Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşilköy'deki Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi'nin açılış törenindeki konuşmasına katılımcıları selamlayarak başladı.

Afganistan'da yaşanan depremi hatırlatan Erdoğan, "Dün Afganistan'da meydana gelen depremlerde vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Yaralılara acil şifalar diliyor, ülkem ve milletim adına Afganistan'a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum." ifadesini kullandı.

Kahramanmaraş merkezli 11 ilde meydana gelen ve "asrın felaketi" olarak nitelendirilen depremlere değinen Erdoğan, "8 ay önce asrın felaketini yaşamış ve 50 bini aşkın insanını depremde kaybetmiş bir ülke olarak tüm imkanlarımızla Afgan kardeşlerimizin yanındayız. İlgili kurumlarımızı Afgan halkının ihtiyaç duyduğu yardım malzemelerinin deprem bölgesine süratle ulaştırılması noktasında talimatlandırdık. Uluslararası toplumu da Afganistan'a yardım etmeye çağırıyorum. Rabb'im bizleri her türlü afetten ve musibetten korusun diyorum." şeklinde konuştu.

Açılışı yapılan kilisenin temelinin 2019'da kendisinin de katıldığı törenle atıldığına vurgu yapan Erdoğan, kilisenin Süryani cemaatine hayırlı uğurlu olmasını dilerken, inşasında emeği geçenleri tebrik etti.

"Cemaat vakıflarının taşınmaz mal edinebilmelerine imkan sağladık"

Erdoğan, 85 milyonun her bir ferdi gibi Süryani toplumunun ihtiyaçlarını karşılamayı da devletin asli görevi addettiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Özellikle Yeşilköy'de ibadethane konusunda Süryani vatandaşlarımızın bizden geçmişi 14 yıla kadar uzanan bir talebi vardı. Başbakanlığımız döneminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız rahmetli Kadir Topbaş'la birlikte bu süreci başlattık. Süryani cemaatinin yöneticileriyle eş güdüm içinde çalışarak uygun yer tespitinden arsanın tahsisiyle ilgili idari düzenlemelerin halledilmesine kadar gerekli adımların atılmasını sağladık. Sürecin kesintiye uğramaması ve süratle neticelenmesi noktasında Vatikan nezdinde de girişimlerde bulunarak 3 Ağustos 2019 tarihinde kilisenin temelini attık. İlk günden itibaren bizzat takip ettiğimiz, karşılaşılan sıkıntıların çözülmesi yolunda güçlü irade gösterdiğimiz kilisenin bugün açılışını yapmanın sevincini yaşıyoruz. Devletimizin desteği, Süryani toplumunun da maddi katkısıyla inşa edilen kilisenin sizlere, Süryani vatandaşlarımıza ve şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum."

Cumhuriyet tarihinde inşa edilen ilk kilise olan Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi'nin 2002'den beri din ve inanç özgürlüğü alanında hayata geçirilen reform niteliğindeki birçok çalışmadan sadece birisi olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Yasal değişikliklerle cemaat vakıflarının taşınmaz mal edinebilmelerine ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunabilmelerine imkan sağladık. Taşınmaz malların vakıf adına tescili için gereken Bakanlar Kurulu izni şartını kaldırdık. Daha önce el konulmuş cemaat, vakıf mallarının iadesini, üçüncü şahıslara geçenlerin ise bedelinin ödenmesini temin ettik. Bugüne kadar 113'ü Süryani cemaati olmak üzere toplam 1084 taşınmazın cemaat vakıfları adına tescili tamamlandı. Beyoğlu Merkez Rum Kız Mektebi Vakfı, İzmir Musevi Cemaati Vakfı, Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi Vakfı, Beyoğlu Sakızağacı Ermeni Katolik Kilisesi gibi vakıfların tüzel kişilikleri vakıf kütüğüne kaydedildi."

"Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bundan sonra da her türlü ihtiyacınızda sizlerin yanında olmayı sürdüreceğim"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Yeşilköy'deki Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi'nin resmi açılış töreninde yaptığı konuşmada, Mardin'de ibadethane vasıflı 55 taşınmazın mülkiyetinin, kentte faaliyet gösteren Süryani vakıflarına devredildiğini söyledi.

Dini azınlıklara ait ibadethanelerin restorasyonunu ve inşasını da ihmal etmediklerini belirten Erdoğan, önceki yıllarda Balat'ta Bulgar Demir Kilise adıyla bilinen Sveti Stefan Kilisesi'nin açılışına bizzat katıldıklarını hatırlatarak, Diyarbakır'da ise Surp Giragos Kilisesi, Kumkapı'da Vortvots Vorodman Kilisesi gibi toplam 20 ibadethanenin restore edilerek hizmete açıldığını ifade etti.

