CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Özel, Konya'da 2 yaşındaki Rana’nın ve Erzurum’da 10 yaşındaki Murat’ın sahipsiz köpeklerin saldırısına uğramasına ilişkin, "Normalde bu iki olay Cumhuriyet Halk Partili belediyelerde olsa ve bu aşamada bir şey söylemeye kalksak siyasetin girdabı içinde kaybolur, savrulur, bir yere gider. Konya ve Erzurum AK Parti belediyelerini suçlamadan bir şey söylüyorum. Belediye hangi belediye olursa olsun bu yasa yürürlükte olduktan sonra ve bu şekilde uygulandıktan sonra bu tip durumların olması kaçınılmaz. Biz yasanın çıktığı tarihte hem bunu Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğimizi hem de bu yasanın sokaktaki popülasyonu artıracağını söyledik. Çünkü getirdikleri yasa ilk haliyle ‘al, götür, öldür’dü. Bu öldür kısmına bu memlekette kalbi olan kimse razı gelmeyeceği için hem muhalefetin uyarıları hem iktidardan gelen duyarlı sesler öldür kısmını kaldırdı. Belediyelere, mali imkan sağlayacakları hiçbir seçenek vermediler. Çıkıp hamaset yapsam, ‘Çocuklar orada öldü’ diye, CHP'li belediyede olsa inanın yapacaklar. Yapmıyorum; çünkü yasa kötü. Buradan Sayın Erdoğan'a çağrıda bulunuyorum. Anayasa Mahkemesi'nin iptal etmesini beklemeyin. Gelin yeniden hem hayvanseverleri, Hayvan Hakları Derneği'ni, en önemlisi veteriner hekimleri, bu işin uzmanlarını, Türkiye'deki başarılı kısırlaştırma işleri, sahiplendirme projelerini başarmış yerel yöneticileri, hangi partide varsa çağıralım. Meclis'te şu yasayı düzeltelim" dedi.

'HATANIN BÜYÜĞÜ BU HÜKÜMETİN’

Geçen hafta Brüksel’de temaslarda bulunduğunu anımsatan Özel, "Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefimize giden yolda ilişkilerimizi kuvvetlendiren, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Avrupa tarafından ne kadar önemsendiğini ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin ortaya koyduğu hattın ne kadar kıymetlendirildiğini gördüğümüz ziyaretler yaptık. Avrupa Sosyalist Partisi, liderler zirvesinde konsey toplantısına hazırlık toplantısı yaptı. Tam üye olmamamıza rağmen davet edildim, katıldım. Elbette Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini yerine getirmediği bir noktada tam üye olmasını kimse bekleyemez. Hatanın büyüğü Türkiye'nin değil, Türkiye'yi 22 yıldır yöneten bu hükümetin. Ama Avrupa Birliği de hatalar yaptı. Onları da anımsattık ve dedik ki; ‘Türkiye'yi Trump'a itmeyin. Türkiye'yi Putin'e itmeyin. Türkiye'yi çağdaş dünyanın dışına itmeyin. Türkiye'yi kapsayın. Erdoğan ile görüşeceksiniz. Türkiye'de onunla taban tabana zıdız. Büyük mücadele veriyoruz ama çağrılması, görüşülmesi doğru’ dedim ve bir tek şart düştüm. O da şu; Türkiye ile Merkel-Erdoğan tipi yani pragmatist bir şekilde, al-ver pazarlığıyla, koyun pazarlığı yapar gibi, mülteci meselesini çözdüğünüz gibi ilkesiz ve sizin değerlerinize, Türkiye'nin geleceğine zarar verecek gibi çözmeyin dedim" ifadelerini kullandı.

‘ÇAYIRHAN BİZİMDİR, GERİ ALACAĞIZ’

Ankara'nın Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı'nın özelleştirilmesine değinen Özel, "Maalesef bizim altın yumurtlayan tavuğu yine kestiler. Çayırhan bedavaya gitti. Haftalarca burada söyledik. Bakın şimdi, alan Çayırhan'ı nasıl almış. Çayırhan Termik Santrali'nin değeri 1 milyar dolar. Kömür sahalarının yaklaşık değeri de 3,5 milyar dolar, toplam 4,5 milyar dolar; bugünkü kurla 164 milyar ediyor. 164 milyar eden Çayırhan'ı kaça verdiler biliyor musunuz? 35 yıllığına 20 milyar TL. Taşınmazlar tamamen mülkiyeti el değiştirdi. Çayırhan işçisi yalnız değildir. Yapılacak seçimden sonra Çayırhan bizimdir kardeşim, geri alacağız" dedi.

