Hacettepe Üniversitesi Anakara Devlet Konseravatuvarı viyola sınıfı öğrencileri verdikleri konserle dinleyenlere unutulmaz anlar yaşattı. Konserle ilgili Başkent'e konuşan Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü, Yaylı Çalgılar Anasanat Dalı, Viyola Sanat Dalı'nda öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Bige Bediz Kınıklı, 'Her çalgının bir hocası var. Bu çalgıyı öğreten hocaların sınıfı oluşuyor. Benim ilköğretim 5'inci sınıftan başlayıp, 6-7- 8-9-10-11-12'inci sınıfa kadar öğrencilerim var. Onlardan bir kısmı da bugün bize konser verdi. Bu konserin anlamı konservatuvar öğrencilerimiz sahneye çıkmadan önce birçok aşamadan geçiyorlar, dersler işin mutfağı, mutfağın çıkış kapısı da sınıf konserleri. Çocuklar solist olmadan önce de bu aşamada bilgilerini deniyorlar, kendilerini görüyorlar. Bu anlamda sınıf konserleri çok önemlidir.' diye konuştu.

ÖĞRENCİLER ÇOK ÖNEMSİYOR

Sınıf konserlerinin öğrenci ve öğretmen açısından da öğretici olduğunu ifade eden Kınıklı, 'Bu sınıf konserlerinde hem hocanın düzeyini görürsünüz, hem hoca kendi düzeyini görür ne kadar beslemiş neyi eksik bırakmış neyi yapmış, çocuklar için ise muazzam bir deneyim. Öğrenciler konsere çıkmayı çok önemsiyorlar ve yaşıtları da bu konserlerde onları izliyor, bu açıdan da onlara motive kaynağı. Güzel bir sınıfla birlikteyim.' ifadelerinde bulundu. Konserdeki öğrencilerinin sınıflarına değinen Kınıklı, 'Mesela ilköğretim 6'ncı Sınıftan bir öğrencim var. Bugünkü eğitim sistemine göre iki 9'uncu sınıf öğrencim var.' dedi. Sınıf konserlerinin çok bilinmediğine dikkat çeken Kınıklı, 'Bu çok bilinen bir şey değil. Mesela obua öğrencileri hocalarıyla birlikte obua konseri veririler, mesela flüt öğrencileri flüt konseri verirler. Biz genelde sahnede yetişkinleri görüyoruz, oysa bu öğrenci konserleri genelde eğitim kurumunda oluyor. O nedenle öğrenciler açısından da aslında bu konserler çok önemlidir.' diye konuştu. Konserlerinin ortalama 4 ayda bir olduğunu belirten Kınıklı, 'Öğrencilerin bir eseri güzel bir şekilde çıkarmaları en az 4 ayı alıyor. Biz Ocak'ta bir konser daha vermiştik. Aradan 4 ay geçti ve tekrar böyle bir konser için hazırlandık. Bugün de gayet güzel bir konser vermenin mutluluğunu yaşadık öğrencilerimle birlikte.' ifadelerini kullandı.

SAHNEYE ALIŞIYORLAR

Öğrencilerini mümkün olduğu kadar çok sahneye çıkarmaya çalıştığını belirten Kınıklı, şunları söyledi: 'Benim şöyle bir prensibim var. Bir eser çıktıktan sonra o sahnede sağlamlaşıyor. Ben de o nedenle öğrencilerimi mümkün olduğunca sahneye çıkarmaya çalışıyorum. Onları alıyorum müzik liselerine götürüyorum, farklı farklı mekanlarda konser ayarlıyorum. Bu tür konserlerle sahneye alışmalarını, sahne heyecanlarını yenmeye çalışıyorum.' Kınıklı, müzikte yeteneksiz hiç bir şey yapılamayacağını ancak yeteneğin yanında çok önemli başka faktörlerin de olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Biz öğrencide bütünlüklü bir şeye bakıyoruz bu da yetenek ve sevme ya da çalabilme özelliği. Yeteneği olup da çalışma prensibi veya disiplini olmayan öğrenciler de başarılı olamayabiliyor. O nedenle yetenekle birlikte çalışma hevesi de çok önemli. Mesela veliler bize geliyor, diyorlar ki çocuğun matematiğe kabiliyeti yok müzisyen yapalım diyorlar, ama müziğe kabiliyeti var mı onu irdelemiyorlar. Ayrıca müziğe kabiliyeti olup hevesi, disiplini olmayan öğrenciler de müzisyen olamıyor. Bu noktalara dikkat etmek gerekiyor.'

KALİTELİ MÜZİK

İlerlemiş Batı ülkelerinde klasik batı müziğinin değişik metotlarla yapıldığını anlatan Kınıklı, 'Çalgı çalma olayı belli metodlarla bir sisteme oturmuş. Bizde de sistemli olarak yürüyor konservatuvarlarda, bir sıkıntı yok eğitimde. Batı klasik batı müziği alanında çalgı çalmayı sistemleştirmiş, tüm dünya bu sistemde yer alan müzik metotlarını kullanıyor, biz de bu sistemi ve metotları kullanıyoruz. ' dedi. İyi müzik kötü müzik ayrımına değinen Kınıklı, 'Buradan mezun öğrencilerimiz iyi ve kötü müziği ayırt edebilirler. 'İyi - kötü müzik' derken sakın müziğin türleri anlaşılmasın, burada müziğin kalitesinden bahsetmek istiyorum. Örneğin tüm müzik türlerinin içinde iyi ve kötü olanı vardır. O ayrımı iyi yapmak gerekir. En önemli ayrım kaliteli-kalitesiz müzik ayrımıdır.' şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi