Rossi, dünya genelinde artan orman yangınları ve bunun iklim değişikliğiyle ilişkisine dair AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
"Kullanılan yakıt, hava durumu ve insanlar, yangınları etkileyen temel faktörler. 2024 yılındayız ve sanırım herkes orman yangınlarının doğasının değiştiğinin farkına vardı. Araştırmacıların bildirdiğine göre, son yıllardaki orman yangınlarının sadece yüzde 2'si en önemli hasarlara neden oldu." ifadelerini kullanan Rossi, ABD, Yunanistan, Türkiye ve Portekiz gibi ülkelerdeki yangınlara işaret etti.
Rossi, "Bu felaket (orman) yangınlar yeni bir standart haline geldi. Ekstrem yangınlardaki artışı açıklayabilecek birçok neden var. Açıkçası, küresel ısınma bunlardan biri. Ancak kırsal ile kentsel alan etkileşimlerinin yayılması veya kırsal nüfusun azalması da önemli bir rol oynuyor." dedi.
Bilimsel çalışmaların, yakıt ile havanın sinerjik etkisinin büyük ve felaketle sonuçlanan orman yangınlarının yaşanabileceğini gösterdiğini belirten Rossi, çalışmalarda, aşırı mevsimsel ortalama sıcaklıkların son yıllarda önemli ölçüde arttığı ve yangınların sıcaklık dönemleriyle ilişkili olduğunun da yer aldığını söyledi.
Son dönemde kuraklık oranlarında da artış görüldüğünü kaydeden Rossi, küresel ısınma sebebiyle gelecekte daha şiddetli ve yaygın kuraklıkların görülmesinin beklendiğinin altını çizdi.
Rossi, şöyle devam etti:
"Birleşmiş Milletler'in yakın tarihli bir raporuna göre, iklim değişikliği ve arazi kullanımındaki değişikliğin orman yangınlarını daha sık ve yoğun hale getireceği öngörülüyor. 2030'a kadar aşırı (orman) yangınlarda küresel artışın yüzde 14, 2050 sonuna kadar yüzde 30'a ve 2100 sonuna kadar ise yüzde 50'ye ulaşması bekleniyor. İklim değişikliğinin ve son yıllarda Avrupa'da yaşanan sıcak hava dalgaları ile kuraklıklar gibi olağanüstü hava koşullarının orman yangını riski üzerinde önemli bir etkiye sahip olması muhtemel. Avrupa ülkelerinde her yıl 30 hektar alanı etkileyen ortalama 1000 orman yangını tespit ediliyor. Her yıl 300 bin hektardan fazla alan yanıyor. Geçen yıl Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da Lüksemburg'un iki katı büyüklüğünde bir alan olan yarım milyondan fazla hektar orman, yangınları nedeniyle tahrip oldu."
"Bu yüzyılın sonuna kadar felaket niteliğinde orman yangını yaşanması olasılığı 1,4 ila 1,6 kat artabilir"
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi (JRC) tarafından orman yangınlarıyla ilgili yayımlanan son rapora değinen Rossi, buna göre, orman yangınlarının 2023 yazında yoğunlaştığını, özellikle Akdeniz bölgesini etkilediğini ve Yunanistan'ın Avrupa'daki en büyük orman yangınlarını deneyimlediğini ifade etti.
Rossi, "(Orman yangınıyla ilgili) 2024'ün ilk üç ayına ait veriler, bu dönemin ortalamasının neredeyse iki katı kadar yangın olduğunu gösteriyor. Yanmış alanların kapsamı bakımından bu yüzyılın en kötü 3 yılı, yaklaşık 1 milyon hektar ile 2017, 800 bin hektar ile 2022 ve 600 bin hektar ile 2007 oldu." diye konuştu.
Avrupa'da, toplam yanmış arazi alanının yaklaşık yüzde 85'inin Fransa, Yunanistan, İtalya, Portekiz ve İspanya'daki orman yangınlarından kaynakladığını dile getiren Rossi, Portekiz haricinde 1980'den bu yana yangın sayısında ve yanan toplam yüzey alanında belirgin bir azalma olduğunu hatırlattı.
Rossi, "Ağustos 2023 sonu itibarıyla Avrupa'da yanan orman alanı, Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi tarafından 2006-2022 döneminde kaydedilen ortalamadan yüzde 40 daha yüksek. Bilimsel çalışmalar, bu yüzyılın sonuna kadar felaket niteliğinde orman yangını yaşanması olasılığının 1,4 ila 1,6 kat artacağını gösteriyor. Bu çalışmalar, daha önce orman yangınlarından etkilenmemiş kuzey kutbu gibi bölgeler için bile yüksek bir risk ortaya koyuyor." şeklinde konuştu.
"Türkiye'de 2001-2023 yıllarında yangınlar nedeniyle 104 bin hektar ağaçlık alanı kaybetti"
Türkiye'deki orman yangınlarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Rossi, "Türkiye'de orman yangınlarının yoğun sezonu genellikle haziran başlarında başlar ve yaklaşık 18 hafta sürer. Yalnızca güvenilir uyarılar dikkate alındığında, 21 Ağustos 2023-19 Ağustos 2024 tarihlerinde 1823 yangın uyarısı bildirildi." ifadelerini kullandı.
Bu rakamların 2012 öncesinde normal olduğuna dikkati çeken Rossi, Türkiye'de en fazla yangının kayıtlara geçtiği yılın 2015 olduğunu ve ülkede bu sene içerisinde toplam 3 bin 907 orman yangını görüldüğünü aktardı.
Rossi, "Türkiye 2001-2023 yıllarında yangınlar nedeniyle 104 bin hektar ağaçlık alanını kaybetti. Yunanistan gibi Türkiye de bu yaz çok fazla doğal felaketle karşı karşıya kaldı." dedi.
İklim değişikliği ve insan davranışlarının Avrupa'da daha sık, yoğun ve yıkıcı orman yangınlarına neden olduğuna işaret eden Rossi, yangın riski ile bunun ekonomik, çevresel ve sosyal etkilerini azaltmak için acilen yeni stratejiler gerektiğini bildirdi.
Rossi, bu stratejiler arasında yakıt yönetimi, hava tahminlerine dayalı önlemler, erken uyarı sistemleri, nüfus bilincine daha fazla odaklanma ve kontrollü yangınların kullanımının entegre edilmesi gibi kurumsal değişimi de içeren bir dizi "yangın yönetimi politikasının" yer aldığını anlattı.
BM ve UNDRR'nin orman yangınlarını önlemeyi ve buna ilişkin riskleri azaltmayı amaçlayan çeşitli girişimlerde aktif olarak yer aldığını vurgulayan Rossi, özellikle UNDRR'nin orman yangını riskini ulusal yönetişim ve stratejik planlama desteğine entegre ederek ülkelerin orman yangını risklerine daha etkili bir şekilde hazırlanmalarına ve yönetmelerine yardımcı olduğunu kaydetti.