• Öğrencilerin uzun süre boyunca okullardan aldıkları eğitimden uzak kalmaları nedeniyle akranlarıyla kurdukları iletişimden ve sosyalleşme fırsatlarından yoksun olmaları ne gibi sonuçlar doğurdu?

Sağlıklı bir iletişim kurabilmenin ön koşulu sosyalleşmekten geçer. Okullar çocukların aile dışında sosyal hayata atıldığı ilk yerlerdir. İlk defa anne ve babasının dışında bir topluluğu okulda görürler. Bu toplulukta akranlarıyla bir arada birçok sorumluluğu alırken zaman zaman da baskılara maruz kalırlar ancak sonuç ne olursa olsun sosyalleşme süreciyle birlikte çocuklar hayata bir adım atarlar. Bu bilgiler ışığında okulları sadece sınava hazırlayan ve zorunlu eğitim veren kurumlar olarak görmemeliyiz. Okullar bir insanın yetişmesi, gelişmesi ve topluma sorumlu bir birey olarak yetişmesini sağlar. Akranlarla kurulan sosyal ortamlarda iletişim becerisi gelişir. Kendini ifade etme ve sınır çizmeyi burada öğreniler. Çevremizde sosyal olarak gördüğümüz insanlar genellikle iletişimleri sağlam ve isteklerini net olarak anlatabilen kişilerdir. Kendini ifade edebilme becerisi tahmin ettiğimizden daha önemlidir. Sosyalleşme ve iletişim bu kadar hayati öneme sahip iken çocukların sosyalleştiği ortam olan okullardaki kapanma beraberinde getirdiği olumsuz etkiler vardır. Bu etkiler yaşa göre değişmektedir. Fakat en çok küçük yaş grubunu etkiler. İçe kapanma, iletişim eksikliği, sanallaşma, bilinçsiz teknoloji kullanımı, dikkat edilmezse aile içi kopukluk gibi sorunlara neden olabilir.

'ÖĞRENCİLERDE YETERSİZLİK DUYGUSU GELİŞEBİLİR'

• Pandemi döneminde yaşanan eğitimdeki belirsizlikler kaygıyı nasıl tetiklemiştir?

Belirsizlik kaygıyı besler. Sağlık, sosyal hayat, ekonomide olduğu gibi eğitimde de pandemi döneminde ciddi bir yara oluşmuştur. Sürecin belirsiz olması ve bu belirsizliğe bilgi kirliliklerinin eklenmesi de özellikle sınav grubu öğrencilerinin gelecek kaygısı yaşamalarına neden olmuştur. Ne yapacakları, nasıl çalışacakları, sınavlara nasıl hazırlanacakları gibi birçok konuda belirsizlikler yaşamışlardır. Kaygı düzeyi artan bireylerde utangaçlık, çekingenlik, yetersizlik duygusu, uyku sorunları gibi durum- larda gözlemlenmektedir.

• Size göre kişiler kendilerini sosyal açıdan pandemi sonrasına göre yeniden şekillendirmeli midir?

Bundan sonraki dönem için ne gibi yeni alışkanlıklar edinilmelidir? Salgınlar ve hastalıklar maalesef çeşitli dönemlerde insanlık tarihi boyunca olmuştur. Bir şekilde alınan tedbirlerle üstesinden gelinmiştir. Şu an çok kötü bir süreçten geçiyoruz. Her şey gibi bu sıkıntılı günlerde geçecek ve biz eski yaşantımıza döneceğiz. Bu günleri geride bıraktığımızda insan ilişkilerinin bozulmadan samimiyete dayalı olarak devam ediyor olması önemlidir. Bu ilişkiler pandemi döneminde ciddi yara almıştır. Sosyal ilişkilerimiz kısmen ertelenmiş, aile, akraba, arkadaş ziyaretleri kısmen ertelenmiş ve bu ilişkiler sosyal medya üzerinde gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Ben sosyalleşmenin yüz yüze karşımızdakinin samimiyetini hissederek yaşanmasını doğru buluyorum. Bu dönem bittiğinde eski günlerde olduğu gibi arkadaşlarımızla ailelerimizle birlikte yan yana güvenle kahkahalarımızın yankılandığı sohbetlerin de- vam etmesinin önemine inanıyorum. İnsanı ancak başka bir insan mutlu edebilir. Doğuştan getirdiğimiz bazı ihtiyaçlarımız vardır. Sevmek, kabul görmek, ciddiye alınmak gibi Bu ihtiyaçlarımızı karşılamadığımız zaman hep bir eksiğizdir. Bu ihtiyaçlarımızı da ancak sosyalleşerek karşılayabiliriz.

