Wing-Chun Çince'de 'güzel ilkbahar' anlamına geliyor. Wing Chun olimpiyatlarda rastlayabileceğiniz dövüş sanatlarından biri değil, kuralları da yok, sınırları da yok... Wing-Chun sanatı bir genç kadının adını alan, kurucusu kadın olan, tek Kung Fu stili. Turna kuşu ve tilkiden ilham alınarak geliştirilen bir sanat. Wing Chun zorla evlendirilmek üzere tehditler alan genç bir kadındır. Zor durumda olan bu genç kadına, Rahibe Ng Mui, Kung Fu öğretir. Yim Wing Chun kendisiyle evlenmek isteyen kişiyi düelloya davet ediyor ve kazanıyor. Sonra bu dövüş sanatının adı Wing Chun olarak kalıyor. Ng Mui, bir kadın olduğu için güçlü rakiplerine karşı direnç göstermeden, rakibinin gücünden istifade etmeyi kendisine prensip edinmiş ve zayıfın güçlüye karşı şansı olarak tanımlanan yeni bir savunma sanatının temellerini atmış. İşte bu sanatın en iyilerinden Ertan İşler de Wing Chun'a dair bildiği ne varsa öğretebilmek namına Almanya'dan Türkiye'ye yola koyulmuş. Daha bir buçuk yaşındayken ailesinin Samsun'dan Almanya'ya göç ettiğini babasının işçi olarak Almanya'ya gittiğini ifade eden İşler, eşi ve çocuklarının halen Almanya'da olduğunu Wing Chun aşkı için 2 yıldır ailesinden uzakta olduğunu söyledi.

19 YILDIR WİNG CHUN SANATI İLE İLGİLENİYORUM

Amacının Wing Chun eğitmenleri yetiştirmek olduğunu belirten İşler, Wing Chun ile tanışma hikayesini şöyle anlattı: 'Wing Chun ile bir arkadaşım sayesinde tanıştım. Arkadaşımın eşi bir fitness salonunda çalışıyormuş. Arkadaşım, 'İstersen eşimin çalıştığı fitness salonuna gidelim orada büyük bir usta var' dedi. Bende 'Gidelim' dedim. Bir baktım fitness salonunda küçük boylu ufak tefek biri (benim gibi) salondakilerin hepsini dağıtıyor. 'Ne güzel iş dedim bu ufak tefek haliyle herkesi dağıtıyor. Bu iş tam bana göre' dedim. Wing Chun ile öyle tanıştım. 19 yıldır bu sanatla uğraşıyorum. Bu sanatı severek yapıyorum. Bir işi sevdiğiniz takdirde 70 yaşına kadar bile yapabilirsiniz.'

WİNG CHUN SU GİBİDİR

Wing Chun için Bruce Lee'nin ünlü bir sözü olduğunu belirten İşler, konuşmasını şöyle sürdürdü: Bruce Lee, 'Su gibi olursanız Wing Chun'u bilirsiniz' der. Yani bedensel olarak güçlü bir insanı ufak tefek biri alt edebilir. Wing Chun yaparken güçlü olanın gücünü kullanıyorum. Onun basıncını hissediyorum ne tarafa bastırdıysa onu ben yönlendiriyorum. Wing Chun sistemi akan bir su gibidir. Su akarken önüne set çekilirse önce geri döner birikir, sonra engelin etrafından veya üstünden akmaya çalışır ve nihayetinde gerekli gücü biriktirdiğinde tüm engeli yıkar ve artık suyoluna girmiştir, akmaya devam eder. Nasıl ki su akarken önünde neyin olduğuna bakmaksızın akar ve ne var ne yok alıp götürür kural tanımaz, işte Wing Chun bu su gibidir. Bu nedenle müsabakası olan bir spor değildir. Sokak için tasarlanmış, kurallara bağlı olmayan bir nefsi müdafaa sanatıdır. Halbuki; Wing Chun dışındaki müsabakası olan mücadele sporlarında mutlaka bir ring, kuralları uygulayan bir hakem ve seyirciler, sağlık ekibi ve malzemeleriniz vardır. Wing Chun da tek kural kural olmayışıdır. Bunun anlamı; size içinde bulunduğunuz olumsuz durumdan kurtulmanız için ne gerekiyorsa yapabilme imkanı vermesidir, çünkü antrenmanlarda refleksleriniz buna göre gelişmiştir. Karşı tarafa güç vermiyorum onun gücünü alıyorum. Onun gücünü kullanıp üste geçiyorum.' İşler konuşmasına şöyle devam etti: 'Wing Chun, tekniklerindeki temel prensip, saldırıları en kısa zamanda en az güç kullanarak bertaraf etmektir. Wing Chun görsel bir sanat değil kendini savunmanın en basit ve etkili yolu. Üst seviye tekmeler ya da dönerek yapılan tekme teknikleri yoktur. Fakat alt ve orta seviye tekmeler bulunmaktadır. Savunma ve saldırı eş zamanlı olarak yapılır. El ve ayak teknikleri koordineli bir şekilde kullanılır. Bu durum rakibi hem şaşırtır hem de karşılıksız darbeler oluşturmasına olanak tanımaktadır. Çeşitli ülkelerdeki ordu içerisindeki birçok özel kuvvetlere ve FBI gibi tanınmış güvenlik güçlerine bu teknikler öğretilmektedir. Gerçek kurgulamalar üzerinden dövüş teknikleri oluşturulduğu için bir spor olarak değerlendirilemez. Saldırılara karşı, hayatta kalma mücadelesi içerisinde yapılabilecek her türlü tekniğe izin veren bir sistemi bulunmaktadır. Bundan dolayı herhangi bir müsabakası yoktur.'

