• Pandemi döneminde okul servisçileri nasıl etkilendi?

Kovid-19 pandemisinin ülkemizde de yayılmasından kısa süre sonra okullar kapandı. Okul kantincileri, öğrenci servisçileri, kırtasiyeciler doğrudan etkilenen esnaf grupları oldu. Bizler 2020 mart ayından şu ana kadar kontak açmadık. Bununla birlikte giderlerimiz aynı şekilde devam etti. Türkiye Esnaf Ve Sanatkarlar Kredi Ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri'ne olan borçlarımız faizli ertelendi. Özel bankalar 2-3 ay gibi erteleme yaptı. Ama bu ertelemeler maalesef esnafımıza hiçbir şey kazandırmadı. Bazı arkadaşlarımız bankalar tarafından hacze uğramakla karşı karşıya kaldı. Odamıza kayıtlı 5 bin C plakalı servis aracı, 4 bin civarında da üyemiz var. Bazı üyelerimizin birden fazla servis aracı var. Bu 4 bin üyenin de yüzde 80'i sadece okul servisi işiyle uğraşıyor. Başka bir gelirleri yok. Bu üyelerimizden bir kısmı önceden yapmış oldukları birikimlerle ayakta kalmaya çalıştı. Birikimi olmayanlar evini, arabasını sattı. 'Oğlumun arabasını sattım' diyen kişiler var. Eşinin, çocuklarının altınlarını bozduran arkadaşlar var. Anne-babadan maddi destek alanlar oldu. Öyle ki sohbet ettiğim bir arkadaşımız babasının emekli kartını alıp geçimini sağladığını söyledi. Tüm bu açığı kapatmak için umutla 6 Eylül gününü bekliyoruz.

• Okul servisçilerinin ne gibi giderleri var?

Trafik sigortamız, kaskomuz, bandrolümüz, motorlu taşıtlar vergimiz, aylık ödediğimiz gelir vergimiz, stopaj vergimiz gibi giderlerimiz var. Bu saydıklarım hiç çalışmadığımız halde ödediğimiz giderlerimiz. Çalıştığımız zaman da araç bakımları, yakıt giderleri, lastiklerimiz, yağ bakımları, personel giderleri, sigorta prim ödemesi gibi giderlerimiz oluyor. • Devlet tarafından bazı meslek gruplarına hibe desteği sağlandı. Siz bu desteklerden faydalandınız mı? Devletimiz bize bin lira olmak üzere 4 kere destek sağladı. Bir defa da 5 bin lira bir destek verildi. Toplamda bu güne kadar aldığımız destek 9 bin TL oldu. Yine de devletimize teşekkür ediyoruz ama biz bir yılda 9 ay çalışan bir sektörüz. Pandeminin gelmesiyle birlikte 2019-2020 eğitim sezonunda 6 ay çalışabildik. 2020-2021 eğitim döneminde hiç çalışamadık. Şimdi 2021-2022 eğitim döneminde ne olacağını bilmiyoruz. Bu döneme zaten yüksek borçlarla girdik. Umut ediyoruz ki bu borçlarımızı kısa sürede kapatırız.

• Bu yıl Ankara'da okul servis ücretlerinde yüzde 15'lik artışa gidildi. Bu zam servisçiler için yeterli mi?

Pandemi dönemindeki maddi kayıplarımızın telafisi için tabi ki servis ücretlerindeki yüzde 15'lik artış yeterli değil. Gönül isterdi ki yüzde 30'luk bir zam yapalım. Ama bir taraftan pandemide maddi sıkıntıya düşen tek meslek grubu da biz değiliz. Yüzde 30 okul servisi zammı yaptığımızda bu sefer de taşıyacak öğrenci bulamayız. Kime zam yapıp kimden para alacağız? Burada velilerimizi de düşünerek 'teker dönsün' anlayışı ile hareket ettik. Böyle bir dönemde pandeminin acısını birbirimizden çıkarmak derdinde olmamalıyız. Tüm meslek grupları birbirini olabildiğince tolere etmek zorunda. Bizler de okul servisçileri olarak belki borçlarımızı kısa sürede kapatamayacağız ama çarkımızı döndürebilecek bir zammı velilerimize duyurduk.

'EĞİTİMİ AYAKTA TUTABİLMELİYİZ'

• Önümüzdeki ekim ayından itibaren kapanmaların yaşanacağına dair söylentiler dolaşıyor. Tekrar böyle bir kapanma yaşanırsa tutumunuz ne olur?

