• Polikistik Over Sendromu hastalığı nedir, belirtileri nelerdir?

Polikistik Over Sendromu diğer adıyla Stein-Leventhal Sendromu; üreme çağındaki kadınların ortalama yüzde onunda görülen endokrin hastalığıdır. Görüldüğü üzere oldukça sık rastlanmaktadır. Ne yazık ki bilinen kesin bir tedavisi yoktur. Semptomlar üzerinde çalışılır ki kişi normal yaşam halini sürdürebilsin. Özellikle, aşırı tüylenme, hızlı saç uzaması, akne, adet olamama veya adet atlama, ağırlıklı olarak karın çevresi yağlanması, fazla kilolu hal, şeker tüketimine yatkınlık, yumurtalıklarda çoklu kist oluşumu ilk gözlenen durumlardır.

'PKOS'UN EN BELİRGİN TAKİPÇİSİ İNSÜLİN DİRENCİDİR'

• İnsülin direnci, PKOS'u nasıl etkiler?

Anlaşıldığı üzere hormon dengesizliği söz konusudur ve bu hormon dengesizliği en çok insülin metabolizmasını etkilemektedir. İnsülin bildiğiniz üzere kan şekerini ayarlayan hormonumuzdur ve insülinin dengesiz ve yanlış salımına insülin direnci diyoruz. PKOS'un en belirgin takipçisi insülin direncidir. İnsülin direnci tek başına kilo aldıran, kilo vermeyi zorlaştıran, yeme ve vücut dengesini bozan bir durumdur. Diyabet yani şeker hastalığına gidiş yoludur. Dolayısıyla PKOS'da kilo alma ve verememe durumu çok nettir. Kilo aldıkça kist artışları görülür, kistler arttıkça hormonel dengesizlik artar ve kişiyi kısır döngüye sokar. Adet olamama ve adet atlamaları zaten hem psikolojik olarak sıkıntılı hem yeme eğiliminin bozulduğu durumlardır. Bu durumlar da kilo alışın desteğidir.

• PKOS'da diyet tedavisi şart mıdır?

PKOS, uzun vadede kan yağlarını da karıştırdığı için kalp damar hastalıklarına da sebep olmaktadır. Yani hiperlipidemi ve hipertansiyon riski de çok yüksektir. Aslında her koşulda PKOS'da diyet tedavisi şarttır. Hatta bu endokrin uzmanı, kadın doğum uzmanı, diyetisyen ve psikolog birlikteliğiyle ilerlenebilecek bir durumdur. Çünkü bu kısa vadeli bir süreç değil, kişiyi bir ömür uğraştırabilecek bir hastalıktır. Klinikte PKOS'a rastladığımızda geçici yöntemler değil, diyetin temelini öğretmeye çalışırız ki kişi hayatına genel bir beslenme şekli yerleştirebilsin. Genel olarak kilo veremeyen önünde bu konuda duvarları olan, çok uğraşmasına rağmen kalıcı sonuçlar elde edemeyen, yemek yeme şekliyle veya tatlılarla ilişkisi konusunda kendisiyle baş edemeyen zor durumdaki hasta profilleridir. İnsülin dirençleri vardır ve kan yağları genelde yüksektir, hatta ki menopoza yaklaşmış yaşlarda başka hormonel dengesizliklere de rastladığımız olur. Örneğin troid sorunları…

'DİYABET DİYETİ KURALLARI UYGULANIYOR'

• Tedaviye destek için nasıl bir diyet süreci takip ediyorsunuz?

PKOS'da diyetin temelini kan şekerinin düzgün gitmesi üzerinden yaparız. İnsülin direnci varlığını bildiğimiz için diyabet diyeti kurallarını uygular, karbon- hidrat, yağ, protein yüzdesini böyle ayarlarız. Ayrıca yağı ve kolestrolü düşük bir diyet olur. Glisemik indeksi düşük besinler tercihtir. Örneğin pirinç pilavı değil de bulgur pilavı veya beyaz ekmek değil de kepekli ekmek… Günlük mutlaka pişmiş ve çiğ sebze tüketimi sağlanmalı, et grubu uygun şekilde planlanmalıdır. Süt grubu ise ufak ufak her öğüne eklenmeli, özellikle ara öğünler süt, yoğurt ve kefirle desteklenmelidir. Meyveler aralarda ve süt grubu eşliğinde tüketilirse daha kaliteli bir ara öğüne ulaşılır.

• Tüketilen yağ miktarı ne olmalıdır?

Tüketilen yağ miktarı ve yağın şekli kalp ve damar hastalıklarına yatkınlıktan dolayı oldukça önemlidir. Katı ve hayvansal yağlardan uzak durulması net tercihtir. Özellikle zeytinyağı tüketimi her aşamada doğrudur. Diğer bitkisel yağlar da zeytinyağına eşlik edebilir. Ancak unutulmamalıdır ki sağlıklı yağ da olsa tüketim miktarı önemlidir. Tabi Omega-3 kalp damar sağlığında oldukça etkilidir yani balık, yeşil yapraklı sebzeler eksik edilmemelidir.

• Öğün düzeni nasıl sağlanmalı?

Öğün düzeni azar azar sık sık beslenme şeklindedir. Çünkü zaman zaman kan şekeri dengesizlikleri görülebilir. Öğün atlamadan, saatli, düzgün beslenme ve her koşulda besin çeşitliliğini sağlayarak bir düzen oturtulmalıdır.

'VİTAMİN EKSİKLİĞİ GÖRÜLÜR'

• Su tüketimi ve egzersizler konusunda ne gibi tavsiyeleriniz oluyor?

Egzersiz ve su tüketimine gelirsek; her zaman önerdiğimiz gibi 2-2.5 litre su ideal olacaktır. PKOS kısa vadeli bir durum olmadığı için yaşamın içerisinde günlük fiziksel aktiviteyi hep yüksek tutmak gerekebilir. Ama en ortalama haliyle yemeklerden ortalama 1-1.5 saat sonra tempolu düz yol yürüyüşleri önerebiliriz. Yarım saatten bir saate kadar çıkılabilir. Genç hastalar için bu süre rahatlıkla artırılabilir. Tuz tüketimi hipertansiyon riskinden dolayı genel beslenmede azaltılmalıdır. PKOS'da vitamin eksiklikleri sık görülür. Zaman zaman kontrol edilip destek verilmelidir. En belirgini D vitaminidir.

Editör: Haber Merkezi