Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Aysun Demiraç: Biz iki kız kardeş olarak tasarımcılık ile uğraşıyoruz. 1969 Ankara doğumluyum. 23 yaşında bir kızım var. Emekliyim ve 2015 yılından bu yana cam sanatıyla uğraşıyorum.
Fersun Dindaroğlu: 1971 Ankara doğumluyum. 14 yaşında bir oğlum var. Ben de emekliyim ve 2018 yılından bu yana takı tasarımı yapıyorum. İkimizin de kurumsal iş hayatları oldu, dolayısıyla hayatımızda yaratıcılığa ne alan ne de zaman vardı. Yaratım enerjimizi kullanamamaktan dolayı rahatsızlık duyuyorduk. Kendimize, bunu üretken bir şekilde ifade edebilecek bir alan yaratmak bize çok iyi geldi. Ruhumuzu yansıtan tasarımlarımızı insanlarla paylaşabilmek gerçekten çok güzel ve doyurucu bir duygu.
'CAM SANATININ BİRÇOK ALANI VAR'
- Tasarımcılık süreci nasıl başladı? Sizi özellikle cam sanatına yönelten etkenler ne oldu?
Aysun Demiraç: Her zaman cam sanatına ilgim oldu. Küçük cam biblolardan oluşan bir koleksiyonum var, gittiğim her yerden alırım. Ama iş hayatının içindeyken zaman ayırmak mümkün olmadı. Emekli olduktan sonra Ankara'da yaklaşık 6 ay kurs aldım ve temel teknikleri öğrendim. Sonrasında evde atölyemi kurup kendi çabalarımla öğrenmeye devam ettim. Cam sanatının pek çok alanı var, benim ilgimi cam boncuklar çektiği için bu alanda yoğunlaştım. Yeni teknikleri denemek, renklerle oynamak çok keyifli. Tabii yapılan boncukların şahane takılara dönüştüğünü, tamamlandığını görmek ayrı bir keyif, bu aşamada kardeşim devreye giriyor.
Fersun Dindaroğlu: Takı tasarımına Aysun'un yaptığı cam boncuklardan yola çıkarak başladım. Son iki yıl içinde yoğun bir şekilde kuyumculuk teknikleri, sıcak mine ve mum modelaj dersleri aldım. Cam boncuklarla birlikte değişik malzemeler kullanıyorum. Doğal taş, deri, süet, gümüş ve çelik gibi. Bu malzemelerin bir kısmını kendim tasarlayıp, gümüşten kendim yapıyorum. Bu da bana takı tasarımı konusunda daha geniş bir hareket alanı sağlıyor. İkimiz de kendimizi bireysel olarak geliştirmeye devam etsek de, gelişimimizin büyük bir kısmını birlikte çalışmaya, birbirimizden öğrenmeye borçluyuz.
- Tasarımlarınıza olan talep hangi boyutta?
Aysun Demiraç: 2018 yılında Life in Color Design adıyla Instagram sayfası açarak satış yapmaya başladık. Şu anda ürünlerimiz, Instagram hesabımızda, bazı tasarım sitelerinde ve anlaşmalı olduğumuz atölye veya dükkanlarda satılıyor. Ürünlerimizin ilgi gördüğünü ve beğenildiğini görmek bizi gerçekten çok mutlu ediyor, talebin her geçen gün artması da öyle.
'YENİ TEKNİKLER DENİYORUZ'
- Ortaya çıkan ürünleriniz baştan sona hangi aşamalardan geçiyor? Detaylı anlatır mısınız?
Aysun Demiraç: Tasarımlarımız iki şekilde ortaya çıkabiliyor. Önce takı tasarımı yapılıp ona uygun cam boncuk hazırlanıyor ya da önce cam boncuk tasarlanıp sonra takı tasarımı yapılabiliyor. Bu yaratıcılık süreciyle ilgili aslında. İlhamın nereden geleceği hiç belli olmuyor. Hangimizin aklına yaratıcı bir fikir gelirse oradan ilerliyoruz. Cam boncuğun tasarlanması yapılacak desen, kullanılacak teknik, boncuğun şekli ve tabii renkleri içeren bir süreç. Önce desene karar vererek başlıyorum. Bu çiçek, ağaç, soyut bir desen olabilir. Sonra bu desene uygun renkleri seçiyorum. Bu noktada öne çıkarmak istediğim renk, kontrastlık ve geçişler önem kazanıyor. Biz renkleri çok seviyoruz ve mümkün olduğu kadar renkli tasarımlar yapıyoruz. Yaptığım boncuğu önce biz sevmeliyiz. Sevmediğimiz hiçbir boncuğu tasarımlarımızda kullanmıyoruz. Özellikle yeni teknikler denerken çöpe attığım çok boncuk olmuştur.
