Kurban Bayramı öncesi berber,kuaför ve güzellik merkezlerinde bayram yoğunluğu yaşanıyor. Yaklaşan Kurban Bayramı, en çok kuaförleri ve güzellik merkezlerini sevindirdi. Kurban Bayramı'na sayılı günler kala bayrama hazırlık yapmak isteyenler kuaförlere koştu. Bu durum kuaför ve güzellik uzmanlarının yüzlerini güldürdü. Kuaförler ve güzellik merkezleri,oluşan yoğunluğa cevap verebilmek için sabahın erken saatlerinde açtıkları iş yerlerinde gecenin geç saatlerine kadar çalışarak müşterilerini bayrama hazırlıyor.
Kurban Bayramı öncesi yoğunluk nedeniyle gece geç saatlere kadar fazla mesai yaptıklarını belirten Güzellik uzmanı Sibel Yıldırım, 'Randevu sistemi ile çalışıyorum yoksa yoğunluk nedeni ile işleri yetiştiremiyoruz. Bundan sonra umarım işlerimiz daha iyi olacak.' dedi.

MESLEKTE 23'ÜNCÜ YIL

Mesleğe 1995 yılında başladığını belirten Yıldırım, 'İşimi çok severek yapıyorum. Müşterilerim benim için çok değerli ailem gibi. Müşterilerimle dostluk ilişkisi kuruyorum müşterilerimin bana güvenleri sonsuzdur.' ifadelerini kullandı.
Kuaförlüğe en büyük ablasının onu yönlendirdiğini dile getiren Yıldırım, eşi ile de daha önceleri aynı iş yerinde çalışırken tanıştıklarını söyledi. Ankara'nın her bölgesinden müşterisi olduğunu her bayram olduğu gibi bayrama bir hafta kala yoğunluklarının başladığını ifade eden Sibel Yıldırım,'Bazı müşterilerimiz kaş tasarımını ve sir ağdasını Arife gününe bırakıyor. Bayrama sayılı günler kala yoğunluk artıyor. Ağda yaptıracak olan kadınların son güne kadar beklememelerini rica ediyoruz. Bizler yoğunluğa yetişebilmek için salonlarımızı gece geç saatlere kadar açık tutuyoruz. Müşterilerimizden gelmeden önce randevu almalarını rica ediyoruz. Bugün hasta olmama ragmen çalışmak zorundayım çünkü müşterilerime söz verdim. Benim yüzümden mağduriyet yaşamasınlar istiyorum.' dedi.
'Çok yoruluyoruz fakat kazancımız da iyi olduğu için, yorgunluğumuza değiyor' diyen Yıldırım, 'Yılda iki defa bu yoğunlukta çalışıyoruz, bu yoğunluk ve yorgunluk hem maddi hem de manevi açıdan bizleri mutlu ediyor, güzel bayramların yaşanmasında pay sahibi olmamızın hazzını yaşıyoruz' diye konuştu.
Kalıcı makyaj, kaş dizaynı ve sir ağda yaptığını belirten Yıldırım, lisede aldığı eğitimin yeterli olmadığını bu nedenle sürekli kurslara giderek kendini geliştirdiğini söyledi.

