Yasemin Kalyoncu'yu farklı kılan kendine özgü ve canlı ritme sahip bir tarzının olması. Kalyoncu ile çizgilerle olan hikayesini, Puandorg'u, çalışmalarının ana referans kaynağı olan doğayı ve renklerle kurduğu enerjiyi konuştuk.

• Eğitiminiz ve kısa bir özgeçmişinizle başlayalım isterseniz. Bize kendinizi anlatır mısınız?

Trabzon doğumluyum, eğitim hayatım da orada geçti 2003 ve 2009 yılları arasında Ankara'da yaşadım sonra yeniden kürkçü dükkanına Trabzon'a döndüm. Başka ne söyleyeyim ben kendimi anlamadım ki anlatayım, konuşuyoruz işte bol bol renk ve biçimlerle…

• Resimle olan serüveniniz nasıl başladı?

Öncesi her çocuk gibi resim yapmayı hikaye ve şiir yazmayı severdim, hala seviyorum… Picasso'nun bir sözünü bu aşamada anımsamadan geçemeyeceğim 'Çocukların hepsi sanatçıdır önemli olan büyüdükten sonra sanatçı kalabilmek.' Bizim meselemiz bu sanırım. Ondan sonra 4 yıl resim eğitimi 3 yıl yüksek lisans ve 25 yıllık sanat eğitmenliği…

• Bize yeni olan serginiz Puandorg'tan bahsedebilir misiniz?

Puandorg aslında geçen yıl açılacaktı malum hala süren pandemiden dolayı verdiğimiz es'i burada sonuçlandıralım yeni tınılara geçelim dedik. Aslında puandorgun isim annesi bir müzisyen arkadaşım. Şiirler zaman ve zamansızlık üzerinden giderken edebiyatçı arkadaşım ile davetiyede kullandığımız resmin görselinden zaman yolculuğundan çıkıp hop birde baktık ki puandorg…

'ÇOK GÖZLEM YAPARIM'

• Çalışmalarınızda neleri kendinize ana tema olarak alıyorsunuz, nelerden esinleniyorsunuz?

Her şeyden esinlenebilirim tüm algılarım açık çok gözlem yaparım ve sürekli çizerim. Bu bir üretim bir iletişim bir hesaplaşma, yargılama… Her şey olabilir insana dair yaşama dair. Trabzon'daki düşler ve kanatlar sergimde öğrencim söyle bir yorum yapmıştı 'Sürekli aynı objelerle farklı şeyleri anlatabilmek…' Melekler, çello, hayvanlar ve çiçekler yani insana, yaşama ve hayallere dair her şey benim esin kaynağım olabilir.

• Resmi diğer güzel sanat dallarından ayıran, ya da özel kılan ne?

Sanat başlı başına özel ama benim için sanırım en çok kullandığım dil ve en çok resimle iletişim kuruyorum. Şiir müzik ve öyküler de var benim hayatımda en çok yeri resim kaplıyor, Simonides'in söylediği gibi 'Resim sessiz şiirdir, şiir ise konuşan resimdir' bu yukarıda ifade ettiğim gibi bir tercih meselesidir.

• Günümüzde resim sanatına ilgiyi nasıl buluyorsunuz?

Bu çok kapsamlı bir soru, herkesin kendi hayat felsefesi ve entelektüel birikimi kadar var.

• Hangi dal olursa olsun sanatçı sıfatını kazanabilmek gerçekten çok emek isteyen bir süreç. Siz bu süreçte ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Bize bu süreçten biraz bahsedebilir misiniz?

Meslek olarak yaptığım işle sanat olarak yaptığım işi kanun ve mevzuat olarak örtüştürememekten sıkıntı yaşadım. Görsel sanatlar öğretmeni ve sanatçı Yasemin. Onun dışında sanatçı olmak, olup devam ettirebilme süreci var. Her şeyin hızlı bir şekilde tüketildiği bir çağda var olabilmek, bende buradayım diyebilmek çok önemli. Çalışmak çalışmak ve yine çalışmak.

'REFERANSIM HAYAT HİKAYEM VE YAŞAM FELSEFEM'

• Çalışmalarınızı yaparken ne tür referanslar ya da hangi sanatçılar sizi etkiliyor?

Mağara resimlerinden başlayıp günümüze kadar gelen tüm usta sanatçılar sanatın referansıdır. Hepsini saygıyla selamlayıp anmak isterim. Kendime bakacak olursam benim referansım kendimi anlattığım özgün dil ile kendi hayat hikayem ve yaşam felsefemdir.

• Sanatçı kimliğinizin yanında eğitimci yanınızı da göz önüne alarak sanat eğitimi hakkındaki fikirlerinizi sormak istiyorum. Çocuk ve gençlerin sanat eğitimi sizce nasıl olmalıdır?

Bence çocuk ve gençlerin sanat eğitiminden önce ebeveynlerinin sanat eğitimi çok önemli. Daha doğrusu sanat eğitimi politikasının eğitim sistemi içerisindeki yeri. Şimdilerde sınavmatik yetişen bir nesil söz konusu. Benim sanat eğitimcisi olarak meselem ise önce insan yetiştirebilmek. İnsan olmayı başarabilirsek gerisi nasılsa geliyor.

'HEDEFİM SANAT KÖYÜ!'

• İlerleyen dönemlerdeki projeleriniz neler? Planlarınızdan ve hedeflerinizden biraz bahseder misiniz?

O kadar çok projem var ki hepsini bitirebilmek isterim. Öncelikle yaşadığım yerde sanat köyü projemiz var eşimle birlikte düşündüğümüz yavaş yavaş hayata geçirmeye başladığımız bir süreç. Yazmayla ilgili projelerim var çok açıklamayalım şöyle iki ayrı kitap diyelim.

• Son olarak pandemi dönemi sizi nasıl etkiledi?

Pandemi süreci ülkemiz için insanlık için kötü bir süreç umarım en kısa zamanda eski normal günlerimize dönebiliriz. Yalnız süreçte resim sanatıyla uğraşan bizler diğer mesleklere göre şanslı grubuz insanların evlerine kapandığı süreçte bizler şanslıydık. Bizim dünyamız tuvallerimizdi biz kendimizi o zeminler üzerinden ifade ettik sonuçta Puandorg oldu.

Editör: Haber Merkezi