri, sefirlikler, makamlar, mevkiler, adrese teslim ihaleler, sarayın 'sosyete pazarına' düşmüş. Kapanın elinde kalıyor. Tüyü bitmedik yetimin hakkıymış, bu devletin şanıymış, şerefiymiş, umurlarında bile değil! Memleket, 'yağma Hasan'ın böreği' olmuş.' diye konuştu. Egemen Bağış'ın sosoyal medya paylaşımının fotoğrafını gösterip buna gönderme yapan Öztrak, 'Şimdi şu fotoğrafa, 83 milyon yurttaşımızın çok dikkatli bakmasını rica ediyorum. Kim bu fotoğraftaki? Ayakkabı kutularında rüşvet aldığı iddialarından aklanmayan, 'Her cuma bir ayet sallıyorum, Bakara makara' diyerek, milletin kutsallarıyla alay eden kişi. Şimdi ne yapıyor? Prag'da cuma namazından millete fotoğraf sallıyor. Hangi sıfatla? Türkiye Cumhuriyeti'nin Prag Büyükelçisi sıfatıyla… Gerçek Müslüman, ibadetin reklamının yapılmayacağını bilir. Ama kendisi yine milletin kutsallarının ardına saklanmış, sıkılmadan milleti bir kez daha uyutmaya çalışıyor. Büyükelçi, devletinin şan ve şerefini temsil eder. Din istismarına gitmez.' ifadelerinde bulundu.

FABRİKANIN DUMANI TÜTERKEN

Bir fotoğraf daha gösteren Öztrak, şunları söyledi: 'Bu fotoğrafa da tüm yurttaşlarımızın çok dikkatle bakmasını rica ediyorum. Arkada lüks araçlar. Önde yandaş iş adamları, Sakarya'da havaya uçan havai fişek fabrikasının sahibine destek yemeği veriyorlar. Hem de işçileriyle birlikte havaya uçan fabrikanın dumanları üzerinde tüterken. Bu patlamada 6 yurttaşımız yaşamını yitirdi, 1 yurttaşımız halen kayıp, 126 vatandaşımız ise yaralandı. Bu, aynı fabrikada son 11 yılda yaşanan 5. patlama. Bundan önceki patlamalarda 4 işçi hayatını kaybetmiş, 40 işçi de yaralanmış. Yani bu fabrikanın iş cinayetlerinde sabıkası hayli kabarık. Şimdi soruyoruz: Bu kadar iş cinayeti ve patlamaya rağmen, bu fabrika bugünlere kadar sahibini değil ama ismini değiştire değiştire nasıl geldi? Kimler burayı koruyup, kolladı?'

SARAYIN TALİMATLI VEKİLLERİ VE KOALİSYON ORTAKLARI

Barolarla ilgili yasa teklifine değinen Öztrak sözlerini şöyle sürdürdü: 'Sarayın karanlık dehlizlerinde yazılan barolarla ilgili yasa teklifinin, Adalet Komisyonundaki görüşmeleri tamamlandı. Şimdi soruyoruz bu teklifte milletimizin yararına, milletimiz için ne var? Milletimizin huzurla, vicdan özgürlüğüyle çalışması ve hükümette adaletin kesin şekilde egemen olması ihtiyaçlarına cevap mı veriyor bu düzenleme? Hayır. Bu yasa teklifi milletimizi yormadan, hızla, isabetle, güvenle adaleti dağıtacak bir düzenleme mi getiriyor? O da hayır. Adalet düzeyimizi, uygar toplumların adalet düzeyinin üzerine mi çıkarıyor? O da hayır. Türkiye'nin dört bir köşesinden gelen baro başkanlarımız, görüşleri alınmadan günlerce TBMM'nin kapısında bekletildi. Milletvekillerimiz Adalet Komisyonu'nda 'çoklu baro' projesine karşı büyük bir mücadele verdi. Saraydan talimatlı vekiller ve onların koalisyon ortakları, aklın ve sağduyunun emrettiği uyarı ve itirazlarımızı dahi dikkate almadılar. Görüşmeler beş gün boyunca, hafta içi, hafta sonu, gece, gündüz demeden sürdü. Peki bu yasa teklifinde ne var? Bu teklifte saray hükümetinin yandaş avukatlarına yeni iş alanları açma çabası var. 'Yargıda FETÖ borsasını yöneten' saray avukatlarının işini daha da kolaylaştırmak var. Sayın Genel Başkanımız bu durumu kaç kez dile getirdi. Saraydan gık yok. Hakim ve savcıları oradan oraya tayin ettirebilen avukatlar var. Hakim ve savcılara talimat veren avukatlar var. Şimdi de barolar olacak. Geçmişte bu kadroları çok uyardık. Hakimleri, savcıları götürdüler bir cemaate teslim ettiler. Şimdi de anlaşılan avukatları teslim edecekler. Avukatların cüppelerine düğme diktirip, ilik açtıracaklar. Adaleti tamamen Saray'ın vesayeti altına alacaklar. Daha da önemlisi bu yasa teklifinde; müellifi FETÖ olan 'paralel/çoklu baro projesi' var. FETÖ'nün kendisi okyanus ötesinde ama fikirleri iktidarda.'

