ODTÜ Felsefe Bölümü'nden mezun olan Tiyatro ve Sinema Oyuncusu Erdağ Yenel, üniversite yıllarında tiyatroya merak salmış. Oyunculuğun yanı sıra senaryo asistanlığından, kamera arkasına kadar sinema alanında kendini geliştirmeye çalıştığını belirten Yenel ile sinema ve tiyatro ile olan hikayesini konuştuk.

• Erdağ Yenel kimdir?

Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? 1986 Ankara doğumluyum. Memur bir ailenin iki çocuğundan biriyim. Demetevler'de büyüdüm. Yaşam kaygılarının ve teknik imkanların el verdiği kadarıyla 2004 yılından bu yana tiyatro alanında, yaklaşık 10 yıldır da sinema alanında kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

• ODTÜ Felsefe Bölümü mezunusunuz. Peki, tiyatro ve sinema ile serüveniniz nasıl başladı, nasıl karar verdiniz oyuncu olmaya?

Sizi besleyen, domine eden, bu yola sürükleyen ne oldu? Çocukluğumda ve lise dönemlerinde taklite olan bir merakım vardı ama ilk defa, bir dönem üniversite öğrencisi olduğum Adana'da, amatörce başladım tiyatroya. Dahil olduğum ekiple, İşçi Kültür Evi Tiyatrosu'yla, daha çok ajit-prop tiyatro kategorisine girebilecek türden sokak oyunları sergiledik. Daha sonra ODTÜ'ye geldiğimde, Türk Halk Bilimi Topluluğu'nda, Halk Tiyatrosu ve Geleneksel Türk Tiyatrosu alanındaki üretimlere dahil oldum. Bu dönem tiyatroyu ilk defa profesyonel olarak da düşünmeye başladığım dönem oldu. Biraz da bu kaygılarla okulla sınırlı kalan bu çabayı bir grup arkadaşla merkeze taşımaya karar verdik. Troya Sanat Tiyatrosu'yla çalışmaya başladık ve bir sokak oyunu çıkardık. Daha sonra da bu ekipten arkadaşlarla 'Ve Sanat' adında bir ekip kurduk. Önceleri sadece tiyatro çalışmaları yürüten ekip, zamanla farklı sanat disiplinlerinden de insanların dahil olmasıyla genişledi ve bir sanat atölyesi haline geldi. Bir yandan tiyatro çalışmaları yürüten ekip, bir yandan da plastik sanatların ve sinemanın olanaklarını öğrenmeye çabaladı. Ben de o dönemden bu yana oyunculuğun yanında, senaryo asistanlığından, kamera arkasına kadar kendimi sinema alanında geliştirmeye çalışıyorum. Şu anda İzmir'de FilmDC adındaki ekibimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ekibin kurgu ve post prodüksiyon süreçlerini ben yürütüyorum.

'İLK KAMERA ÖNÜ OYUNCULUK DENEMEM YOLUNDA A.Ş. İLE BİRLİKTE OLDU'

• Yolunda A.Ş. dizisinde başrol oyuncusuydunuz Çinçin'li Fehmi Kır'ı canlandırmak nasıldı?

Bu role nasıl hazırlandınız, zorlandığınız yerler oldu mu? Ben Yolunda A.Ş. projesinin çok özgün bir yanı olduğumu düşünüyorum. Çinçin gibi gerçek bir mahallede, oyunculuğundan setin kurulmasına kadar mahalleliyle birlikte hayata geçirdiğimiz dizi, hem ilk internet dizisi olarak bugünlere gelen sürecin yolunu düzledi hem de seyirciye ulaşma konusunda sıkıntılar yaşayan bizim gibi bağımsız üreticiler için bir cesaret kaynağı oldu. Mahallenin günlük sorunlarını, kendi kurgumuzla, çok da profesyonel olmayan bir teknikle insanlara sunduğumuz halde, Türkiye'den ve yurtdışından milyonları bulan etkileşime ulaşmak ve bu etkileşimin aradan yıllar geçmesine rağmen sürmesi bence hala bu özgünlükten kaynaklanıyor. Bu yanıyla her sürecinde yer almaktan mutluluk duyduğum yoğun emek verilmiş bir proje. Kısa film denemelerini saymazsak benim ilk kamera önü oyunculuk denemem Yolunda A.Ş ile birlikte oldu. Hem kamera sürecinin yeniliği hem de Çinçin gibi bir mahallede yaşayan bir gencin gerçekçi bir temsilini sunabilmek benim için zorlayıcı oldu tabi. Her şeyden önce mahalle halkını ve Ankara'yı ikna edebilmek gibi bir kaygı hep vardı. Ama senaryoyu yazan ve projede Tek Kat Mehmet'i canlandıran Hasan Göktaş'la zaten yıllardır birlikte tiyatro yapıyorduk. Hasan, Çinçin'de doğup büyüdüğü için projenin ve karakterin temellerini oluşturmuştu. Birlikte çalışarak, deneyerek, çeşitleyerek de en doğalına getirmeye çalıştık. Mahallenin, özellikle İbo'yu canlandıran İbrahim Aymergen'in de çok katkısı oldu Fehmi Kır'ın oluşmasında. Ulus Baker'in 'sosyolojik tıp' analizleri epey yardımcı oldu. Çekim sürecine kadar da sürekli değiştirdik. Genel olarak her anlamda çok güzel bir deneyimdi benim için. Profesyonel oyunculuk sürecim için itici bir etkisi oldu Yolunda A.Ş'nin.

