• Ankara'nın en fazla üyeye sahip odalarından bir tanesiniz. Bize Başkanlık sürecinizi ve Ankara Minibüsçüler Esnaf Odası hakkında bilgi verir misiniz?

6 Ağustos 2020 tarihinde Olağanüstü Genel Kongre ile birlikte Ankara Minibüsçüler Odası Başkanlığı'na seçildim. Pandemi nedeniyle sıkıntılı bir süreçte Oda Başkanı oldum. Odamız 1978 yılında kuruldu. 2 bin 56 tane aracı, 2 bin 975 delegesi, 6 bin civarında çalışanı olan toplamda 9 bin kişilik aileyi temsil eden bir kuruluz. Ankara genelinde 111 tane esnaf odası var. Bunların içerisinde üyesi en yüksek olan 3'üncü odayız. Bizim bir özelliğimiz; doğrudan kamu hizmeti yapan ve halkla iç içe olan bir esnaf olmamız. Ankara'nın nabzını tutan, sıkıntı ve sorunlara vakıf olan bir topluluğuz.

'585 TANE ARACIMIZ TAKİBE ALINDI'

• Pandemi döneminde yaşadığınız sorunlar neler?

Biliyorsunuz pandemi ilk olarak geçtiğimiz yıl Mart ayı içerisinde Türkiye'de görülmeye başlandı. Diğer tüm esnaflarda olduğu gibi minibüsçülerde de sıkıntılar başladı. Mart ayından sonra uygulamaya sokulan yüzde 50 kapasite ile taşıma zorunluluğunun getirilmesi ve beraberinde birçok kısıtlamaya gidilmesinden dolayı iş potansiyelimiz yüzde 75-80 oranında düştü. Geçtiğimiz 10-11 aylık süreçte minibüsçü esnafı maliyetinin altında taşıma yaptı ve bu durum soruların artmasına neden oldu. Şu anda da bu problemlerimiz devam ediyor. En büyük sıkıntımız banka kredileri ile başladı. Esnafın geliri olmadığı için banka kredilerini ödeme noktasında ciddi sorunlar yaşıyoruz. Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri kredilerinin 6+6 ay ertelenmesi esnafımızı bir nebze olsun rahatlatsa da ticari ve tüketici kredi geri ödemelerinin ertelenmemesi ciddi sıkıntılar doğurdu. Bankalardaki takip oranlarının artması bunun en net göstergesi oldu. Bizim, devletimizden beklentimiz özellikle ticari kredilerimizin geri ödemesinin ertelenmesidir. Şu anda 585 tane aracımız takibe alındı. 50'ye yakın aracımızın satışı bekleniyor. 4 tane aracımızın mülkiyeti de bir bankaya geçti. Bunlar bizi derinden üzen olaylar.

'UKOME KARARLARI ACİLEN GÜNCELLENMELİ'

• Mevcut minibüs hatlarıyla ilgili beklentileriniz var mı?

Ankara'da 27 tane durağımız var. Mevcut olan hatlar ise 1980-90'lı yıllarda Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) veya Trafik İl Komisyonu Kararıyla belirlendi. O tarihlerden günümüze kadar Ankara'nın fiziki ve coğrafi konumunun gelişmesi ve genişlemesinden dolayı Ulus merkezli olan hatlarımız, Kızılay ve Eskişehir Yolu'na doğru bir akış sağladı. Cadde ve sokak isimlerinin değişmesi, caddelerin artık bulvar olması, il ve ilçelerimizde yerleşim ve nüfus yoğunluklarının değişmesi nedeniyle UKOME kararlarının acilen güncellenmesi gerekiyor. Yeni hatlar ivedi şekilde açılmalıdır. Bu da esnafın mağduriyetini rahatlatacaktır.

• Yeni hatların açılmaması nasıl bir mağduriyetlik yaratıyor?

İş potansiyellerinin olmadığı yerlerde araçlarımız yolcu beklerken, yoğunluğun olduğu yerlerde yolcular araç bulamıyor. Bu hatların bu nedenle düzenlenmesi ve vatandaşların talepleri doğrultusunda hareket edilmesi gerekiyor.

'GÜVENPARK'TAKİ ALANIMIZ DARALDI'

• Kızılay Güvenpark'taki metro çalışması nedeniyle minibüs durak alanında bir daralma oldu. Bu durum bölge minibüsçülerini nasıl etkiledi?