Önümüzdeki süreçte tekrar bir kapanma yaşanırsa biz bir daha asla toparlanamayız. Bunu asla kaldıramayız. Abartmadan söylüyorum ki okul servisçiği artık bir meslek grubu olmaktan çıkar. Türkiye'de 120 bin civarında servis taşımacılığı yapan esnafımız var. Eğer tekrar okullar kapanırsa bu esnafımız artık başka mesleklere kayar. Okul taşımacılığı bir kenara zaten eğitimin aksaması da hiç iç açıcı bir durum değil. Maddi durumu yüksek olan veliler çocuklarına özel ders verdirebiliyor ama orta ve düşük gelirli ailelerin çocukları uzun süre eğitimden mahrum kaldı. Avrupa ülkelerinde kapanmalar yaşansa dahi eğitimin devam ettiğini görüyoruz. Ülkemizde de bunun tam tersi olarak ilk önce okullar kapanıyor, sonra diğer sektörlerde kapanmalar oluyor. Böylesine bir ortamda dünya ile nasıl yarışacağız? Önemli olan eğitimi ayakta tutabilmek olmalı.

• Özel okullardaki servis fiyatlarının çok yüksek olduğu söyleniyor. Bu okullarda nasıl bir prosedür izleniyor?

Özel okullardaki taşımacılığı limited şirketler yapıyor. Bu şirketler Ankara Ticaret Odası'na bağlıdır. Bizim üyelerimiz ise asgari sayıda aracı olan bireysel esnaf grubuna giriyor. Dolayısıyla okullar ya diğer kurumlar ile anlaşma yapan limited şirketlerine karşı bizim bir yaptırımımız yoktur. Bizler devlet okulları için çalıştığımızdan tarife ne ise onu uygularız. Bu tarifenin dışına çıkılırsa veliler hem okul aile birliklerine hem de Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Ulaşım Dairesi Başkanlığı'na bir dilekçe yazıp şikayette bulunabiliyor. Yapılan tespitler sonrasında bir usulsüzlük ile karşılaşılırsa o araç sahibi ile okul arasında anlaşma fesh ediliyor. Özel okullarda ise okul aile birliklerini okul sahipleri belirliyor. Buradaki denetim mekanizması devlet okullarındaki gibi işlemiyor. Şirketler ile okullar arasındaki anlaşmaların boyutları çok farklı olabiliyor. Örneğin okul sahipleri, kendilerine hizmet sunan servis şirketlerinden 'okul personelini ücretsiz taşıyacaksın, okul müdürlerine araç tahsis edeceksin, öğrencileri gezilere ücretsiz götüreceksin' gibi isteklerde bulunabiliyor. Bunların maliyetleri de aslında veliye yansımış oluyor.

• Ankara'da korsan taşımacılık ile nasıl mücadele ediyorsunuz?

Rantın olduğu her yerde korsan taşımacılık oluyor. Üyelerimiz zaten sahada olduğu için böyle bir taşımacılık yapanları 153 Ankara Büyükşehir Belediyesi Mavi Masa'yı arayarak, 155' arayarak, Ankara Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası olarak bizi arayarak şikayette bulunabiliyor. Böyle durumlarda bizler de aldığımız ihbarları değerlendirip korsan taşımacılık yapan araçların plakalarını, çalışma saatlerini, çalıştıkları kurumun adres bilgilerini tespit edip gerekli mercilere ulaştırıyoruz. Burada amacımız korsan taşımacılığını tamamen ortadan kaldırmak.

• Mesleki yeterlilik belgesine neden karşısınız?

Biz şoförlerimizin eğitim almasına karşı değiliz ama zaten bu eğitimi aldık almaya da devam ediyoruz. Bu belgenin zorunlu olması 3 yıl öncesine tekabül ediyor. Biz; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın hazırlamış olduğu Okul Servis Araçları Yönetmeliği'ne tabiyiz. Bu yönetmelik gereği SRC belgesini alabilmek için kursa gittik. Halk eğitim merkezlerinden 72 saat kurs görüp sertifika aldık. Zaten ehliyetlerimiz ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinden aldığımız belgelerimiz de var. Dolayısıyla bunların haricinde bir de mesleki yeterlilik belgesine ihtiyacımız yok. Diğer meslek grupları, ait oldukları mesleklere bir standart getirebilmek için böyle bir belgeye ihtiyaç duyabilir ama bizim zaten SRC belgemiz var. Bu belgeyi almak için MEB'in yapmış olduğu sınavlardan geçiyoruz ki bu sınavları geçmek o kadar kolay olmuyor.

• Önümüzdeki eğitim döneminde, okul taşıtlarında pandemiye karşı nasıl mücadele edilecek?

ABB, Demetevler Lalegül Kavşağı'ndaki ilaçlama merkezinde günün her saatinde araçlarımızı ilaçlıyor. Ankara'nın diğer noktalarında da ilçe belediyeleri tarafından ilaçlamalarımız devam ediyor. Üyelerimizin yüzde 99'u aşılanmış durumda. Aşı olmayanları da günlük mesajlar ile sürekli bilgilendirip, aşıya teşvik ediyoruz. Servislerimiz gerekli hijyen şartlarını taşıyor. Yeter ki bizler işimizi yapabilelim. Aşıya da hijyene de asla karşı değiliz. Gerekli şartlara uymak için zaten elimizden geleni yapıyoruz yapmaya da devam edeceğiz.

Editör: Haber Merkezi