Müfettişleri de dinledim...

“Maliye Bakanlığı’nda içeriden feryat!” başlıklı son yazımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığı birimleri arasında yaşanan tartışmaların yarattığı rahatsızlığa dikkat çekmiştik. Yazıda vergi müfettişlerinin incelemeler esnasında oluşturduğu iddia edilen tabloyu da ‘Elçiye zeval olmaz’ diyerek aktarmıştık.

Önceki yazıda yer alan iddialar, teftişteki vergi müfettişleri ile sınırlı kalmamış, vergi müfettişleri derneğini de doğrudan işaret eden ifadeleri de barındırmıştı. Bu nedenle konunun muhatabı derneğin yöneticileri ile de bir araya gelip, onların cephesini dinledik.

Vergi müfettişliği görevini ifa ederken, bakanlığın merkez ve taşra teşkilatının her kademesindeki personel ile vergi ve ekonomi politikaları konusunda uyum içerisinde çalışmaya azami özen gösterdiklerini özellikle belirtiyorlar. Bu kapsamda da vergi incelemesi, bakanlık merkez ve ilgili-ilişkili kurumların teftiş, soruşturma ve denetimi ile ilgili aldıkları emir ve talimatları görevlendirme yapılmadıkça, re’sen harekete geçerek yürütmediklerini dile getiriyorlar.

Şu tespiti özellikle vurguluyorlar: “Vergi Müfettişleri, görevlerini ifa ederken mükelleflere, iş sahiplerine, görevli memur ve diğer makamlarla olan ilişkilerinde mevzuatın kendilerine verdiği yetki ve yükümlülükleri ihtiyaçlar doğrultusunda kullanmakta, bu kapsamda hiçbir Vergi Müfettişi, resmi görevlendirilme olmaksızın bizatihi vergi incelemesi, teftiş ve soruşturma işlerini yürütmemektedir.”

Görev esnasında hiçbir kurum idarecisi ve görevli personeli hedef olarak görmediklerini, teftişin vergi müfettişlerine verilen ve alınan resmi onaya istinaden yürütülen kanuni bir yetki olduğunu belirtiyorlar. Bu kapsamda da dernek yöneticilerinin üyelerine "teftiş yaparken korku ve baskı ile tahakküm kurun, personel ve idarecileri yıpratın vs" gibi talimat, görüş, öneri verme ihtimallerinin olmayacağını ısrarla vurguluyorlar.

Önceki yazıda dile getirilen A-B grubu veya şu kökenli bu menşeili şeklindeki yakıştırmaların ve yaklaşımların Vergi Müfettişlerini ayrıştırdığına, bu söylemelerin yürütülen vergi incelemeleri, teftiş ve soruşturma görevlendirmelerini doğrudan hedef alabileceğine dikkat çekiyorlar. “Herkesin yürütme erki içinde kendi görev alanı ile ilgili kamu görevine odaklanması, vergi kayıp ve kaçağı ile mücadelede her birimin yetki ve görevini tam ve eksiksiz yerine getirmesi açısından ve ülkemizin menfaati için oldukça önemlidir” tespiti yapıyorlar.

İnceleme sayılarına ilişkin sorularımıza da cevap veren yöneticilerin verdiği bilgileri de paylaşalım. Buna göre, VDK 2019 yılında 40 bin mükellef inceledi. 2023 yılında ise sayı 60 bine çıktı. Yine, 2019 yılında toplam mükellef sayısı 2,8 milyon iken, 2023 yılında bu sayı 3,6 milyona çıktı. Böyle olunca inceleme oranı %1,45'ten %1,66'ya çıkıyor. Burada şöyle bir not düşüyorlar: “Öncelikle, incelenen mükellef sayısının toplam mükellef sayısına bölümünden çıkan bu yüzdelik dilimleri yıllar itibariyle paydadaki artış ile de ele almakta fayda görmekteyiz.”

Vergi incelemelerinde sadece vergi ve ceza önerisi yapmadıklarını da dile getiriyorlar. Bu kapsamda vergi incelemesi sonucunda önerdikleri vergi ve ceza tutarlarına ilişkin yaklaşık rakamları da şöyle paylaştılar: “2019 yılında 10,4 milyar lira vergi, 23,5 milyar lira cezası, 2020’de 24,9 milyar lira vergi, 40,2 milyar lira cezası, 2021’de 24,2 milyar lira vergi, 50,7 milyar lira cezası, 2022’de 23,1 milyar TL vergi, 53,5 milyar TL cezası, 2023’te ise 17,4 milyar TL vergi, 37,2 milyar TL vergi cezası şeklinde oldu.”

Bu arada son 5 yıla ilişkin gerçekleştirilen teftiş sayılarını da verelim. Türkiye genelinde 1500 kadar vergi dairesi ve malmüdürlüğü bulunuyor. 2019 yılında 88'i vergi dairesi, 242’si malmüdürlüğü olmak üzere, 330 birim teftiş geçirdi. 2020 yılında 6’sı vergi dairesi müdürlüğü, 3’ü diğer birim teftişleri olmak üzere toplam 9 teftiş yapıldı. 2021 yılının pandemi olması nedeniyle hiç inceleme olmadığını belirtelim. 2022 yılında ise 48 vergi dairesi ile 5 malmüdürlüğü gelir servisi teftiş geçirdi. 2023 yılında da hiç teftiş yapılmadığını belirtelim.

Özetle dernek yöneticileri, bakanlığın tüm birimleri ile etkin ve uyumlu bir şekilde çalışmayı sürdürdükleri mesajını veriyorlar.