Sanatçının, 2024 sonbaharında yayımlanan ilk müzik albümü "Intra Muros Istanbul", kara sınırları Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius döneminde inşa edilen surlarla çizilen Suriçi İstanbul'undan Osmanlı dönemine ait müzikler sunuyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Ses Eğitimi Bölümü'nden mezun olan Fidan, 2016'da TRT İstanbul Radyosu'nda ses sanatçısı kadrosunda görev yapmaya başladı.
Fidan, ayrıca Namık Sinan Turan danışmanlığında "Osmanlı İstanbul'unda Kahvehanenin Müziği ve Sosyal Topografyası" başlıklı tez çalışmayla, İstanbul Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptı.
Tarihçi Reşat Ekrem Koçu'nun en önemli eserlerinden İstanbul Ansiklopedisi'nin müzikal içeriğini derleyip "İstanbul Ansiklopedisi'nin Müziği" başlıklı bir konser serisi de düzenleyen Fidan, AA muhabirine yeni albümüne ve müzik yolculuğuna dair açıklamalarda bulundu.
"Albümde ilk eser 1600'lerden bir dans şarkısı"
Yeni albümünün adını taşıyan "Intra Muros Istanbul" kavramına ilk önce bir makalede karşılaştığını söyleyen Fidan, "Bu kavram sık olmasa da, akademik metinlerde kullanılıyor. Kendiliğinden müzikli, ahenkli gelmişti kulağıma. Suriçi İstanbul'u yani tarihi yarımadayı niteliyor Intra Muros Istanbul" dedi.
Genç sanatçı, yaptığı müzikte, müziği şehirle bir arada bağlantılı kullandığını belirterek, şunları kaydetti:
"İstanbul Ansiklopedisi'nin müziği de onlardan birisi zaten. Ya bir mekanla ya da bir karakterle sürekli yaptığım müziği birbirine bağlıyordum. Bu yaptığım müzik, aslında zaten var olan bir müzik. Bunu yaparak sadece onun tarihi ve sosyokültürel arka planını biraz daha vurguladığım bir şey oluyor. Önce albümün adı belirdi. Sonrasında içeriği oluşturdum. Zaten içeriği oluşturmak çok daha kolay. Çünkü yaptığım müzikteki birçok müzisyen ve besteci, zaten Suriçi İstanbul'da yaşamış insanlar. Albümde ilk eser mesela 1600'lerden bir dans şarkısı."
"Lisede, bugün sanat müziği denilen, müzik türüne geçiş yaptım"
Müzikle yolculuğunun başlangıcının liseye dayandığını anlatan Çağlar Fidan, "Konservatuvara girmeden birkaç yıl önce lise 3 veya 4 olabilir, o dönemde tam nedenini hatırlamıyorum ama bugün sanat müziği denilen, müzik türüne geçiş yaptım. Galiba dönemin bazı popüler şarkıları, biraz sanat müziğiyle yakınlık gösteriyordu. Oradan beni etkilemiş olabilir. Tam hatırlamıyorum. Sonrasında tanıdığım birkaç isim aslında bu yaptığım müziğin tarihi, sosyokültürel arka planına yönlendirdi. Onlardan birisi tez hocamdı. Bana sürekli kaynak kitaplar önermiştir." diye konuştu.
Fidan, ilerleyen dönemlerde farklı müzisyenlerle, farklı müzik türleri üzerine iş birliği yapmayı düşündüğünü ifade etti.
Albüm yaparken bir hikayeye daha çok önem verdiğini belirten Fidan, "Kesinlikle müziği benden daha iyi yapanlar var. Benden daha iyi yorumcular var. Bence orası ayrı bir alan. Oraya çok odaklanmıyorum. Bazen birlikte çalıştığım arkadaşlarım müzik konusunda çok titiz olabiliyorlar. Ben o kadar titiz olamıyorum. Ona harcayacağım motivasyonu idealinden çok fazla kısmadan 'Nasıl daha fazla kişiye aktarabilirim?' diye düşünüyorum. Bir müzisyenden ziyade hikaye anlatıcısı kısmını daha çok kabullenebilirim sanırım." görüşünü paylaştı.
"Şehir müziği yapmaya çalışıyorum"
Fidan, dinleyici kitlesinin yaş ortalamasını düşürdüğü için mutluluğunu dile getirerek, "Umarım böyle devam eder. Üniversitelerin hem edebiyat hem de tarih fakültelerinden ilgi var. Bazen tiyatro öğrencileri de beni dinlemeye geliyor." dedi.
İstanbul müziği üzerine kaynaklara ve çalışmalara sahip olduğunu da aktaran genç müzisyen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Araştırma belki de en eğlenceli kısmı oluyor. Yüksek lisans tezimi yazarken zaten çok geniş bir literatürün içine daldım. Bütün notlarımı bilgisayarıma aldım. İstanbul'la alakalı bir şey üretmek istediğimde, İstanbul'un eski müziğiyle alakalı bir tema üretmeye çalıştığımda artık çok da zorlanmıyorum açıkçası. Bir şeyler çıkıyor. Şehir müziği yapmaya çalışıyorum. Bu müzik, Osmanlı ve Türkiye coğrafyasındaki diğer bölgeleri dışlamaz. Çünkü İstanbul bir potadır. Taşradan Anadolu da Balkanlar da Rumeli de dahil, İstanbul'a bir akış söz konusudur. Yani İstanbul'da yaşayan müzisyenlerin hepsi İstanbul'da doğmadı ama bizim bu durumda 'İstanbul müziği' dememiz gerektiğini sanki değiştirmiyor."
Çağlar Fidan'ın yeni albümü "Intra Muros Istanbul"da 1847'de Kumkapı'da doğmuş Ermeni müzisyen Udi Afet'in şarkısı, 1600'lü yıllarda Sultan İbrahim'in huzurunda oynanan dansın müziği, 18. yüzyıl Rum müzisyeni Zaharya'nın semaisi, 19. yüzyılın ortalarında Çapa'da "Acem'in Evi" adlı bir şarkı ve geç Osmanlı İstanbul'unda Vezneciler'de "Confiserie Orientale" (Şark Şekerlemecisi) adlı bir şekerci dükkanı işleten Udi Şekerci Cemil Bey'in bir şarkısı yer alıyor.