8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşması için tutuklu sanıklar Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi.

Diyarbakır Adliyesi önüne de güvenlik önlemleri kapsamında polis bariyerleri yerleştirildi. Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı.

Duruşmada, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları hazır bulundu.

Tanıkların kimlik tespiti ile başlayan duruşma, kamerayla kayıt altına alınıyor.

Baba Arif Güran, "müşteki", 1'i tutuklu 3 kişi "tanık", Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Diyarbakır Barosu avukatları da "müşteki kurum" sıfatıyla duruşma salonunda yerini aldı.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık da komisyon üyesi milletvekilleriyle duruşmayı takip ediyor.

Tanıklar dinleniyor

Kimlik tespitlerinin ardından 1'i tutuklu 3 kişinin "tanık" olarak dinlenilmesine geçildi.

İlk olarak amca Salim Güran'ın işçisi tutuklu şüpheli 15 yaşındaki R.A. adli gözlem odasından tanık olarak dinlendi.

R.A, olay gününe ilişkin, şunları söyledi:

"Tarlaya gittik. Salim Güran da tarlaya geldi. Saat 08.00-09.00 gibi geldi yanımıza. Bir saat kaldıktan sonra gitti. Daha sonra 15.00-16.00 gibi Salim tarlaya yanımıza geldi. Oturduk biraz, çay yaptık. Babamı aradı Salim. Babam da kendisine yemek yiyip geleceğini söyledi. Salim Güran ile çay içerken babam yanımıza geldi. Salim Güran her gün nasılsa o gün de öyle görünüyordu. Daha sonra Salim üstünü değiştirmek için yanımızdan ayrıldı. Kıyafetlerinin kirli olduğunu söyledi. Akşam 18.00 gibi de ben, Salim ve babam yemek yapıp yedik. Birisi Salim Güran'ı o sırada aradı. Kim olduğunu hatırlamıyorum. Kız kaybolmuş dediler. Salim 'Bu saat kız kaybolma saati midir?' diyerek araca binip gitti babamla. Onlar gidince ben ve kardeşim tarlada kaldık."

Duruşmada, Salim Güran ile telefon görüşmesine ilişkin ses kayıtları da dinletilen R.A, "Mısır tarlasındaki fıskiyeler yere düşüyor. Onu konuşmuşuz. Orada bir fıskiye düşmüş. Onu söylemiş. Olay günü mü konuştuk, hatırlamıyorum. Sadece o gün değil her zaman arardı." dedi.

Mahkeme başkanının, "Tutuklandığında tutulan bir tutanakta Salim'e küfrederek, 'Senin yüzünden başımız belaya girdi. Komutanım Salim geldiğinde kıyafetleri kirliydi, ayakları ıslaktı.' diyerek ağlamışsın. Neden böyle yaptın?" sorusu üzerine R.A, "Komutanlar karakolda sorduğunda ayakları ıslak olduğuna dair sorularına yok demiştim. Ben böyle bir şey demedim. Salim'in ayaklarına fazla bakmadım ama normaldi. Fazla dikkatimi çekmedi." beyanında bulundu.

Mahkeme başkanının "Kaçak elektrik için kullandığınız bir alet mi var?" diye sorması üzerine kaçak elektrikle ilgili bir şey bilmediğini öne sürdü.

Mahkeme başkanının, "'Salim 15.00-16.00 gibi yanımıza geldi.' dedin. 15.52 gibi telefon görüşmen oldu. Neden yanında olduğunu söyledin?" sorusunu ise R.A, "Salim Güran bir kez kıyafetini değiştirmek için eve gidip geldi. 15 dakika sürdü. Bu saat 18.00 gibiydi." karşılığını verdi.

Savcının, "Salim ile 15.52'de telefon görüşmeni hatırlıyor musun? Babanı iki kez aramış. Buna ilişkin ne diyorsun?" diye sorması üzerine R.A, "Salim 15.00-16.00 gibi yanımdaydı. Hatırlamıyorum. Tahmini olarak söylemişim. Saatleri net hatırlamıyorum." dedi.

Mahkeme başkanının, "Salim yanına geldikten sonra ne zaman aradı?" sorusuna ise "Yanıma gelir gelmez babamı sorarak aradı." ifadesini kullandı.

Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren'in, "Sana soruşturma aşamasında herhangi bir telkinde bulunuldu mu? Saatler konusunda kimse sana uyarılarda bulundu mu?" sorusuna ise R.A, "Kimse bana bir şey söylemedi. Saat konusunda kimse uyarıda bulunmadı." dedi.

R.A, Eren'in, "Tarlada baban ve Salim'in dışında başka kimseyi gördün mü?" sorusuna da "Köyden birileri vardı. İnek ve hindilerini getiriyordu. Ben ve küçük kardeşim vardık. Birkaç kuzumuz vardı. Kardeşim ona bakıyordu." yanıtını verdi.

Eren'in, "Salim kıyafet değiştirmek için mi gitti? Üzerindeki kıyafetleri hatırlıyor musun?" sorusuna R.A, kıyafetleri net hatırlamadığını belirtti.

Avukat Aydın Özdemir'in, "Tutuklandığında ağlaman, bağırman oldu mu?" sorusu üzerine R.A, karakolda bir kez ağladığını belirtti.

R.A, Özdemir'in "Salim Güran saat 16.00-18.00 arasında uzun süreli yanınızdan ayrıldı mı?" sorusuna, "15.00-16.00 arası yanımıza geldi. Uzun bir süre yanımızdan ayrılmadı." karşılığını verdi.

Mahkeme başkanının, "Olay günü elektrikçi hiç yanınıza geldi mi?" sorusu üzerine R.A, hatırlamadığını ileri sürdü.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsilen duruşmaya katılan avukatların, "Olay günü Salim Güran senin kız kardeşlerini hiç eve bıraktı mı?" sorusu üzerine R.A, "Olay günü böyle bir şey olmadı. Olaydan 1-2 gün önce bıraktığını hatırlıyorum." beyanında bulundu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsilen duruşmaya katılan avukatların, "Salim ile telefon görüşmesinde sen neredeydin?" diye sorması üzerine R.A, yukarıdaki tarlada olduğunu öne sürdü.

Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ'ın, okuma yazma bilip bilmediğini sorması üzerine R.A, "Okumam ve yazmam normal." dedi.

Yüksel Güran'ın avukatı Yılmaz Demiroğlu'nun "Olay günü akşama doğru 'DEDAŞ'tan görevliler geldi' şeklinde baban Salim'i aradı mı?" şeklinde soru yöneltmesi üzerine R.A, "Olay günü olup olmadığını hatırlamıyorum. Daha önce bir araç geldiğinde babam aramıştı. Olay günü olup olmadığını bilmiyorum. Çingeneler de gelip gidiyordu." ifadelerini kullandı.

Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Adnan Ataş'ın olay günü öğleden sonra hangi tarlada olduğunu sorması üzerine R.A, Salim Güran yanına geldiğinde 'yukarı tarla' olarak belirttiği yerde olduğunu, orada kaldığını ileri sürdü.

R.A, Ataş'ın "Aşağı tarlada tümsek tepe gibi bir yer var mı?" sorusuna, bildiği böyle bir tümsek tepe olmadığını belirtti.

Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz'ın "Salim Güran'ın kayınpederini tanıyor musun?" sorusu üzerine R.A, o kişiyi tanımadığını öne sürdü.

Eryılmaz'ın olay günü Salim Güran'ı kayınpederinin çiftliğine gidip gitmediğini sorması üzerine R.A, "Ben ve Salim bir kez çiftliğe gittik, orası olabilir, bilmiyorum. Olay günü de olabilir olay günü olmayabilir de. Fıskiyeleri bırakmak için gittik. Mahfuz diye biriyle konuştu. 'Mahfuz ineklerin pisliğini buraya bırak.' dedi. Saati de hatırlamıyorum." yanıtını verdi.

Olay

Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılmıştı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı.

Yüksel, Enes ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim'de kabul edilmişti.

Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım'da başlanmış, 3 gün süren ilk duruşma, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 26 Aralık'a ertelenmişti.

İlk duruşmanın ardından cumhuriyet savcısı hazırladığı 14 sayfalık mütalaayı celse arasında mahkemeye sunmuştu.

Mahkeme, davanın ikinci duruşmasına amca Erhan Güran ve çoban Ahmet A'nın zorla getirilmesine, amca Salim Güran'ın işçisi tutuklu 15 yaşındaki şüpheli R.A'nın ise cezaevinden celbine karar vermişti.

Kaynak: AA