Anadolu Masalları Resim Sergisi ve Tanıtım Toplantısı Milli Eğitim Bakanı (MEB) Şura Salonu'nda yapıldı. Toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, milli değerlerin hayata geçirilmesi ve çocuklarla buluşturulmasının vazifeleri olduğunu söyledi. Selçuk, 'Bu vazifemizi yerine getirebilirsek sadece şikayet ettiğimiz bir durum içerisinde değil, çocuklara örnek olduğumuz, onlar için bir rol model ortaya koyduğumuz bir gayretin içinde olabileceğiz.' diye konuştu.

Masalların eğitim sistemi için anahtar bir rol oynadığını belirten Selçuk, Türk masallarının dışında başka ülkelerin masallarını da bir araya getiren bir çalışma yapıldığını söyledi. Bakan Selçuk, projeyle ilgili şunları söyledi:

'Güzel sanatlar liselerindeki çocuklarımızın rehberliğinde ata yadigarı bu masallara paletleri ve fırçalarıyla ruh veren öğretmenlerimiz var. Hazırlanan masalların dijital ortamlara taşınması, bazı sinema eserlerine mevzu olması, bir takım çizgi filmlerle tekrar buluşturulması gibi devam çalışmaları noktasında da gayretlerimiz olacak. Bu şekilde biz bu topraklarla, Türk kimliği ile bağımızı nasıl daha gerçekçi biçimde göstermiş oluruzun da yanıtını vermiş olacağız. Bugün, bir varmış bir yokmuş demeyeceğiz, bir varmış hep varmış diyeceğiz.'

ÇOCUKLARIN KENDİ MASALLARI

Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Adnan Boyacı, projeyle Anadolu ve Osmanlı dönemi topraklarındaki masalların tarandığını söyledi. Derlenen masalların pedagojik kontrolden geçirildiğini ve bu masalların resimlenmesi için çalışmalar yürütüldüğünü anlatan Boyacı, UNESCO Milli Komitesi ile iş birliği yaptıklarını, bu konuda çalışmalar yürüttüklerini anlattı. Boyacı, 'Bundan 100-500 yıl önceki yaşantıları, o dönemin kültürel imkanlarını, evleri, yaşam koşullarını çocukların hayal etmesini istedik. Öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz çok çalıştılar. Yaklaşık 2,5 ay içinde 80 masalın tüm hikayelerinin resimlenmesini tamamladık.' dedi.

Anadolu masallarını çocukların anlatması için masal kartları hazırladıklarını dile getiren Boyacı, bu yolla çocukların kendi masallarını da üretebileceklerini söyledi. Türkiye büyük bir kültürel mirasa sahip olduğunu dile getiren Boyacı, çocukların, genç yaşlardan itibaren bu kültürel kodları bugünün koşulları içinde edinebilmelerini arzuladıklarını söyledi. Proje kapsamında, yapılan resimlerden oluşan Anadolu Masalları Resim Sergisi'nin, ülkenin 7 bölgesinde ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu desteğiyle Paris'e kadar uzanacağını söyledi.

'TÜRK MASAL KAHRAMANLARI TANINMIYOR'

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz da çocukların yeni kent hayatı içinde steril ortamlarda ve deneyimlemeden öğrenmeye yönlendirildiğini ifade etti. Çocukların zararsız olduğu sanılan küçük odalarda tabletlerin, internetin, bilgisayarın ve sandalyenin etrafına hapsedildiğine dikkati çeken Oğuz, muhakemeli kültür ortamında yetişmeyen çocukların, ilerleyen yaşlarda daha fazla depresyona, obeziteye maruz kaldığını, sorun çözme başarılarının daha az olduğunu ve sorun çözemedikleri vakit daha fazla doktora müracaat ettiklerini ve daha fazla ilaç kullandıklarını belirtti. Oğuz, dünyanın gittikçe yalnızların dünyası haline geldiğine işaret ederek, bundan sıyrılmak için tekrar diyalog ortamlarının kurulması gerektiğinin altını çizdi.

Dünya masallarının kahramanlarının çok iyi tanındığını ancak Türk masal kahramanlarının tanınmadığını dile getiren Oğuz, bu tanınırlığın artırılması için projeyi hayata geçiren Milli Eğitim Bakanlığına duyarlılığı için teşekkür etti. Tanıtım programında sahne alan Ankara Güzel Sanatlar Lisesi öğretmenlerinin eşliğinde 'Bana Bir Masal Anlat Baba' ve proje için özel bestelenen 'Anadolu Masalları' isimli şarkılar seslendirildi. Programda, öğretmenler çeşitli masallar anlattı.

Editör: Haber Merkezi