Fersun Dindaroğlu: Cam boncuklar bana geldikten sonra en önemli konu hangi boncuğu hangi malzeme ile harmanlayacağım konusu. Çünkü bazen bir cam boncuk doğal taş ile daha hoş olurken, bir diğeri deri veya başka bir malzeme ile daha uyumlu olabiliyor. Önemli olan cam boncuğu ön plana çıkarabilecek malzemeleri kullanırken ortaya çıkan takının da bütünsel olarak göze hoş gelebilmesi ve tabii ki kullanılabilir olması. Bu nedenle cam boncukların her birinin takıya dönüşmesi benim için tek tek bir tasarım ve üretim süreci. Aynı modelleri tekrar etmeyi ya da seri üretim şeklinde üretmeyi sevmiyorum maalesef. Eğer tasarımlarda gümüş ya da sıcak mine parçalar kullanmaya karar verdiysek onların üretimleri de ayrı bir süreç tabi ki.
'BAZI TASARIMLAR SAĞLIĞA YARARLI'
- Camdan yaptığınız tasarımlarınızın diğer ürünlere nazaran insan sağlığına olumlu etkileri var mıdır?
Aysun Demiraç: Cam ve takı tasarımından kullandığımız diğer malzemeler, doğal taş, deri, gümüş gibi, sağlığa zararı olmayan malzemeler. Cam sağlıklı ve büyüleyici bir malzemedir. O nedenle yüzyıllardır sofra eşyalarından mücevhere kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Takılarımızda kullandığımız doğal taşların da sağlığa olumlu etkileri olduğu biliniyor. Örneğin sıkça kullandığımız akik taşının cilt hastalıklarına iyi geldiği, kalp rahatsızlıklarını engellediği ve kişiyi ruhsal açıdan koruduğu bilinmektedir.
'TASARIMIN BİR HİKAYESİ VARDIR'
- Son zamanlarda fabrikasyon üretimlere nazaran el yapımı olan ve daha doğal görünen ürünlere doğru ilgi artıyor. Bu sektörden birisi olarak bu dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fersun Dindaroğlu: Olumlu olduğunu düşünüyoruz. Fabrikasyon ürünlerin sıradanlığının yerini el yapımı ürünlerin benzersizliği alıyor. El yapımı ürünlerde birebir aynı ürünü tekrar üretmek mümkün değil. Ufak tefek de olsa farklılıklar oluyor. Bu da her ürünü benzersiz yapıyor. El yapımı ürünler, aldığı ürünün bir hikayesi olmasını, arkasında emeğin, ustalığın ve yaratıcılığın olmasını isteyen insanlar tarafından tercih ediliyor. Ürünlerimizin enerjisi ile ilgili müşterilerimizden çok sık geri dönüş alıyoruz. Fabrikasyon bir ürünle ilgili bunu duymanız çok zordur.
- Kişiye özgü tasarımlar yapıyor musunuz? Genelde hangi tasarımlara ilgi var?
Aysun Demiraç: Talebe göre mevcut ürünlerimizde ufak tefek değişiklikler yaptığımız oluyor ama sıfırdan kişiye özel tasarım yapmıyoruz. Müşterinin aklındaki tasarımı bize tam olarak aktaramama olasılığı, camın her istenen tasarıma uygun olamayabileceği gibi nedenlerimiz var. En çok ilgiyi renkli ve farklı tasarımlar çekiyor. İnsanlar özgün olanı seviyor; el yapımı ürünlere ilginin artışının bir sebebi de bu olabilir.
- Son günlerde gündemde olan Korona virüs tehlikesine karşı siz ve diğer tasarımcıların almış olduğu önlemleri anlatır mısınız? Üretiminizi ve satışlarınızı nasıl devam ettiriyorsunuz?
Aysun Demiraç: Bizim atölyelerimiz evde olduğu için salgından etkilenmeden üretimimize devam edebildik. Satışlarımız da ağırlıklı olarak internet üzerinden olduğu için direkt olarak etkilenmedik. Ama moral olarak herkesi etkilediği de bir gerçek tabii.
- Geleceğe dönük hedefleriniz nelerdir?
Aysun Demiraç: Hem cam hem takı tasarımını bir arada yapan fazla kişi yok. Bu alanda markalaşmak istiyoruz. Yeni teknikler öğrenip kendimizi geliştirmek, bunları tasarımlarımıza entegre edip tarzımızı her geçen gün daha iyi ifade etmeyi hedefliyoruz. Tasarımlarımızı daha çok kişiyle buluşturmak ve camın büyüleyiciliği ile tanıştırmak istiyoruz. Hem üretmeye devam edecek, hem de bu işin öğrencileri olmaya devam edeceğiz.
