İdlib'de tesis edilen ateşkes rejiminin sevindirici olmakla birlikte henüz tam olgunlaşıp temellenmediğini belirten MHP Lideri Bahçeli, 'Sayın Cumhurbaşkanı ile Putin'in görüşmeleri, Moskova'ya giden Dışişleri Bakanı'nın Libya'daki taraflarla temas trafiği ve uzlaşma arayışları memnuniyet vericidir. Türkiye atak ve aktif bir dış politika aracılığıyla her meselede söz hakkını sabırla kullanmış, nihayetinde sabrının meyvelerini toplamıştır' şeklinde konuştu. Aynı zamanda enerji diplomasisi vasıtasıyla, TANAP ve TürkAkım projelerinin Türkiye'nin ağırlığını belirgin ölçüde artırdığını, arz güvenliği açısından merkez haline getirdiğini ifade eden Bahçeli, Libya'yla yapılan anlaşma ile Akdeniz'deki ezberlerin bozulduğunu, tabuların yıkıldığını, güç kaymalarının yaşandığını belirtti.

'EMRİ KİMDEN ALIYORLAR?'

'Libya'ya asker gönderilmesini esas alan tezkerenin TBMM'de kabulünün düşmanları çatlatırken, CHP'yi, HDP'yi, İYİ Parti'yi, Saadet Partisini aynı anda kızdırdığını' söyleyen Bahçeli, 'Türkiye'nin deniz yetki alanının Batı Akdeniz'e kadar uzanmasına, dayatmalar ve zorlamalara boyun eğmeyen bir siyasi iradenin varlığına tepki ve karşı çıkış zillet değil midir? Böylesi bir tutum vatanseverlikle nasıl bağdaşacaktır?' diye sordu. Bahçeli, şunları kaydetti: 'Kılıçdaroğlu biliyorsa söylesin, Orta Doğu'da olmadan, Libya'daki kanamayı dindirmeden, Misakımilli emniyet ve esenliğe kavuşturulmadan, Anadolu'da nasıl tutunacağız? Barbaros Hayrettin Paşa'nın 482 yıl sonra tekrar dönüşü bu CHP'yi niye ürkütüyor? Akdeniz'de sahne alan güç oyunlarının içine Türkiye'nin girmesi zilleti niye kızdırıp kahrediyor? Emri kimden alıyorlar? Kimin nam ve hesabına huşunet ve husumet akını düzenliyorlar? CHP kimin tarafındadır? Doğu Akdeniz'deki varlığımızdan Yunanistan rahatsız, Rum Yönetimi rahatsız, Hafter rahatsız, Sisi rahatsız, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri veliahtları rahatsız, şu tuhaf işe bakınız ki Kılıçdaroğlu da rahatsız. İP desen CHP'ye dolanmış, HDP'ye ulanmış, çıkar lobilerine dayanmış. Libya'da ilan edilen ve taraflarca kabul edilen ateşkes bölgesel huzur ve istikrar açısından mühim bir kazanımdır. Ancak CHP bundan bile rahatsızdır.

'HEP NE GEREK VAR DERLER'

Merhum Menderes yol yapmış, bu CHP 'uçak mı indireceksiniz' diyerek takoz koymaya çalışmıştı. Merhum Demirel İstanbul'a ilk köprüyü dikmiş, bu CHP 'köprüden mutlu azınlığın ve zenginlerin geçeceğini' ileri sürmüştü. Keban Barajı için kazma vurulmuş, inşaat başlamış, bu CHP 'ne yapacaksınız barajı, kurbağa mı yüzdüreceksiniz' demişti. Kanal İstanbul gündeme gelmiş, aynı CHP 'yaptırmam' demiştir. Köprü yapılır, yıkmak isterler; tünel yapılır, kapatmak isterler; denizin altından yol açılır, ray döşenir 'ne gerek var' derler; niye ihtiyaç duydunuz, ihaleleri kime verdiniz diye tahrip etmek isterler. Yerli ve milli silah sanayisinin gelişmesi için saygıdeğer teşebbüslerde bulunanlara yalan yanlış, çürük çarık, eksik gedik ifadelerle saldırıp kara çalarlar.'

Editör: Haber Merkezi