Annesinin diktiği kıyafetlerden arta kalan atık kumaş parçaları ile oyuncak bebeklerine elbiseler dikerek mesleğe başlayan Mihrimah Aytanga Akyürek, oversize kıyafetler tasarlıyor. 'Zamanla bedeninizi ve ruhunuzu keşfettikçe tarzınızı da yaratıyorsunuz' diyen Akyürek, oversize tasarımlarla kalıpların dışına çıkıyor. Akyürek ile oversize (bedensiz giyim) ve moda üzerine konuştuk.

Oldukça zor bir isminiz var…

Mihrimah, Kanuni Sultan Süleyman'ın kızının adı Aytanga Türkçe, Mihrimah ise Arapça kökenli kelimeler. Aytanga Tatar Türkleri'ne ait bir isim. Anne tarafım Bursalıdır. Dedem de Osmanlıdır biraz. Dedem Mihrimah koymuş ismimi ama ben doğmadan önce annem ve babam Aytanga ismini koymak istemiş. Annem ve babam Türkboylarını anlatan bir film izlerken Aytanga ismini oradan duyup etkilenmiş kız çocukları olursa ismini Aytanga koyacağız demişler. Doğduktan sonra beni dedemin kucağına vermişler, o da kulağıma Mihrimah ismini üflemiş. Her iki ismi de kullanıyorum. Aytanga'nın anlamı 'aydan tana giden', Mihrimah ise 'ay ve güneş' demek. İşte öyle uzun bir isim hikayem var. Biraz zorlanıyorum tabii insanlara ismimi doğru söyletinceye kadar.

Biraz kendinizden bahseder misiniz?

Çanakkale Bayramiç doğumluyum. Babam Bulgaristan göçmeni. Ailem mübadele döneminde Kırklareli'ne göç ediyorlar. Kırklarelinde büyüdüm. Babam vergi müdürüydü. 27 Mayıs İhtilali'nden sonra politikaya girdi ve uzun yıllar Kırklareli'nde belediye başkanlığı yaptı. Daha önce Sağlık Bakanlığı'nda çalışıyordum sonra memurluktan istifa etmek zorunda kaldım. Daha doğrusu çocuklar olunca istifa ettim. Arka arkaya ikişer yıl arayla kızlarım dünyaya geldi. O dönemde bakıcı sorunu çok büyük bir sorundu kreş bile yoktu olsa bile çok nadirdi; var olan kreşlerin de fiyatları çok yüksekti. Bir de çocuklarımı kendim büyütmek istedim. Kızlarım üniversiteyi bitirene kadar ben ev kadınlığına devam ettim. Kızlarımı büyüttükten sonra da yeniden iş yaşamına başladım. O dönemde hayatımda köklü bir değişiklik oldu.

Pirinç Han'a 1998 yılında geldim. O dönem buradaki atölyelerin hepsi tamir atölyeleriydi. Daha önce ev tekstili tasarımı üzerine bir dükkan açmıştım. Sonrasında ise bir arkadaşımla birlikte bir cafe açtık. Alt kat antika ve aydınlatma üst taraf ise cafe olarak hizmet veriyordu. 6 yıl o mekanın işletmeciliğini yaptık. Daha sonra ekonomik nedenlerden dolayı kapatmak zorunda kaldık. O arada emekli olmuştum biraz dinlenmeye çekildim. Daha sonra buradaki bilinen mağazalardan birine modernize edilmiş kına kıyafetleri (Türk kültürüne ait kıyafetler) tasarladım. Sonrasında orayı da bitirdikten sonra torunlarım oldu onlarla ilgilenmek istedim. İki kızım var ikisi de yurt dışında yaşıyor. Torunlar gidince ben de çok sıkıldım. O dönemde Pirinç Hanı'nda boş bir dükkan vardı. Hemen orayı kiraladım. Eşyalarım bile daha önceki kapattığım mekanın eşyaları.

Oversize kıyafet mi dikiyorsunuz?

Evet, kalıpları reddediyorum. Atölyemde ev tekstili ve oversize kıyafetlerden (bedensiz kıyafet) oluşan tasarımlar yapıyorum. Atölyemde ticari kaygı gütmeden daha çok tasarım yapmak istiyorum. İlk zamanlar kendi kafanızdaki değil de başkalarının talepleri üzerine çalışmalar yapıyorsunuz. Tabii ki kendi fikriniz oluyor içinde. Bir çok kişi bana bırakıyor tasarımı ama yine de istediklerini söylüyorlar. Örneğin ben perde dikmek istemiyorum elbise dikmek istiyorum ama perde dikmek zorunda kalıyorum.

Oversize ne demek?

Oversize aslında hepimizin aşina olduğu bir kelime. İngilizce kelime anlamı ise 'Olması gerekenden büyük' anlamını taşıyor. Zaman zaman bu akım moda dünyasında etkisini göstermiş olsa da 2018 yılı ile birlikte tüm moda tasarımcıları koleksiyonlarında bu parçalara sıklıkla başvurdu. Instagram, Pınterest gibi sosyal ağlarda sokak modası olarak büyük boy modeller ile karşılaşmamız ile birlikte bu sezonun en çok dikkat çeken trendlerinden birinin büyük boy giyim tarzı olduğunu söylemek sanırım yanlış olmayacaktır.

KALIPLARIN DIŞINA ÇIKIYORSUNUZ

Oversize, modayı mı reddediyor?

