CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak toplantıya ilişkin açıklamada bulundu. Öztrak, bugün Türkiye benzer ekonomilerden olumsuz ayrışıyorsa, en ufak bir küresel rüzgar Türk ekonomisinde fırtınalar koparıyorsa, sebebinin buharlaştırılan 128 milyar dolar, eksiye dönen rezervler ve ekonominin tahkimatsız kalması olduğunu ifade etti. Öztrak, 3 Eylül 2021 itibarıyla IMF'den alınan son 6,3 milyar dolarlık destek de dahil döviz kasasında 21 milyar dolar açık bulunduğunu söyledi. Öztrak, Genel Merkez'de MYK gündemine dair düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: 'Dün Irak'ın kuzeyinde Pençe-Şimşek harekat bölgesinde, bölücü teröristlerin ateşiyle, Mehmetçiğimiz, Ömer Faruk Erdem'i şehit verdik. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine ve silah arkadaşlarına sabır, milletimize baş sağlığı diliyoruz. Bugün, Sakarya Meydan Muharebesi'nin zaferle neticelenmesinin yüzüncü yılı… Viyana kapılarından, Ankara kapılarına kadar süren 238 yıllık geri çekiliş, bu büyük zaferle artık son bulmuştur. Sakarya zaferinin 100. yılında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve bu toprakları bizlere vatan kılmak için canlarını ortaya koyan tüm kahramanlarımızı bir kere daha saygıyla, minnetle, rahmetle anıyoruz.' Herkesi kucaklayan bir Cumhurbaşkanı olmak yerine partisinin başında, taraflı Cumhurbaşkanı olmayı seçen Erdoğan'ın milleti bölüp parçaladığını kaydeden Öztrak, 'Ortağınızla beraber, memleketin bereketini kaçırdınız. Memleketin neşesini, geleceğini beraberce çaldınız. Milleti canından bezdirdiniz. Şimdi akıttığınız timsah gözyaşlarıyla, milletin sel olan gözyaşlarını örtüp saklayamazsınız. Sabotajı başka yerlerde aramayacaksınız, sabotajın dik alasını siz yaptınız. Bu ülkenin başına gelmiş geçmiş en büyük sabotaj, sizin Şahsım Hükümetinizdir. Sizin şahsım ucube vesayet rejiminizdir' değerlendirmesinde bulundu.

EYLÜL AYI DERT AYI

Eylül ayının dert ayı olduğunu ifade eden Öztrak şu ifadelerde bulundu: 'Eylül ayı, ailelerimiz için dert ayıdır. Okulların açılmasıyla beraber, kıyafet, kırtasiye harcamaları, ailelerin belini büker. Evlatları üniversite kazanan veya üniversitede okuyan ailelerimizin, yurt sorunları, kira dertleri artar. Bir de üstüne mutfaktaki yangının harareti binerse, geçim derdi artık dayanılmaz olur. Bu yıl, fahiş kira artışları milletimizi bezdirdi. Partimize şikayet telefonları yağıyor. Verilerde bunu doğruluyor. Kiralık ve satılık konut ilanlarının verildiği, bildik bir internet sitesinin hazırladığı endekse göre, son bir yılda, kiralar; İstanbul'da yüzde 51, Ankara'da yüzde 32, İzmir'de yüzde 31, Adana ve Antalya'da yüzde 50, Mersin'de yüzde 64. Kayseri'de yüzde 54. Konya'da yüzde 34 artmış. Özellikle büyük şehirlerimizdeki bu kira artışları, resmi enflasyon rakamını katlıyor. Pandemiyi borçla aşmak için verilen krediler, konut piyasasında büyük bir balona neden oldu. Bu da kiralara yansıyor. Avrupa'da konut fiyatları en hızlı artan ülke Türkiye... Devlet yurtlarına başvuru tarihi dün akşam sonlandı. Üniversitelerin açılması bir hafta ertelenmişti gelecek hafta açılıyor. Şimdi bu yurtlara başvurudaki gecikme aileler ve öğrenciler için ciddi bir belirsizlik yarattı. Özel yurt kiralarındaki artışlar, ev kiralarını solladı. Peki, bu kiralarla bu yurt masraflarıyla millet çocuğunu nasıl okutacak? Diğer taraftan konut fiyatlarının gelmiş olduğu bu noktada gençlerimiz nasıl yuva kuracak? Ülkeyi 20 yıldır yöneten Erdoğan şahsım hükümetinin, buna bir çözümü var mı? Ne gezer.' Devlet yurtlarına başvuru tarihinin sonlandığını, üniversitelerin gelecek hafta açılacağını dile getiren Öztrak, bu gecikmenin aileler ve öğrenciler için ciddi bir belirsizlik yarattığını ifade etti. Özel yurt kiralarındaki artışların ev kiralarını da solladığını aktaran Öztrak, 'Bu kiralarla millet çocuğunu nasıl okutacak?' diye sordu. Öztrak, inşaat sektöründe 'yandaş' olmayan müteahhitlerin feryat ettiğini ve inşaat maliyetlerinde çok ciddi artışlar olduğunu söyledi. Her şeyin bol olduğu yaz aylarında meyve ve sebze fiyatlarına etiket yetişmediğini savunan Öztrak, pazar tezgahlarının, market raflarının yanına yaklaşılmadığını kaydetti.