'BÖYLE BİR DÜŞÜŞ GÖRÜLMEDİ'

Salgının en etkili olduğu 'nisan-mayıs-haziran' aylarında, elektrik tüketiminin, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,5 düştüğüne işaret eden Faik Öztrak, 'Mevcut seride böyle bir düşüş daha önce hiç görmemişiz. Küresel finansal krizin en derin hissedildiği 2009'un ilk üç ayında bile, elektrik tüketimi sadece yüzde 6,3 daralmıştı. Aynı dönemde ekonomik daralma ise yüzde 14,4 oldu. Şimdi elektrik tüketimindeki daralma 2009'daki daralmanın neredeyse iki katı. TÜİK'in başına atanan yeni saray damadı sihirli bazı dokunuşlar yapmazsa ekonomik daralma da o dönemin 2 katı olacak gibi görünüyor.' değerlendirmesinde bulundu. Öztrak, pahalılıktan marketlerde bebek mamalarına hırsız alarmı takılacak noktaya gelindiğini kaydederek şöyle konuştu: 'Sarayın kibirli adamı hala 'Enflasyonu tek haneye indireceğiz' diyor. Bunu diline pelesenk etti ama olmuyor. Söylemekle olmuyor. Ne dedi millete? 'Faiz enflasyonun sebebidir, faizi düşürürsek enflasyon da düşer.' Faiz düştükçe düştü ama enflasyon bir türlü düşmüyor, arttıkça artıyor. Enflasyon tek haneye inmez mi? İner ama bu saray yönetimi, bu tek adam vesayet rejimi bunu beceremez. Güven yok. Yeni dayanışma programı yok. Yeni bütçe yok. Lafla bu iş olmaz. Memur ve emeklilerimize ikinci altı ay için yüzde 1,75 enflasyon farkı alacak. Yine yılın ikinci yarısına ait yüzde 4 zamla beraber, memur maaşları yüzde 5,75 zamlanacak. En düşük memur maaşındaki artış 202 lira. 202 lirayla ne yapılır? Yapılan zam, tek bir günde üç öğün yemeği karşılamıyor.' Öztrak, fedakar sağlık çalışanlarına ayrım yapmadan bayram öncesi birer maaş ikramiye verilmesini, emeklilerin ikramiyelerinin en az 1500 lira yapılmasını istedi.

