İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, gençlerin evlenmemesine tepki gösteren Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, 'Nasıl ki çalışanlar emeklilikte saraya takıldıysa, pırıl pırıl gençlerimizin mürüvvetleri de, damadının dahiyane ekonomi politikalarına takıldı' açıklamasını yaptı. Kanal İstanbul hakkında da konuşan Akşener, 'Son günlerin tartışma konusunu biliyorsunuz: Kanal İstanbul. Bilim insanları uyarıyor. Diplomatik açıdan itirazlar yükseliyor. Askerî açıdan risklerden söz ediliyor. Ama Sayın Erdoğan'ın umurunda değil. 'İsteseniz de istemeseniz de yapacağız' diyor. 'Çatlasanız da, patlasanız da yapacağız.' dedikleri kanal hakkında bazı sorular sorduk, cevaplarını aradık: 'Kanal İstanbul milletin bir talebini, ihtiyacını karşılıyor mu?' Hayır. 'Bu proje, Türkiye'de sanayi üretimini arttıracak bir destek sağlıyor mu?' Hayır. 'Tarımsal üretimi destekliyor mu?' Hayır. 'İhracatımızı ucuzlatacak bir lojistik yatırım mı?' Hayır. 'Mal ve hizmet akışını arttıracak, mesafeyi kısaltacak bir proje mi?' Hayır. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, iki buçuk yılda hala bir yıllık hedefe ulaşamadı. Kalan 82 milyon aracın parasını da bu millet ödedi' dedi.

Akşener'in açıklamaları şöyle: İktidarın, Akdeniz'deki hesaplarla ilgili olarak, Libya ile imzaladığı anlaşmaya evet dedik. Milli güvenliğimiz açısından olumlu bulduğumuz bu adımı desteklerken, bir sonraki adımda gördük ki, hesap yine başka. Türk devletinin diplomatik birikim, tecrübe ve geleneklerini elinin tersiyle itip, 'dostum' diplomasisine geçen Sayın Erdoğan, yine ve yeniden, Kahire öğretisinin gereği olan gayri milli bir anlayışla hareket ediyor. 'Libya'yla anlaşmaya evet, ancak, Mehmetçiğimizi Libya çöllerindeki iç savaşa göndermeye hayır.' dedik. 'Bu anlaşmayı korumanın farklı yolları var.' dedik. 'Taraf olmadan da bu anlaşma korunabilir.' dedik. Dinletemedik. 'Devlet işlerinden anlamamakla' itham edildik. Sonra ne oldu? 8 Ocak günü Rusya Devlet Başkanı Putin İstanbul'a geldi. Bir de baktık ki, kendi milletini dinlemeyen Sayın Erdoğan'ı, 'dostu' Putin iki dakikada ikna edivermiş. Siyasi geçmişinde teröristle müzakere etmek varken, Libya için 'teröristle müzakere mi olur?' diyen sayın Erdoğan, Putin söyleyince anında ikna olup, ateşkes ve müzakere çağrısı yaptı. Kendi milletini, kendi ülkesini dinlemeyen biri, bir gün ABD'den gelenlerin, ertesi gün Rusya'dan gelenlerin dediklerini anında anlıyor ve şak diye yerine getiriyor. Mısır'la köprüleri attın da ne oldu? Mısır Hükümeti, milyarlarca dolarlık ihaleler yaptı, bir tane Türk şirketi davet edilmedi. Türkiye Mısır'a ürün satamaz oldu. Sen egonu tatmin edeceksin diye, binlerce üretici krize girdi. Şimdi aynı Mısır, Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz sahalarında, Türkiye'nin karşısında yer alıyor. Ülkemizin hasmı oldu. Yahu 17 sene geçti, 18'inci seneye girdin. Sen bu diplomasiyi ne zaman öğreneceksin? Bu ergen sinirinden ne zaman kurtulacaksın?

'SEÇİM KAYBETMEK ÇOK ZORUNA GİTTİ ÇOK' ,

Şimdi aynı şeyi Kanal İstanbul'da yapacaklar. Ve bu kez maliyet çok daha yüksek… Milletimizi böyle bir yükün altına atmaya kimsenin hakkı yok. Devleti için her tür fedakarlığı yapan milletimiz, tencereyi kaynatmanın derdindeyken, iktidar zenginlerinin sefasının ücretini, milletin sırtına yıkmaya hakkınız yok. Yol arkadaşlarım; İşin gerçeği ne biliyor musunuz? İstanbullular, İstanbul'u 5 yıllığına, Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu'na emanet etti ya… Durumu hazmedemeyen Sayın Erdoğan da, Kanal İstanbul ile kendince İstanbulludan intikam alıyor. Seçim kaybetmek çok zoruna gitti çok. Sayın Erdoğan; Senin işin, milletin iradesiyle göreve gelmiş insanlara atarlanmak değil.

'GENÇLER NEYE GÜVENİP DE EVLENECEK?'

Aziz milletim; Saray bürokrasisine esir düşen Sayın Erdoğan, bu kadar hayati bir iş için, kimseye danışmıyor, kimseye bir şey sormuyor. Ama geçen yine gençlere takmış, onlara soruyor: Ne diyor biliyor musunuz? 'Neden evlenmiyorsunuz?' diyor. Haydi, buyur buradan yak… Sayın Erdoğan; Nasıl ki çalışanlar emeklilikte saraya takıldıysa, pırıl pırıl gençlerimizin mürüvvetleri de, damadının dahiyane ekonomi politikalarına takıldı. Sorarım sana, ekonominin hali ortadayken, gençler neye güvenip de evlenecek?

Editör: Haber Merkezi