Vedat Milor'a soruşturma açıldığını söyleyen Özel, “Vedat Milor ‘Herkes konuşuyor, çok ucuz, herkes gidiyor, gideyim yiyeyim bakalım' demiş. Yiyince de ‘Bu fiyata bu lezzet gerçekten inanılmaz’ demiş. Vedat Milor'a soruşturma açtılar. Ticaret Bakanı da diyor ki, 'Ne yaptık ya? Kent lokantasına mı açtık? Vedat Milor'a gittik, sorduk. Sen burada gizli reklam mı yapıyorsun?' Allah'ın adamı, kötü bir şey demek istemiyorum, kent lokantasının reklama mı ihtiyacı var? Bir mercimek çorbasının 150-200 lira olduğu yerde mercimek çorbası yanında daha 3 kap yemek 50 liraya satılıyor, önünde 500 metre kuyruk var. Kent lokantasına ‘Gizli reklam’ diyorlar. Allah akıl fikir versin" dedi.

‘SÖYLERKEN UTANDI, İÇİNE YUTTU RAKAMI’

Emekli ikramiyesinin 'müjde' olarak duyurulduğunu söyleyen Özel, "Gerçi gerçekten müjde olsa Tayyip Bey dün çıktı, ulusa sesleniş konuşması yaptı. O kadar emekli var. Müjde olsa demez mi, ‘Emekli ikramiyesini 3 bin liradan işte CHP'nin söz verdiği gibi 22 bin lira yapıyorum, asgari ücret yapıyorum’ 4 bin lira yapınca Abdullah Güler’e açıklatmışlar. Açıklanan rakamın ne kadar değerli olduğunu, ne kadar değerli bir kardeşimin açıkladığından anlayacaksın. Rakamı açıklarken yanlışlıkla yutan, içine doğru, dışarı söyleyemiyor. Gerçi gerçekten pek rastladığımız bir özellik değil ama söylerken utandı, içine yuttu rakamı. 3 bin lira olan şeyi diyor, 4 bin lira diyecek, 4'ü diyemedi" ifadelerini kullandı.

‘GAZİ'DEN ALDIĞIMIZ MİRAS SANDIKTIR’

Partisinin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için yapacağı ön seçime değinen Özel, "'İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder’ lafı, Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatında söylediği en doğru laf. ‘İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır’ lafı; bu ondan da doğru. Bu yüzden İstanbul’u kazanana, kendisini dört kez yenene bir kez daha bu şansı vermemek için onu kuşatmaya çalışan, onu kuşatmak için masum belediye başkanlarımızı içeri atan, insanlara terör yaftası sürmeye çalışan ve kendi belediyelerindeki akılalmaz yolsuzluklar ağı bir yana, kir tutmaz Cumhuriyet Halk Partisi’ne elindeki kiri bulaştırmaya çalışan anlayışa inat biz sinmedik, geri adım atmadık, eğilmedik, susmadık. Hep birlikte ayağa kalktık, meydan okuduk. 23 Mart’ta Türkiye’nin baharıdır. Bizim, Gazi'den aldığımız miras sandıktır. Sandığa inanırız, sandığa güveniriz. Seçimsiz hiçbir şeye tevessül etmeyiz. Şimdi o esas sandığı getirebilmek için ön seçim sandığı var. 23 Mart Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türkiye baharının tarihidir. 1 milyon 750 bin üyemize sesleniyorum; 23 Mart sabahı kalkın, uyanın, ayağa kalkın ve sandık başına koşun. Bir sonraki cumhurbaşkanını seçmeye gidiyorsunuz. Gelin, seçin, tarihe geçin" dedi.

‘İHTİYATLI BİR İYİMSERLİKLE TAKİP EDİYORUZ’

Özel, grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Özel, terör örgütü YPG’nin siyasi kolu SDG ile Suriye hükümeti arasındaki anlaşmanın sorulması üzerine, "Bu anlaşmayla ilgili dün akşam 8 madde açıklanmıştı. O maddeler takip ediliyordu. Ben buraya gelmeden önce SDG’nin sözcüleri anlaşmanın içeriğine ilişkin yapısal çok farklı açıklamalar yaptı. Örneğin dün akşamki bilgiye göre, petrol kaynaklarının kontrolünün merkezi yönetime geçecek olması ve SDG’nin Suriye ordusuna katılacağına yönelikti. Ama bugün sözcülerinin açıklaması, ‘Bütün petrol kaynakları bizde kalacak. Kendi bölgemize asla Suriye merkezi ordusu girmeyecek, biz kendi bölgemizi koruyacağız. Sembolik olarak sınır kapılarına Suriye bayrağı çekeceğiz’ dedi. Birbirinden çok farklı iki durum varken bu konunun hızla netleştirilmesi gerekiyor. Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruyacak şekilde geçici hükümeti destekleyecek çalışmaları doğru buluruz. Biz ihtiyatlı bir iyimserlikle takip ediyoruz meseleyi. Bu anlaşmanın Alevilere nasıl bir teminat verdiğini de bilmek görmek gerekir. Bütün taraflar açısından bu anlaşmanın çatışmayı bitirmesini ümit ederim" diye konuştu.

Kaynak: DHA