'FELSEFE BENİ ÇOK BESLEDİ'

• Erdağ Yenel'in hayattaki dinamikleri ve bir oyuncu olarak beslendiği noktalar neler?

Lisans eğitimi de aldığım felsefenin benim için ayrı bir yeri var. Her ne kadar tiyatro ve sinema faaliyetlerinden yeteri kadar yoğunlaşamamış olsam da, o disipline ucundan da olsa dahil olmuş olmak ve hayatımın sonuna kadar bir felsefe öğrencisi olacak olmak beni mutlu ediyor. Kendi halinde bir birey olarak beni çok besledi her yanıyla. Oyunculuk açısından da toplumu, insanları gözlemlemek, beden egzersizleri yapmak, eski üretimleri incelemek, oyunculuk kuramlarına kafa yormak beni diri tutuyor.

• Rol aldığınız tiyatro oyunlarında ve film projelerinde neye dikkat edersiniz?

Gerçekleştirdiğimiz tiyatro oyunlarının konularını genellikle içinde yaşadığımız toplumun ya da dönemin yakıcı sorunlarından seçmeye çalıştık. Bazı projelerde içinden geçilen dönemin belgelenmesi amacı baskın oldu daha çok. Tiyatro alanında kendi imkanlarımızla var olmaya çalıştığımız için kontrol daha çok bizde bu anlamda. Sinema ve dizi alanında henüz bu imkanı kendi adımıza süreklileştiremediğimiz için, beni geliştireceğini düşündüğüm, deneyimli oyuncularla aynı seti paylaşabileceğim her işte yer almak isterim.

• Alternatif tiyatro yapan bir oyuncu olarak gelecekle ilgili kaygılarınız neler?

Ülkedeki çoğu özel tiyatro ekibi gibi biz de ödeneksizlikle yoğrulduk. Dekorundan kostümüne, prova yeri sorunlarından bilet satışına kadar her süreci kendi imkanlarımızla aşmaya çalıştık. Bundan sonra da çok farklı olmayacak gibi görünüyor bu süreç. Son dönemde pandeminin etkisiyle birçok ekip kapanmak zorunda kaldı. Koşullar daha da zorlaşsa da bir şekilde tiyatro yapmaya devam edeceğiz. Bir gün kendi sahnemizi açmak hayallerimiz hala sürüyor.

• Dünya tiyatrosundan veya sinemasında en çok sevdikleriniz neler? Ve bunların içinde en çok hangisinde rol almak isterdiniz?

Ya da birlikte oynamayı hayal ettiğiniz bir idolünüz var mı? Beni en çok heyecanlandıran tiyatro ekipleri olarak Devekuşu Kabare ve Ortaoyuncuları söyleyebilirim. Keşke dönem denk gelseydi de bu iki ekipten birinde çırak olsaydım dediğim oluyor. Çok değerli üretimler çıktı Haldun Taner ekolünden. Metin Akpınar'la sahneye çıkmayı çok isterdim. Ferhan Şensoy'un, Ortaoyuncular üretimlerinin kıyısında köşesinde yer almak da beni baya bir mutlu ederdi. Sinema için konuşursam Jean Pierre ve Luc Dardenne kardeşlerin film setinde çalışsam aynı heyecanı yaşardım. Oyuncu olmaya gerek de yok.

'İZMİR MERKEZLİ BİR İNTERNET DİZİSİ PROJESİ HAZIRLIĞI İÇİNDEYİZ'

• Son olarak yeni yer aldığınız projeler var mı bizimle paylaşır mısınız?

Şu an Çukur dizisinin 4'üncü sezonunda Feyyaz karakterini canlandırıyorum. Yakında sonlanacak dizi. Yaz döneminde kendi işimiz olan ve İzmir merkezli çekmeyi düşündüğümüz bir internet dizisi projesi için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bir de yeni dönem için tiyatro oyununun hazırlıkları sürüyor. Eğer süreç de uygun ilerlerse, Aralık ayında da oyunu sahnelemeyi düşünüyoruz.

• Son olarak pandemi süreci sizi nasıl etkiledi?

Toplumun her ferdi gibi bizi de olumsuz etkiledi tabi süreç. Hastalığın yayılması, normale ne zaman geçileceğinin belirsizliği yoruyor insanı. Uzun süreli planlar yaparken zorlanıyoruz. Çünkü sürecin ne getireceğini kestiremiyor insan. Eldeki imkanları ve dünyanın gerçekliğini göz önünde bulundurarak mümkün olan en akılcı çözümleri bulmaya çalışıyoruz ekiple birlikte. Sinema ve tiyatro çalışmalarını sürdürmeye çalışarak, üretime odaklanarak psikolojilerimizi toparlamaya çalışıyoruz. Galiba çok da bunun dışında bir seçenek yok bir süre.

'EN ÇOK ÖZDEŞLEŞTİĞİM KARAKTERLER FEHMİ KIR VE BERKE'

• Oynadığınız oyunlarda size en yakın karakter hangisi? Ya da sizinle özdeşleşen bir karakter var mı?

Tiyatro üzerinden konuşursam küçük de olsa canlandırdığım her karakter bana yakın geliyor işin gerçeği. Ama genel olarak açık biçim tiyatroda kendimi daha rahat hissediyorum. Açık biçim oyunlardaki dinamiklik, doğaçlamaya yatkınlık ayrı bir tat veriyor bana. Sinemada da aynı şey komedi için geçerli. Gelen tepkilerden de anladığım kadarıyla benimle en çok özdeşleşen karakterler, Yolunda A.Ş de Fehmi Kır ve İçerde dizisinde canlandırdığım Berke karakteri.

Editör: Haber Merkezi