Enstitünün Giyim Üretim Teknolojisi Bölümü usta öğreticisi Çolak, polimer kile insan yüzü ve vücudunun şeklini verdikten sonra fırınlayıp makyajını yapıyor.
Çolak, daha sonra enstitünün Cumhuriyet'in kuruluşunun 100. yılı dolayısıyla hazırladığı Atatürk'ün askeri öğrenciliği ile çeşitli görevler sırasında giydiği üniformalardan kalan atık kumaşlardan üniforma yaparak minyatür Atatürk heykellerine giydiriyor.
Atatürk minyatürlerinin yanı sıra Adile Naşit, Münir Özkul, Halit Akçatepe ve Kemal Sunal gibi Yeşilçam ünlülerinden oluşan koleksiyonu olan Çolak'ın, Ağırnas Mahallesi'nde doğan Mimar Sinan'ın doğduğu topraklara bastığını temsil eden minyatürü de bulunuyor.
Hatice Çolak, hazır giyim bölümünden mezun olduktan sonra birkaç yıl halk eğitim merkezlerinde usta öğreticilik yaptığını söyledi.
Anne olunca evde bez bebek yapmaya başladığını anlatan Çolak, bu süreçte insanların gerçeğe daha yakın bebekler talep ettiğini ve araştırınca polimer kille bebek yapmayı öğrendiğini dile getirdi.
Polimer kille 12 yıl boyunca deneme yanılma yöntemiyle bebekler tasarladığını belirten Çolak, dünyada kullanılan bu ürünün Türkiye'de pek bilinmediğini, daha çok takı yapımında kullanıldığını kaydetti.
GİYSİLERDE ATIK KUMAŞLARI KULLANIYOR
Çolak, 5 aydır Olgunlaşma Enstitüsü bünyesinde minyatür Atatürk heykelleri üzerine çalıştığını, minyatürlerin vücudunu, kıyafetlerini ve aksesuarlarını yaptığını ifade etti.
Proje öncesinde enstitünün araştırma bölümü tarafından Atatürk'e ait fotoğraf ve kıyafetlerin araştırıldığını, bunlardan da yararlanarak minyatürleri yaptığını anlatan Çolak, şöyle konuştu:
"Atatürk serisini yaş kronolojisine göre çalışıyorum. Harbiyeli Mustafa Kemal, Kurmay Yüzbaşı Mustafa Kemal, Trablusgarp Savaşı'ndaki Mustafa Kemal şeklinde çalıştım. Genç hallerinden çok fotoğrafa ulaşamadım ama yaş ilerledikçe fotoğraflarını bulmak daha da kolaylaşıyor. Atatürk serisi 12 eserden oluşacak. Kıyafetlerin birebir aynısı olmasına çalışıyorum. Artan malzemeleri kullanıyorum, geri dönüşümcüyümdür. Diğer ürettiğim minyatürlerde düğmeleri atık deterjan kutularından yapmıştım. Gören herkes '3D yazıcıdan mı çıkardın?' diyor. Biraz anatomi bilmek gerekiyor. Bir kalıbım yok, fotoğrafa bakarak çalışıyorum."
YEŞİLÇAM ÜNLÜLERİNİN MİNYATÜRLERİ DE BULUNUYOR
Atatürk projesi öncesi fotoğrafları baz alarak kişiye benzer heykeller yaptığını aktaran Çolak, şunları kaydetti:
"Bir yıl boyunca Yeşilçam koleksiyonu oluşturdum. Sanatçıların bilinen filmlerde akıllarda kalan hallerini çalıştım. Filmleri tekrar tekrar izledim, orijinalinde kıyafetleri nasılsa öyle yaptım. Mesela Ayşen Gruda'nın filmde hırkasının düğmesi yoktu ben de öyle çalıştım. Baştan ayağa orijinaline uygun olması için çalışıyorum. Ben minyatürlerini yapıyorum, daha büyük boyutlarını yapan arkadaşlarımız var. Çok bilinen bir malzeme değil, ayrıca polimerden bu tarz çalışan bir elin parmağını geçmez. Yetişkin kişilerin 45 santimetre civarında boy orantılarına göre çalışıyorum. Bir kişiyi çalışırken gülen fotoğrafını istiyorum. Gülerkenki halini sağdan ve soldan çalışıyorum. Heykel eğitimi almadım, tamamen merak. Bunlar 12 yılın bana kattıkları ve deneyim. Her gördüğüm tekniği öğrenmeye çalışıyorum."
OLGUNLAŞMA ENSTİTÜLERİ GEÇMİŞLE GELECEK ARASINDA KÖPRÜ KURUYOR
Kayseri Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Ali Durmuş da enstitünün 1988 yılından bu yana kentte faaliyet gösterdiğini belirtti.
Olgunlaşma enstitülerinin geçmiş ile gelecek arasında köprü kurduğunu ifade eden Durmuş, "Bir nevi kültür elçisiyiz. Geçmişteki kültürü günümüze yansıtarak yeni neslin atalarının yaşama şekillerini görmesi, o dönem icra edilen sanatların diri tutulması, günümüze aktarılması ve gençlere öğretilmesi gibi vazifelerimiz bulunuyor. Kurumumuzda 7 atölye bulunuyor. El sanatları bölümümüzün bünyesinde çinicilik, seramik, moda tasarım, giyim bölümlerimiz mevcut. Bakanlığın verdiği ulusal ve yerel projeler üzerine çalışıyoruz." diye konuştu.