MİCROBLADİNG YÖNTEMİ

Gelen müşterilerin genellikle sir ağda ve kaş dizaynı için rağbet gösterdiklerini belirten Yıldırım, 'İfademizin en temel karakteristiğini oluşturan kaşlarımız düzgün bir formda mı? Rengi, gürlüğü, şekli kavisi yerli yerinde mi? Tüm bunlar için kafa yoruyorum. Profesyonel kalıcı makyaj kaş-kıl tekniği (microblading) uygulamaları ile seyrek kaşlara ve şekilsiz kaş yapısını düzelterek üç boyutlu kalıcı makyaj, kıl tekniğiyle kalıcı kaş tasarımı yapıyorum. Doğal bir görünüm yapısına sahip olan bu kalıcı makyaj kaş tekniği olan microblading uygulamasını, profesyonel kalıcı makyaj uygulamasını, ölçümlü kaş alımını, boyasını kişinin talep ve arzusuna göre yapıyorum. Müşteri geliyor ve telefonundan gösterdiği kaş tasarım modelini yaptırmak istiyor. Biz de yapıyoruz ve elimizden geldiği kadar profesyonel bir hizmet sunmaya çalışıyoruz.' ifadelerini kullandı.
Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Microblading uygulama yöntemi ve altın oran kaş ölçümleriyle beraber yüzünüze uygun, kaşlarınızdaki tüylerden ayırt edilmeyecek kadar doğal ve göze hoş gelen bir görünüme sahip olabiliyorsunuz. Bu nedenle çok tercih edilen bir yöntemdir. Microblading yöntemi, makine ile yapılan kalıcı makyaj yöntemi gibi cildin derinlerine değil cildin daha yüzeyine uygulanır. Bu uygulama ile boya rengi yüzeye yakın olduğundan daha canlı görünür. Ayrıca ince kıl şekli sağlanarak gerçeğe yakın bir görünüm elde edilir. Başlangıçta kaşlar daha koyu görünür ancak iki haftalık süre içinde önemli ölçüde solar. Cildin pigmenti ne kadar iyi tutacağını öngörmek çok zor olduğu için bir yenilemenin yapılmasını sağlamak son derece önemlidir. Ancak, pigmentin biçim ve canlılığının muhafaza edilmesi için yılda bir kez yenilenmesi tavsiye ediliyor. Doğal kaş görünümü için geliştirilen microblading kalemi ve yine bu uygulama için geliştirilen cilt ile tamamen uyumlu, bitkisel, hiçbir yan etkisi bulunmayan microblading boyaları ile uygulanıyor. Rengin açılması veya koyulaştırılması pigmentlerin karışımı ile ayarlanıyor.'
Uygulanan pigmentinin cilt yüzeyinde ne kadar sürede kalacağının kişiye göre değiştiğini belirten Yıldırım, 'Yılda bir kez rötuş olarak tekrarlanabilir. Yapılan uygulama sonrası yüzünüze ilk bakıldığında kaşlarınızda bir uygulama olduğu anlaşılmaz. Uygulamalar uzman tarafından steril ve kişiye özel araç gereçler kullanılarak yapılır.' dedi.

'DÖVME VE KALICI MAKYAJ AYNI ŞEY DEĞİL'

Yıldırı konuşmasına şöyle devam etti:
'Yüz çevresi ve vücut için üretilmiş olan pigmentasyon uygulaması olarak da adlandırılabilen kalıcı makyaj, boyanın kişiye özel steril iğneler yardımı ile derinin altına işlenmesi anlamına geliyor. Kalıcı makyaj uygulamasını dövme olarak sınıflandırmak doğru olmaz. Dövme yapılırken çok daha derindeki deri katmanlarına iniliyor. Kalıcı makyaj da bu derece bir derinlik söz konusu değil. Kalıcı makyaj sayesinde bazı kusurlar kapatılırken istenen güzel özellikler ön plana çıkartılıyor. Örneğin göz bölgesinin daha iri görünmesi sağlanıyor. Ayrıca microblading kaş kontürü uygulaması ile kadınlar her an, günün her saati bakımlı olabiliyor. Özellikle uzun iş saatleri ve yoğun tempo esnasında kaş makyajı ile vakit kaybetmek istemeyen kişiler kalıcı makyaj uygulamalarını oldukça yararlı buluyorlar.'

ANESTİK KREMLER KULLANILIYOR

Kaş kontürü uygulaması sırasında acının en aza indirilmesine yardımcı olan anestezik kremler kullanıldığını ifade eden Yıldırım, 'Bu kremler sayesinde uygulama sırasında kişinin hissiyatı büyük miktarda azaltılıyor. Uygulama süreci kişinin cilt yapısına göre değişiklik gösteriyor. Kişinin cildindeki nem oranı, nem yoğunluğu kalıcı makyaj sürecini doğrudan etkileyen etmenlerden birkaçı. Dövme yapılırken hissedilen acı ile microblading kaş kontürü uygulaması sırasında hissedilen acı arasında büyük fark var. Dövmeye kıyasla kaş kontürü uygulamasında oldukça az acı hissedilir' dedi.

HER CİLT TİPİNE GÖRE FARKLI ÇÖZÜMLER

Her bir bireyin farklı cilt tipleri, farklı yaşları ve farklı cilt sorunları olduğunu söyleyen Yıldırım, şöyle konuştu:
'Öncelikle cilt analizi yapılarak kişinin problemine göre bakım ya da tedavi belirlenir. Cilt bakımında bu farklı durumlar için cilt bakım ürünleri ve cihazları ile cildin ihtiyaçlarına göre, kişiye özel bakımlar sunulmalı. Kuru cilt, hassas cildin habercisidir; çünkü cilt kuruduğunda doğal koruyucu lipit bariyerini yok eder. Bu da, cildin çevresel etkilere karşı korumasını azaltarak kaşıntı ve kızarıklık gibi reaksiyonlara sebep olur. Cilt bakımı cilt analizi yapılıp belirlenecek tedavi yolları ve kişiye uygun ürünlerle yapılmalıdır. Dış etkenlere karşı bariyer görevi üstlenen cilde ancak uygun ürünler ve doğru tedaviler uygulandığında sağlıklı ve güzel bir görünüm kazanır.'

Editör: Haber Merkezi