300 YILLIK BİR GEÇMİŞİ VAR

Bu sanatın bir kadından geldiğini belirten İşler, '300 yıllık bir geçmişi var bu sanatın. Bu kadın bir rahibe. WingChun, Budist bir Rahibe olan Ng Mui tarafından geliştirilmiştir ve ismini de yine bir kadın olan, sistemin ilk öğrencisi ve daha sonra geliştiricisi Yim Wing Chun'dan almıştır.' dedi. İşler konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Ng Mui 5 tane Kung Fu ustasından birisiydi. Efsaneye göre Ng Mui, Honan Eyaleti Sung Dağı'nda bulunan Shaolin Manastırı'nda başrahibeydi. İmparator K'anghi Ching hükümdarlığı boyunca bu manastırda öğretilen savaş sanatları çok popüler hale gelmiş ve manastır çok güçlenmişti. Bu durum, bir zamanlar Çin'i yönetmiş olan, kuzeyde bulunan Mançuryalıların oluşturduğu Manchu hükümetini korkuttu ve manastıra saldırmaları için asker göndermelerine sebep oldu. Saldırıda manastır yandı, rahipler ve öğrencileri dört bir yana dağıldı. Ng Mui, Jee Shim, Bak Mei, Fung Do-Dak ve Miu Hin kaçtılar ve her biri kendi yollarına gittiler. Bu nedenle Ng Mui da bir dağa sığındı orada da turna kuşu ve tilkiyi izlerken onların hareketlerinden etkileniyor. (Turna kuşu gagası ile kendini savunur) Önceden Ng Mui Kung Fu ustasıydı bu hareketleri içine katıp geliştirdi. Ng Mui sığındığı dağdan kendisine yiyecek vs. almak için arada bir köye iniyordu. Saklanıyordu kimse görmesin diye Çin hükümeti görse öldürecek.

DÜEOLLAYA ÇAĞIRDI

Köyde de genç bir kadın babası ile birlikte baharat satıyor. Ng Mui oradan arada bir baharat alırken genç kadını dövüşçünün birinin sürekli rahatsız ettiğine tanık oluyor. Dövüşçü bu genç kadınla evlenmek istiyor ama genç kadın onunla evlenmek istemiyor. Bir gün yine dövüşçü, kadını sıkıştırırken rahibe Ng Mui olaya tanık oluyor. Rahibe Ng Mui, genç kadına yardım ediyor. Rahibe Ng Mui genç kadını köşeye çekip 'Gel sana bir şey öğreteyim' diyor. Kendini savunmayı öğretiyor. Ng Mui, 3 yıl içinde bu sanatı genç kadına öğretiyor. Genç kadın, dövüşçüyü müsabakaya davet ediyor. 'Ben seni yenersem beni rahat bırakacaksın, sen beni yenersen ben seninle evleneceğim' diyor. Genç kadın dövüşçüyü yeniyor oyunun galibi genç kadın oluyor. Sonra genç kadın sevdiği kişi Leung Bok Chau ile evleniyor.

EŞİ ONU USTA OLARAK KABUL EDİYOR!