'VELİLERDEN TAAHHÜT İSTENİYOR'

Salgında G-20 ülkeleri içinde vatandaşına en az karşılıksız maddi destek veren yönetimin Türkiye'de olduğunu öne süren Öztrak, vatandaşların salgın sürecinde yaşadığı sıkıntılara değindi. Sosyal devletin öneminin bu salgında çok daha iyi anlaşıldığının altını çizen Öztrak, 'Siz getirmezseniz, CHP iktidarında ilk iş 'aile destekleri sigortası' uygulamasını başlatacağız. Bu ülkede hiçbir babanın evladına okul pantolonu alamadığı için canına kıymasına izin vermeyeceğiz. Hiçbir çocuğumuzun, yatağa aç girmesine müsaade etmeyeceğiz.' dedi. Öztrak, salgın sürecinde eğitimin normalleşmesine ilişkin alınan tedbirlere de değinerek şu açıklamada bulundu: 'Salgın sürecinde eğitimin normalleşmesinde kaos devam ediyor. Okulların başlama tarihi ikide bir değişiyor. Velilerden taahhüt isteniyor. Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı, '40 metrekarelik sınıfta 10 öğrenci ve 1 öğretmen olacak' diyor. Resmi okullarda 15 milyon 88 bin 592 öğrenci var, buna karşılık 571 bin 351 derslik var. Bu, derslik başına 26 kişi eder. Nerede 10 kişi? Ne yapacaksınız? Bu sorunu nasıl çözeceksiniz? Bilim Kurulunun ve Sağlık Bakanlığının 'sosyal mesafe' şartlarını nasıl yerine getireceksiniz? 1 milyon 200 bin açıköğretim öğrencisi, bütünleme sınavı veya yaz okulu beklentisi içinde. Bu konuda ne yapacaksınız?'

SORULARI YANITLADI

Öztrak, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 'Kurultay hazırlıklarında son durum ne?' sorusu üzerine Öztrak, delegeleri sağlık ve demokrasi arasında bırakmadan, her iki kriteri de yerine getirerek son derece başarılı bir kurultay yapacaklarını bildirdi. 'CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir röportajında 'Genel başkan, cumhurbaşkanı adayı olmamalı' dedi. Cumhurbaşkanı adayının kriterleri ne olmalı?' sorusuna karşılık Öztrak, Türkiye'nin 1940'lı yıllarda cumhurbaşkanının aynı zamanda parti genel başkanı olması olgusundan vazgeçtiğini hatırlattı. Öztrak, CHP'nin cumhurbaşkanı ile parti genel başkanlığının aynı kişide olmamasını savunduğunu dile getirdi. 'CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin satın aldığı Fatih'in portresine ilişkin eleştirileri oldu. Bu konuda ne diyeceksiniz?' sorusuna Öztrak, 'Bu resim uluslararası tanınırlığı olan bir müzayede salonunda alındı. Bu resmi daha önce alan ve sonra satan belli. Bu resmin o dönem alındığı fiyat da belli. Dünyadaki kriz nedeniyle bu resim o dönem alınan fiyatın oldukça altında bir fiyatla İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından alındı.' yanıtını verdi. Öztrak, bu resmin yerinin İstanbul olduğunu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da yapması gerekeni yaparak resmi İstanbul'a getirdiğini belirterek İmamoğlu'nu kutladı. 'Çoklu baro düzenlemesine karşı CHP'nin yol haritası ne olacak?' sorusuna Öztrak, 'Genel Kurulda meramımızı anlatmaya çalışacağız. Çoklu baro sisteminin nasıl bir beka meselesi olduğunu AK Parti ve MHP milletvekillerine anlatabilmek için Meclis İç Tüzüğü'nden kaynaklanan haklarımızı sonuna kadar kullanacağız.' yanıtını verdi. Öztrak, 'erken seçime' ilişkin bir soru üzerine, 'Erken seçime gitmek tek bir kişinin iradesine bağlı, o da Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanı.' dedi. '2017'de temeli atılan ve 450 milyon liraya mal olan Çankırı'daki baraj ortada yok. Bu konudaki yorumunuz nedir?' sorusuna Öztrak, 'Öyle görünüyor ki baraj yok olmuş. Dün de Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanı '53 tane daha barajı açıyorum' dedi. Birtakım şeyler millete anlatılıyor ama bunların ne kadarı doğru ne kadarı yanlış bilmek mümkün değil. İşte milletvekillerimiz gittiler Çankırı'da barajı bulamadılar. Buna benzeyen başka yerlerde de barajlar var.' cevabını verdi.

Editör: Haber Merkezi