Büyük boy giysiler doğru şekilde giyilirse modaya uygun kıyafetler kadar şık ve zevkli görünebilir. Bu kıyafetler büyük boy gömlek, tunik, etek, pantolon, ceket ve elbise olabileceği gibi özellikle kış aylarında palto, kaban, mont da olabilir. En sık rastlanılanı ise hırkalar, pançolar, palto, tunik ve kot ceketlerdir. Oversize tüm moda kurallarını çiğnemeye devam edecek gibi görünüyor. Zamanla bedeninizi ve ruhunuzu keşfettikçe tarzınızı da yaratıyorsunuz… Kalıpların dışına çıkıyorsunuz.

Oversize elbiseler hemen hemen her kadının dolabında bulunan ender parçalar… Çoğumuz eski kıyafetlerimizi birilerine veririz veya artık çok eskidiği düşüncesiyle atarız. Bu olağan bir durumdur. Ben de eski kıyafetleri atmak yerine çok daha yaratıcı bir yöntemle o eski kıyafetleri kızlarım için yeniden tasarlıyorum.

İPEK BÜRÜMCÜĞÜN METRESİ 200 TL

Sizin için özel bir kumaş var mı?

Kumaşla ilgili her şeyi tasarlayabilirim. Kumaşlara karşı zaafım var. Kumaş görünce dayanamıyorum hemen alıyorum. Doğal kumaşları çok seviyorum. Artık doğal kumaş bulmak da çok zor, kumaşı bulsanız bile fiyatları çok yüksek. İpek bürümcüğün metresi 200 TL o kumaştan bir gömlek dikmeye kalkışsanız 500 TL'ye mal oluyor. Eski kumaşların üzerindeki işlemeleri kullanıp yeni tasarımlar yapmaktan da çok keyif alıyorum.

MODA TEKERRÜRDEN İBARET

Moda ile aranız nasıl?

Modaya dair yapılan, yazılan, çizilen her şey neredeyse tükenmiş durumda. O yüzden eskiye rağbet oldukça fazla. Eskilerde moda olan her ne var ise şuan günümüzde modernize edilmiş haliyle karşımızda. Kullanılan kumaşlardan tutun da giysinin formuna kadar nerdeyse hepsi aynı.

Eskiden kadınlar nasıl zayıf gözükebilirim derdine düşmüşken bir anda akımın değişmesiyle 1980'ler de giyilen oversize paltolar şu anda moda olmadı mı? Kapış kapış satılmıyor mu? 2000'lerde çıkan ve kadının vücut formunu bozan düşük bel pantolonlar yerini, 1990'ların yüksek bel pantolonlarına bırakmadı mı? Daha nicesi var elbet. Demem o ki, moda artık tekerrürden ibaret. Yapılmış olan her şey tekrar tekrar karşımızda. Geçmiş tüm eskiliğiyle vitrinlerde boy göstermekte. Şuan da yapılan her şey geçmişten izler taşımakta.

Benim için anneden ya da büyükanneden kalan klasik parçalar gardırobun en güzel köşesinde yer bulur kendine. Çünkü klasik parçaların modası geçmez, zaman geçtikçe değerlenir. Herkese demode olduğunu düşündüğü parçaları gözden geçirmesini tavsiye ediyorum.

Moda, popüler kültüre mi hizmet ediyor?

PROVALI KIYAFET DİKMİYORUM

Evet tam da bunu söylüyorum. Modayı sevmiyorum modanın popüler kültüre hizmet ettiğini düşünüyorum. Bu nedenle popüler kültüre hizmet etmek istemiyorum. Fotokopiden çıkmış insan modellerinden hoşlanmıyorum. Bu nedenle provalı kıyafet dikmeyi tercih etmiyorum. Çünkü insanlar o noktada müşkülpesentleşiyorlar. (Güç beğenen) Mesela dışarıdan bedenlerine hiç uymayan bir kıyafet alıp rahatlıkla giyebiliyorlar. Ama iş provalı kıyafete gelince kusursuz olmak istiyorlar. Provasız bir kıyafeti tasarlarken zamansızsınız şu zamanda yetiştireceğim diye bir kaygınız olmuyor. Kumaş yetti mi yetmedi mi, kumaşı yanlış kesersem devamı var mı yok mu… Bu düşünceler hep stres nedeni bu nedenle provalı kıyafet tasarımı yapmayı tercih etmiyorum.

ATIK KUMAŞLARDAN BEBEKLERİME ELBİSE DİKERDİM

Dikmeye nasıl başladınız?

Annem çok güzel dikiş diker. Bizi çok güzel giydirirdi. Biz üç kız kardeşiz. Bir kız kardeşim iç mimar, diğeri de moda tasarımcısı. Çocukluğumdan beri dikiş dikiyorum. Annem dikiş yaptığında ben de artan parçalardan oyuncak bebeklerime elbise dikerdim.

İlerleyen zamanlarda eski kıyafetlerimi bozup onlardan yeni kıyafetler yapmaya başladım. Sonra iki kız çocuğu annesi olunca kendimi oldukça geliştirdim tasarım alanında. Çocuklarım için onu da bunu da dikeyim derken sürekli yeni kıyafetler tasarlıyordum. Bu iş kendiliğinden gelişiyor tarifle olmuyor.

ROTASINI BEN BELİRLİYORUM

İlk zamanlarda kişiye özel üretimi farklı yerlere çeken ve yapmaya çalıştığımı anlamayan bir kesim vardı ve bu süreç biraz yorucu oluyordu. Artık 'Tasarımı tamamen size bırakıyorum' diyen bir kesim var ve bu çok mutlu edici. Yaptığım işten ayrı bir keyif alıyorum. Çünkü hiçbir kuruma ve kişiye bağımlı olmadan, rotasını tamamen kendimin belirlediği bir işi yapıyorum ve sınırları ben belirliyorum.

Editör: Haber Merkezi