'ANNE BABA SADECE ANNE BABA OLMALIDIR'

• Velilerin yeni öğretim döneminde sürece katılımı nasıl ve ne şekilde olmalıdır?

Öncelikle yaklaşık 2 yıldır yaşanan süreç göz önünde bulundurulmalıdır. Bu süreçte yaşanan belirsizlikler, kaygılar, eğitim ve öğretimde yaşanan ciddi aksaklıklar tüm bunlar dikkate alınmalıdır. Veliler her şeyden önce eğitimdeki bu eksiklerin sadece kendi çocuklarında olmadığının farkına varmalı ve onlara baskı yapmamalıdır. Veliler sınava nasıl hazırlanacak? Konuları nasıl yetiştirecek? Eksikleri her geçen gün artıyor bunların üstesinden nasıl gelecek? Gibi sorularla farkında olmadan yaşadıkları kaygıları çocuklarına da aktarıyorlar. Şüphesiz tüm anne babalar çocukları için en iyisini ister ancak bazen bu arzu farkında olmadan çocuklarının tepkisine neden oluyor. Anne baba sadece anne baba olmalıdır. Ona her koşulda destek olduğunu sunmalı ve bunu sözleriyle davranışlarıyla hissettirmelidir. Eğitim sadece sınava hazırlık değildir. Eğitime destek sadece bazı derslerden takviye aldırmakta değildir. Anne baba evde karşılaştıkları sorunlara ürettikleri çözüm yollarıyla da çocuklarının eğitimlerine destek olabilirler. Kriz yönetebilme, iletişim ve girişkenlik gibi konularda da onların eğitimine destek sunabilirler.

'SAĞLIKLI BİR AİLE BAĞININ SAĞLANMASI GEREKLİDİR'

• Yüz yüze eğitimde zorlanacak olan öğrenci ve velilere ne gibi psikolojik destek sağlanmalıdır?

Her eğitim öğretim döneminde öğrencilerde yaşları ve sınıf düzeyleri ne olursa olsun ilk haftalarda uyum problemleri yaşanabilir ve bu durumda olağandır. Bu eğitim öğretim dönemi yaklaşık iki yıldır yaşanan pandemi sonrası okul, aile, öğretmen ve öğrenci açısından oldukça önemlidir. Çünkü belirsizliklerle, kaygılarla ve türlü sosyal sorunlarla geçen bu dönemde alışkanlıklarımızda da değişiklikler oldu. Öğrencilerin uyku ve beslenme düzeninden sosyal ilişkilerine ve psikolojik sağlıklarına kadar birçok olumsuz değişiklikler oldu. Dolayısı ile yüz yüze eğitimle birlikte yaşanabilecek uyum sorunları daha da belirgin bir hal alabilir. Öğrenciler bu konuda okul psikolojik danışmanlarından destek alabilir ve velilerde okul psikolojik danışmanları ile iletişim halinde olarak yapılması gerekenler ile ilgili destek almalıdır. Aileler en değerli varlıkları olan çocuklarının hep sağlıklı ve mutlu olmalarını isterler. Bunun için öncelikle kendilerine zaman ayırmalı ve bu dönemde yaşadıkları sıkıntılardan aile olarak birlikte bir bütün olarak çıkmaya çalışmalıdırlar. Psikolojik yönden sağlıklı çocuklar yetiştirmek için güçlü ve sağlıklı bir aile bağının sağlanması gereklidir. Anne ve babanın çocuklarına olan sevgisi ve bu sevginin onlara yansıtılması psikolojik sağlıkları açısından da çok önemlidir.

• Okulların pandemi tedbirleri kapsamında yeniden kapanması durumunda ne gibi sonuçlar doğar?

En büyük temennimiz okulların bir daha asla kapanmamasıdır. Ancak kapanma gibi istenmeyen bir durum olduğunda eğitim öğretimdeki aksaklıklar, okuldan ve arkadaş çevresinden yani sosyal çevreden uzaklaşmak orta ve uzun vadede telafisi çok güç sorunlara neden olabilir. Kapanma beraberinde belirsizlikleri ve dolayısı ile kaygıyı da getirecektir. Özellikle sınav senesindeki öğrencilerde geçmiş dönemin eksiklikleri de bu belirsizliklere eklenince gelecek kaygısı oluşmasına neden olabilir. Stres, uyku düzeninde bozulma, içe kapanma, bilinçsiz teknoloji kullanımı kapanma döneminde karşılaşılan en büyük sorunlardandır. Bu sorunlar ilerleyen dönemlerde kişilerin aile ve sosyal hayatlarında etkisini gösterebilir.

Editör: Haber Merkezi