'İŞSİZLİK HEDEFİ İKİYE KATLANMIŞ'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 11 yıl önce millete milli geliri 2 trilyon dolara, kişi başına geliri 25 bin dolara çıkarmayı vadettiğini, böylece Türkiye'nin dünyada ilk 10 ekonomi arasına gireceğini söylediğini dile getiren Öztrak, millete ihracatı 500 milyar dolara çıkarma, işsizlik oranını yüzde 5'e düşürme sözünü de verdiğini aktardı. Öztrak, şöyle konuştu: 'Bu sözlerin hepsi yalan oldu. Bunu ben söylemiyorum, Erdoğan'ın altına imza attığı şu resmi doküman (Orta Vadeli Program) söylüyor. Bu doküman Erdoğan şahsım hükümetlerinin bize koca bir 10 yılı kaybettirdiğini ortaya koyuyor. Milli gelir, ihracat ve kişi başına gelir hedefleri yarıya düşmüş. İşsizlik hedefi ise ikiye katlanmış. Demokratik bir ülkede millete verdiği sözü tutmayan bir yönetici, o koltuğu bir dakika dahi işgal edemez. İstifa eder. Çeker evine gider. Peki, sözünü tutmayan Erdoğan ne yapar? Milletin önünde gözyaşı döker. 'Kumpas', 'dış güçler', 'sabotaj' der. Mağdura yatar.' Enflasyonun en kısa sürede kontrol altına alınarak, raflardaki, tezgahlardaki, etiketlerdeki, fahiş fiyat artışlarının önüne geçilmesinden bahsedildiğini aktaran Öztrak, mutfaklardaki yangının 'polisiye tedbirler' ile düşmeyeceğini söyledi. Öztrak, 'Çiftçinin tarlasından milletin sofrasına uzanan tedarik zincirini kısaltacak, ucuzlatacak hangi tedbir alındı?' sorusunu yöneltti. Gıda güvenliğini artıran, iklim değişikliğini dikkate alan, güvenilir bir tarım stratejisi oluşturulmadığını savunan Öztrak, Konya Ovası ve GAP projelerinde sulama kanallarının tamamlanmadığını kaydetti. Öztrak, çiftçilere kanunen hak ettiği desteğin verilmediğini, ithalatta sıfır gümrük silahıyla çiftçilerin sırtından vurulduğunu iddia etti. Milli gelir 2023 hedeflerinin yarısına bile ulaşılamadığını, bunun üzerine 'Sabotaj yapıldı' denildiğini ileri süren Öztrak, çiftçiye reva görülenlerin üretime yapılan en büyük sabotaj olduğunu söyledi. Ülkede fiyat istikrarını sağlamakla görevli kurumun Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olduğunu dile getiren Öztrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Merkez Bankasına talimat vererek para politikasını belirlediğini kaydetti. Kaynağı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olan üç ayrı grafiğe ilişkin bilgi vereceğini belirten Öztrak, şunları kaydetti: 'İlk grafik, Merkez Bankası tarafından IMF standartlarına göre hazırlanan, 'Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi' tablosundan derlendi. Bu tablo, Merkez Bankasının brüt döviz rezervlerinden vadesi bir yıldan daha az olan, döviz kredileri, döviz borçları, SWAP anlaşmalarıyla alınan emanet dövizler ve diğer koşullu döviz borçları düşüldüğünde kasada ne kalıyor onu gösteriyor. 3 Eylül 2021 itibarıyla IMF'den alınan son 6,3 milyar dolarlık destek de dahil döviz kasasında 21 milyar dolar açık var.' Öztrak, 'Neresinden bakarsanız bakın, Merkez Bankası kasasındaki döviz ve altınlar, döviz borcuna yetmiyor. Döviz kasası sağdan da saysanız, soldan da saysanız açık veriyor. Erdoğan bunu gizliyor. Neden? Çünkü ülke ekonomisine yapılan sabotajın şahı budur. Bunun baş sorumlusu da milletin 128 milyar dolarını buharlaştıran Erdoğan ve damadıdır. Bugün ülkemiz benzer ekonomilerden olumsuz ayrışıyorsa, en ufak bir küresel rüzgar ülkemizde fırtınalar koparıyorsa sebebi budur.' görüşünü savundu. İşten çıkarma yasaklarının temmuzda sonlanmasıyla beraber işsizliğin arttığını, bundan en çok sanayi sektörünün etkilendiğini öne süren Öztrak, 'Bugün temmuz ayı sanayi üretim verileri açıklandı. Üretim bir önceki aya göre yüzde 4,2 daralmış. Sanayi üretimi temmuzda hız kesmiş. Tutarlı, güven veren bir ekonomik program uygulanmadığı, eğitim sistemiyle işgücü piyasasının ihtiyaçları buluşturulmadığı için işsizlik kalıcı şekilde düşmez. Milletin çalışacağı işler çoğalamıyor.' şeklinde konuştu. Üç askerin İdlib'de düzenlenen hain bir saldırıda şehit düştüğünü hatırlatan Öztrak, 'Bu saldırıyı kim gerçekleştirdi?' diye sorarak, şöyle konuştu: 'Birkaç ay önce, Erdoğan'ın Rabia selamından vazgeçeceğini söylemiştik. Haklı çıktık. Kahramanmaraş'ta Rabia gitmekle kalmadı yemin de vatansız kaldı. Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri'ne, para için el uzatınca artık dil uzatmaz oldu. Dış politikadaki bu savrulma, milli menfaatlerimize sabotaj değildir de nedir?' diye konuştu.