Sonra genç kadın kocası Leung Bok Chau'ya 'Gel sana güzel bir şey öğreteyim' diyor. Leung Bok Chau 'Sen ne öğretebilirsin ki bana' diyor. Ondan sonra genç kadın Leung Bok Chau'yu bir kere yeniyor, iki kere yeniyor, üçüncüsünde Leung Bok Chau, eşini usta olarak kabul ediyor. Çinde kadın erkeğe tabi olmak zorunda. Ama, Leung Bok Chau eşini usta olarak kabul ediyor. Ondan sonra Leung Bok Chau bu sanatın ismini Wing Chun koyuyor. Wing Chun eşinin ismi çünkü. Aslında bu sanat Ng Mui'den geliyor. Ama Leung Bok Chau bu sanatı eşinden öğrendiğ için bu sitilin ismini Wing Chun koyuyor.'

İŞLER, İYİ USTALARDAN DERS ALMIŞ

Hocasının Mustafa Gedikli olduğunu söyleyen İşler, ünvanının sifu (usta) olduğunu belirterek şöyle konuştu: 'Ip Man diye büyük bir usta var Ip Man Wing Chun dövüş sanatını dünyaya öğreten ilk Kung-Fu ustası. Ip Man'dan sonra ustalık Bruce Lee'ye geçiyor. Benim ustam ise Mustafa Gedikli. Benim hocam Gedikli'nin ustası ise Prof. SiGung Keith Kernspecht. Gedikli'nin ustası Prof. SiGung Keith Kernspecht'de büyük usta Ip Man'ın öğrencisi Sijo Leung Ting'den Wing Chun öğreniyor.' Türkiye'de bir çok kişinin kendi kendine sifu ünvanı verdiğini belirten İşler, bu duruma tepki gösterdi. Bu sanata büyük bir emek verdiğini ifade eden İşler, 2014- 2016 yılları arasında yurtdışında bir çok Wing Chun eğitmenine bile ders verdiğini ifade etti.

HEM WİNG CHUN HEM ESKRİMA HEM DE PES GÜREŞİ EĞİTMENLİĞİ

2016 yılında Türkiye'ye Wing Chun eğitmeni yetiştirmek için geldiğini ifade eden İşler, 3 dalda eğitmenlik belgesi olduğunu bunların WingTsun Savunma Sanatı, Eskrima Silahlı Savunma, Grappling Pes Güreşi olduğunu söyledi. Eskrima'nın başta sopayla yapılırken kılıç, kelebek, pala, gibi bütün yakın dövüş silahlarına uyarlanabilen bir sistem olduğunu belirten İşler, 'Eskrima, Filipinlere özgü bir silahlı savunma sistemidir. Sistem, temel öğrenci programlarından başlayarak olası bir tehlike durumunda etrafınızda veya yanınızda bulunan herhangi bir nesneyi (anahtar, cep telefonu, şemsiye, kalem, pet şişe vs.) nefsi müdafaa amaçlı birer savunma aracı olarak kullanmayı öğretir. Pes Güreşi de çekişmede rakibi etkisiz hale getirir' dedi. 2010 yılından beri bu sanatları öğrencilere aktardığını ifade eden İşler, öğrencilerinde yaş sınırı olmadığını belirterek şöyle konuştu: 'Almanya'da 62 yaşında bir tane öğrencim vardı. Almanya'da insanlar kendilerini yaşlı hissetmiyor Türkiye'de 30'u geçtikten sonra ben yaşlandım diyorlar. Bu sanat için güç lazım değil ama gücünüz varsa bu bir avantaj. Çünkü güçsüz bir insan için en uygun sanat Wing Chun'dur. Kick Boks ve Judo da güç lazım. Wing Chun'da güç gerekmiyor en hassas yerlere vurabiliyoruz bizde kural yok. Wing Chun savunma sanatı müsabakalı bir dövüş sanatı değil. Nereye isabet ederse. Ben kendimi savunuyorum puan kazanmak istemiyorum ki.' diye konuştu. Wing Chun'un Çince'de 'güzel ilkbahar' anlamına geldiğini ifade eden İşler, son olarak şunları söyledi: 'İnsan vücudunun doğal yapısındaki mükemmelliği kullanmaya dayanan, ekonomik, etkili hareketlerden oluşan, netice merkezli bir sistem olan WingChun, estetiği ve sürati birleştiren bir sanattır. Saldırılardan korunmayı ve kendini korurken en az zararı hedefleyen Wing-Chun, sadece saldırı merkezli bir sanat olmayıp, akıl, beden ve ruh disipliniyle estetiği harmanlar. Wing Chun sağlıklı her insanın uygulayabileceği çok pratik ve etkili bir sanattır.'

Editör: Haber Merkezi