Şu anda Güvenpark'ta 430 aracımız var. Burada bulunan duraklarımız yaklaşık 40 yıldır vatandaşımıza hizmet ediyordu. Metro çalışması dolayısıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından o alan boşaltıldı. Büyükşehir Belediyesiyle görüşülerek, Güvenpark alanının içerisinde 25 araçlık, sadece yolcu alım yeriyle ilgili bir alan tahsis edildi. Şu anda araçlarımız oraya gelip, sadece yolcusunu alıp çıkıyor. Diğer taraftan metro çalışması bitene kadar Necatibey 94 sokak dediğimiz alanlar da minibüslere tahsis edildi. Kumruların sonunda bir camii inşaatı var. Oradaki caminin alt katındaki iki katın minibüsçülere tahsis edilmesi ve depolama alanı olmasıyla ilgili bir çalışma var.

'BAŞKA ÇIKIŞ NOKTAMIZ YOK'

• Yolcu taşıma ücretlerindeki zam beklentinizin sebebi nedir?

Minibüsçü camiamızın tüm girdilerindeki artış her zaman vardı. Pandemi ile birlikte giderlerimiz yüzde 100'ün üzerinde arttı. Akaryakıt gideri, kasa değişimi, sanayi giderleri gibi maliyetler esnafın belini bükerken bir de üstüne Pandemi süreci eklenince içinden çıkmaz bir hal aldı. Şu anda maliyetinin altında bir taşımacılık yapıyoruz. Bu nedenle yolcu taşıma ücretlerindeki zammın kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz. Zam oranları her yıl enflasyon oranında belirlenirse, hem vatandaşı hem de esnafımızı mağdur etmeden ortak bir noktada buluşulur diye düşünüyorum. Bu konuyla ilgili girişimlerimiz devam edecek, çünkü başka çıkış noktamız yok.

'DİNLENME TESİSLERİNİN YAPILMASI GEREKİYOR'

• Oda olarak geleceğe dönük diğer hedefleriniz ve beklentileriniz neler?

Şu anda Gülbaba'da bin 70 araçlık kapasitesi olan bir alanın çalışmaları minibüsçülere tahsis edilmek üzere devam ediyor. Buranın ivedi olarak bitirilip minibüsçüye devrinin sağlanması için bizler de üzerimize düşeni yapıyoruz. Bu proje bittiğinde üyelerimiz konforlu ve rahat bir şekilde mesleklerini icra edebilecekler. Bizler 00.05'te işe başlayıp saat 24.00'da mesaisini bitiren bir meslek grubuyuz. Gün içerisinde yıpranan, yorulan ve birkaç dakika da olsa dinlenmek isteyen arkadaşlarımız maalesef bir tesise sahip değil. 2021 Ankara'sında tamamen ilkel bir tablo ile çalışmak zorunda kalıyoruz. Minibüsçü arkadaşlarımız baraka ve konteynırlarda dinlenmek zorunda kalıyor. Özellikle son duraklarımızdaki tesislerin acilen revize edilmesi; elektriği, suyu, doğalgazı olan konforlu dinlenme tesislerinin yapılmasını istiyoruz.

'AYAKTA YOLCU TAŞIMAYA İZİN VERİLMELİ'

Devletimiz tarafından revize edilmesi gereken ve bizleri ilgilendiren kanun maddeleri var. Ankara'daki 2 bin 56 tane aracımızın sadece 198 tanesinde engelli rampası var. Geriye kalan bin 800 tane aracımızda engelli rampası yok. Aracın kasa değişimiyle birlikte engelliler açısından erişilebilir hale getirilmesinde devletimizden destek bekliyoruz. Bu rampaların yapılmasında zamana ihtiyacımız var. Engelli vatandaşlarımızın da minibüslerimizden çok rahat şekilde faydalanmasını istiyoruz. Diğer taraftan da 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda bir değişiklik yapıp, şehir içi toplu taşıma görevi gören minibüslerin ayakta yolcu taşımasıyla ilgili bir düzenlemeye gidilmesi gerekir. Artık minibüslerimizin kapasiteleri ve iç hacimleri büyüdü. Bu düzenleme yapılırsa ayakta yolcu almak ile ilgili kesilen cezalardan da kurtulmuş oluruz. Aynı araca aynı suçtan 3 defa ceza yazılabiliyor. Bu tamamen koordinasyon eksikliğinden kaynaklanan bir sorun. Bir suçun 2-3 defa cezası olmaz.

Editör: Haber Merkezi