'GERÇEK GÜNDEM: İŞSİZLİK, PAHALILIK VE YOKSULLUKTUR'

Öztrak, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 'Eski AK Parti Milletvekili Resul Tosun'un laikliğin Anayasadan çıkarılmasına ilişkin bir önerisi oldu. Değerlendirmeniz nedir?' sorusuna Öztrak, şu yanıtı verdi: 'Resul Bey tecrübeli bir siyasetçidir aynı zamanda. Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilemez olduğunu, değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğini bilir. Ama anlaşılan kendisine bir görev verilmiş. Şu anda milletin gerçek gündemini karartmak üzere başlatılan spekülasyonda ona da bir rol biçilmiş. Şunu açıkça ifade edeyim. Milletin gerçek gündemi bu tartışılan konular değildir. Bu milletin gerçek gündemi biraz önce anlattığım işsizliktir, pahalılıktır, yoksulluktur. Ama maalesef bunun üstünü karartabilmek için Erdoğan hükümeti elinden geleni ardına koymamaktadır. Biz bunlara takılmayacağız.' 'İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem'den 'Gönlümüzdeki aday Meral Akşener'dir.' dedi. Neler söylersiniz?' sorusu üzerine Öztrak, 'Hepimizin gönlünden bir aday geçer, bu doğaldır ama ittifakın genel başkanlarının bu konuya ilişkin açıklamaları ortadadır.' diye konuştu. 'Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden bazı spekülatif olaylar meydana geldiğini söyleyen Erdoğan, 'Bu olaylar beni de ciddi anlamda üzüyor' dedi. Erdoğan'ın Ali Erbaş'a verdiği bu desteği siz nasıl yorumlarsınız?' sorusuna Öztrak, 'Ortada bir spekülasyon varsa bunun sorumlusu bu ülkenin Diyanet İşleri Başkanını piyon gibi sahaya süren Erdoğan'dan başka kimse değildir. Saray milletin gerçek gündemini sabote etmek, dayanılmaz hale gelen hayat pahalılığını, şişen faturalarını, işsizliği, yoksulluğu karartmak için spekülasyonun daniskasını yapmaya çalışmaktadır. Hep söylüyorum, sabotaj işte budur. Diyanet İşleri Başkanının rehberi Erdoğan değildir; Kur'an'dır, güzel ahlaktır, yasalardır.' yanıtını verdi.

Editör: Haber Merkezi