Erdoğan, bu yıl Van Akdamar Kilisesi'nde 11'inci, Sümela Manastırı'nda ise 10'uncu ayinin gerçekleştirildiğini dile getirerek, "Vakıflar meclisine azınlık temsilcisinin seçilmesiyle bütün vakıflar, sorunlarını devletimizin en üst kademesine kolayca iletme imkanı buldu. Biz de her ramazanda cemaat vakıflarının temsilcileriyle iftar soframızda bir araya geliyor, sıkıntılarını ve taleplerini bizzat kendilerinden dinliyoruz. Balkanlar ve Batı Trakya'daki kardeşlerimize yönelik ayrımcılık artarak devam etse de biz, farklı inanç gruplarına karşı asla böyle bir yola tevessül etmedik, edilmesine de izin vermedik. Hiçbir şekilde bazı ülkelerle ikili ilişkilerimizde zaman zaman yaşanan anlaşmazlıkların vatandaşlarımızı etkilemesine müsaade etmiyoruz. Sultan Fatih'in bizlere mirası olan bu kucaklayıcı tavrımızı eğitim başta olmak üzere her alanda muhafaza ediyoruz." diye konuştu.

Türkiye'de azınlıklara ait toplam 58 okul bulunduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"2013 yılında Süryanilerin de anaokulu açmasını temin ettik. Aynı şekilde yine bu bölgede talep edilen bir okul konusunu da İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya Bey'in bugün verdiği bir müjdeyle inşallah yaklaşık iki dönüme yakın bir arazinin tahsisiyle o adımı da atmış olacağız. Bu okulları, devletimizin resmi okullarından ayrı tutmuyoruz. Ücretsiz kitaplardan diğer teşviklere kadar her türlü desteği kendilerine sunuyoruz. Ayrıca uzunca bir süredir yapılamayan vakıf seçimleri, çıkarılan yönetmelik sayesinde başarılı bir şekilde kısa sürede gerçekleştirildi. Yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle 6 ay içinde 167 azınlık vakfının seçimleri suhuletle tamamlandı. Daha burada saymaya kalksak uzun zaman olacak; nice adımı, reformu ve çalışmayı, hürriyeti siz vatandaşlarımızın istifadesine sunduk. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bundan sonra da her türlü ihtiyacınızda sizlerin yanında olmayı sürdüreceğim. Ortak devletimiz ve vatanımız olan Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlenmesi, büyümesi, dünyada hak ettiği yere gelmesi için sizlerin de gereken desteği vereceğinize inanıyorum. Türkiye Yüzyılı'nın inşasında sizlerin destek ve katkısına güveniyorum."

"Müslümanlarla birlikte diğer inanç gruplarının nefret suçları karşısında verdiği tepki yok sayılıyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın pek çok yerinde acılar, zulümler, haksızlıklar, çatışmalar yaşanırken burada sergilenen hoşgörü tablosunu çok anlamlı ve değerli bulduğunu kaydetti.

Türkiye'nin farklı kültürleri ve inanç mensuplarını asırlar boyunca barış içinde yaşatmış örnek bir birikime sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, insanı, yaratılmışların en şereflisi gören İslam inancının, her zaman adil olmayı ve hakkaniyetle davranmayı emrettiğini vurguladı.

Aynı şekilde medeniyetlerinde mazlumun da zalimin de kimliğine bakılmadığını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Adı, inancı, mensubiyeti ne olursa olsun zalimin karşısında mazlumun yanında durmak bizim görevimizdir. Ahmet Yesevi'den Yunus Emre'ye, Mevlana'dan Hacı Bektaş-ı Veli'ye kadar tüm gönül sultanlarımızın, manevi rehberlerimizin bize telkini de bu yöndedir. Ancak son dönemde İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı başta olmak üzere doğrudan insana yönelik nefret suçlarının arttığını görüyoruz. Kur'an-ı Kerim'i yakan fanatiklerin alçakça saldırılarına, düşünce hürriyeti denilerek maalesef göz yumuluyor. Büyükelçiliklerimizin önünde milyarlarca Müslümanı rencide ve tahrik eden bu saldırıların gerçekleştirilmesine müsaade ediliyor. Müslümanlarla birlikte akıl, izan ve vicdan sahibi diğer inanç gruplarının da bu nefret suçları karşısında verdiği tepki yok sayılıyor. Günden güne büyüyen, kimi ülkelerde artık tahammül sınırlarını aşan bu saldırılara yenilerinin eklenmesini asla kabul edemeyiz. Hangi bahaneyle olursa olsun, insanların kutsallarına saldırılmasına müsaade edenleri anlayışla karşılamamız mümkün değildir. Nefret suçlarına göz yumanlar, farklı kültürlerin bir arada barış içinde yaşama iradesini de ne yazık ki dinamitlemektedir. Asırlardır çeşitli inanç mensuplarına ev sahipliği yapan Türkiye, İslam ve yabancı düşmanı akımlarla mücadelede de öncü rol üstlenmektedir. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere üyesi olduğumuz tüm uluslararası platformlarda bu tehlikeye dikkat çekiyor, insanların kutsallarına yönelik eylemleri reddettiğimizi güçlü bir şekilde dile getiriyoruz."

Musevisi ve Hristiyanı ile Türkiye'deki tüm cemaatlerin bu konuda kararlı bir tavır takındığını görmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, İstanbul Süryani Kadim Vakfına Kur'an-ı Kerim'i ve Müslümanları hedef alan nefret suçları karşısında verdikleri tepki için teşekkür etti.

Kaynak: AA