DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Esen konuşmasında şunlara dikkat çekti: “Narin bugün okula başlayamadı; ama Narin'in arkadaşları bugün okula onsuz ve altından kalkması çok ağır bir psikolojik yükle, travmayla başladılar. Narin için adaleti ararken, arkadaşları için psikolojik destek oluşturacak bir süreç işletilmesi şart! Devlet eliyle çocuk koruma sistemlerinin güçlendirilmesi, çocuklara yönelik zarar risklerinin azaltılması gerekiyor. Eğer yerel sosyal destek mekanizmaları gereğince işleseydi, daha bütüncül, güçlü ve farklı olsaydı, Narin bugün hayatta olabilirdi. Biz de kim kıydı, kim üstünü kararttı, kim susuyor, kim susturuyor sorularını sormazdık. Coğrafya ve sosyoekonomik şartlar kader olmamalı.” 

“HER MAHALLEDE, KÖYDE ÇOCUKLAR VE KADINLAR İÇİN ASMLERE BAĞLI SOSYAL DESTEK BİRİMLERİ OLMALI”

Milletvekili Esen, her mahalleye çocuklar ve kadınlar için Aile sağlık merkezleri kurulması gerektiğini söyledi: “Çocukları korumak; her şey olup bittikten sonra yapılanlar değil, koruyucu ve önleyici tedbirlerle güvenli bir yol izlemekle mümkün. Aile Sağlık Merkezleri’ne dahil olacak ya da benzer şekilde her mahallede bulunacak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı sosyal destek merkezleri, o bölgede düzenli çalışmalar yaparak, destek ve danışmanlık verebilir, riskli şiddet ve taciz durumlarını tespit edebilir, aile, çocuk ve gençlerin düzenli taramasını yaparak hem fiziksel gelişimlerini hem duygusal/ruhsal süreçlerini, güvende olup olmadıklarını takip edebilir. Riskli aileler, riskli bölgeler özel takip edilebilir. Narin vakasındaki gibi tekil görünen, ancak alenen yaşanan sistematik şiddet olaylarının önlenmesine yardımcı olabilir. Narin’in bir kuzeni daha önce intihar etmiş, bir ablası otopsisi olmayan şüpheli bir ölümle vefat etmiş. Bunlar ailede risk potansiyeline işaret ediyor. Eğer yerel sosyal destek mekanizmaları daha bütüncül ve farklı olsaydı, Narin bugün hayatta olabilirdi.”

“LEYLA’NIN ADALETİNİ SAĞLASAYDIK, CAYDIRICI CEZALAR BU CESARETİ VERMEZDİ”

DEVA partili Esen 2018’de Ağrı’da 4 yaşındaki Leyla’nın da  aynı süreci yaşadığına dikkat çekerek ‘Yine bir dere yatağında bulunduğunda failler beraat etmeseydi, caydırıcı cezalar olsaydı bugün belki de Narin okula başlayacaktı. Artık duramayız, gereken tüm adımlar atılmalı, çocuklar için güvenli ortamı, destek mekanizmaları, koruyan, suçu önleyen yasalar ve uygulamalar samimi ve acil bir şeklide vücut bulmalı!” Çocuklara güvenli yaşam şartlarının sağlanması devletin önceliği ve sorumluluğu olmalı. Milli eğitim bakanlığı eğitici öğreticileriyle, sağlık bakanlığı doktorlarıyla, içişleri bakanlığı emniyet güçleriyle ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı sosyal hizmet uzmanlarıyla çocuğu aile ve sosyal ortamında iş birliği içinde takip etmeli. Riskli durumlar birlikte takip edilmeli. Koruyucu önleyici tedbirlerle çocuk ihmal ve istismarları önlenmeli.”

Muhabir: Nursel Dilek MANAVBAŞI