• Ayakkabı esnafının sıkıntılı olduğunu belirtiyorsunuz bu sıkıntıları anlatır mısınız?

Bazı mesleklerde çalışanlar, yaptıkları işin zorluğu nedeniyle erken emekli olma ve yıpranma ücreti alma hakkına sahip. Sosyal güvenlik sistemi, bütün çalışanların çalışma koşullarının eşit olmadığını ve bu kapsamda bazı sigortalıların ağır ve yıpratıcı şartlarda çalıştığını kabul ederek bu çalışanlara erken emeklilik hakkı tanıyor. Çalışma şartları ağır ve yıpratıcı olan bazı işlere tanınan bu hak kapsamında bu kişilerin fiilen çalıştıkları sürelere ayrıca ilave süreler ekleniyor ve bu süreyle orantılı olarak emeklilik yaşlarından eksiltme yapılıyor. Şu anda biz de ayakkabı ve çanta imalatçılarımızın, tamircilerimizin meslek hastalıklarından dolayı yıpranma paylarını almasını bekliyoruz. Birçok meslek grubuna yıpranma payı verilirken, bizim 'zehir' diye tabir ettiğimiz kimyasallarda çalışan bir meslek grubu neden bu imkandan faydalanamıyor. Bizim de bu yıpranma payı hakkımız olmalı.

KİMYASALA MARUZ KALIYORUZ

• 'Birçok kimyasala maruz kalıyoruz' diyorsunuz bu konuyu biraz detaylandırır mısınız?

İmalat yaparken çeşitli kimyasal bileşenlere maruz kalıyoruz. Şu an bizler imalat yaparken ağır kimyasal ilaçlar kullanıyoruz. Bu kimyasallar tamamıyla insan sağlığına doğrudan etki ediyor. Cilt kanserinden birçok deri hastalığına, hatta kalp ve solunum hastalıklarına sebep oluyor. Şu anda bu hastalıklarla uğraşıp hala mesleğini devam ettirmek zorunda kalan arkadaşlarımız var. Kanserden kaybettiğimiz birçok arkadaşımız da var. Devlet büyüklerine sesimizi olabildiğince duyurmaya çalışıyoruz.

• Dağınık şekilde çalışma konusunda da sıkıntılarınız olduğuna da dikkat çekiyorsunuz, bununla ilgili neler söylersiniz?

Ankara'daki ayakkabıcılar çantacılar ve tamirciler çok zor şartlarda ve dağınık şekilde mesleklerini sürdürüyor. Eğer toplu halde, daha profesyonel ortamlarda imalat ve tamir yapabileceğimiz bir site şeklinde ortam oluşturulursa mesleğimizi daha verimli hale getireceğimize inanıyoruz. Türkiye'de bunun örnekleri var, neden başkentimizde olmasın? Uygun, daha iyi çalışma ortamı sağlamak için belediye başkanlık seçimlerin zamanında adaylarla da görüşmüştük. Ankara'da belediye başkanlarına da buradan çağırımızı taleplerimizi yineliyoruz. İstanbul'da olduğu gibi Ankara'da da büyük bir ayakkabıcılar sitesi de taleplerimiz arasında.

• Ayakkabıların çok farklı fiyatları var bununla ilgili neler söylersiniz?

10-20 TL'ye ayakkabı ya da çanta satan marketler var. Çin malı olarak satılan bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olduğu bilinse de, bir diğer yönüyle maddi açıdan bizlere de zararı çok büyük boyutlardadır. Herkes kendi işini yapsın. Çin malı üretilen ayakkabı, çanta, kemer gibi eşyalar cilt kanserine sebebiyet veriyor. Deri ayakkabının maliyeti en az 120-130 TL'dir. Ama bu ürünler deri olduğu için bunu kullanan insanların cildi hava alır, terlemez. İnsanlar, marketlerde 10-20 TL'ye satılan ürünleri alırken bir kere daha düşünmelidir.

Editör: Haber Merkezi