Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) yazılı soru önergesi sundu. Bakanlığa projeye verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” kararının bilimsel ve teknik dayanaklarını soran Rızvanoğlu, Mogan Gölü’nün su rejimi, bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetleri üzerindeki etkilerin yeterince değerlendirilmediğini kaydetti.
Proje sahasının Mogan Gölü’nün su toplama havzasında yer alması, tarım ve hayvancılıkla geçinen köylülerin mera ve ekili alanlarını kapsaması, kararın tartışmalı hale gelmesine neden oluyor.
Rızvanoğlu, Mogan ve Eymir Gölleri’nin ekolojik dengesi açısından hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak, projeye dair yapılan hidrojeolojik analizlerin yetersiz olduğunu belirtti: "Ankara'nın Gölbaşı ilçesi sınırlarında, Kırıklı Köyü’nde açılması planlanan kömür madeni işletmesine ilişkin olarak Ankara Valiliği tarafından ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir’ kararı verildiği kamuoyuna yansımıştır. Ancak söz konusu proje alanının Mogan Gölü’nün su toplama havzası içerisinde yer aldığı, Gölbaşı Özel Çevre Koruma Alanı’na 10 km, Mogan Gölü’ne ise 20 km mesafede bulunduğu bilinmektedir. Ayrıca bölge halkının tarım ve hayvancılıkla geçimini sağladığı Kırıklı ve Selametli köylerine ait tarım ve mera alanlarının proje sahasında kaldığı görülmektedir."
“ÇED SÜRECİNDEN KAÇINMAK İÇİN ALAN KÜÇÜLTÜLDÜ”
Önergede, projenin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinden kaçırılmak için bilinçli olarak daha küçük bir alan üzerinden izin alındığı vurgulandı: "Bunun yanı sıra, ruhsat alanının 1100 hektar olmasına rağmen, ÇED sürecinden kaçınmak amacıyla alanın 24,93 hektara düşürüldüğü anlaşılmaktadır. Daha önce 2021 yılında 150 hektarlık alan için başlatılan ÇED sürecinde ASKİ’nin, projenin Kırıklı Köyü’nün içme ve kullanma suyuna zarar vereceği yönündeki olumsuz görüşü sebebiyle ÇED süreci iptal edilmiştir. Ancak proje sahasının küçültülerek 24,93 hektara düşürülmesi ile ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı alınmıştır.”
Rızvanoğlu, bölgede hali hazırda faaliyet gösteren başka bir kömür madeni olduğunu, ancak yeni açılacak madenin yaratacağı kümülatif etkilerin değerlendirilmediğini vurguladı.
"Bu süreçte sunulan hidrojeolojik raporun sadece Kırıklı Mahallesi’nin içme ve kullanma suyuna odaklandığı, ancak Mogan ve Eymir Gölü’nü besleyen yeraltı su kaynakları üzerindeki etkilerin değerlendirilmediği tespit edilmiştir. Proje sahasının, Mogan ve Eymir Gölü’nü besleyen Çölova (İmrahor) Deresi’nin su toplama havzası içerisinde olduğu göz önüne alındığında, hidrojeolojik etkilerin yeterince incelenmediği anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte, proje tanıtım dosyasında kümülatif etki değerlendirmesi yapılmadığı, sahada hâlihazırda faaliyet gösteren kömür ocağının etkilerinin göz ardı edildiği ve madencilik faaliyetleri sonucu oluşacak toz emisyonu ve su kirliliği ile ilgili herhangi bir bilimsel analiz sunulmadığı görülmektedir. Ayrıca kömür madeni sahasında ne kadar derine inileceğine dair herhangi bir veri bulunmadığı gibi yeraltı suyuna rastlanması durumunda nasıl bir yöntem izleneceğine dair belirsiz bir taahhütte bulunulmuştur."
“PROJE DOSYASINDA BİLİMSEL HATALAR VE YANLIŞ BİLGİLER VAR”
Önergede ayrıca, proje tanıtım dosyasında bilimsel eksiklikler ve yanlış bilgiler bulunduğuna dikkat çekildi:
"Ayrıca, proje tanıtım dosyasında madencilik faaliyeti için verilen NACE kodunun yanlış olduğu, bölgedeki rezervin taş kömürü değil linyit olduğu bilinmesine rağmen dosyada ‘Taş Kömürü Madenciliği’ olarak belirtildiği tespit edilmiştir. Bu durum, dosyanın bilimsellikten uzak ve hatalarla dolu bir şekilde hazırlandığını göstermektedir."
Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, önergesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a şu soruları yöneltti:
1. Ankara Valiliği tarafından “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilmesine dayanak teşkil eden bilimsel ve teknik çalışmalar nelerdir? Bu karar, hangi kriterler doğrultusunda alınmıştır ve ilgili bilimsel değerlendirmeler kamuoyu ile paylaşılacak mıdır?
2. ÇED sürecinden kaçınmak amacıyla proje alanının 1100 hektardan 24,93 hektara düşürülmesi Bakanlığınız tarafından nasıl değerlendirilmektedir? Bu yöntemin, büyük ölçekli çevresel etkilere sahip projeler için bir emsal teşkil etmesinin önüne geçmek için herhangi bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?
3. Projenin Mogan ve Eymir Gölleri’nin su toplama havzası içerisinde bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu göllerin su rejimi ve ekosistemleri üzerindeki etkileri incelenmiş midir? Bu bağlamda bilimsel bir hidrojeolojik etki analizi yapılmış mıdır?
4. Projeden kaynaklanacak toz emisyonu, su kirliliği ve yeraltı su seviyesindeki değişikliklerin bölgedeki tarım ve hayvancılığa etkileri değerlendirilmiş midir?
5. Proje tanıtım dosyasında, proje sahasında ne kadar derine inileceğine dair herhangi bir veri bulunmamaktadır. Maden faaliyetlerinin yeraltı su seviyesine etkisini belirlemek için detaylı jeolojik ve hidrojeolojik araştırmalar yapılmış mıdır?
6. Mevcut bir kömür madeni sahasının bulunduğu bölgede, yeni bir maden açılmasının kümülatif çevresel etkileri neden değerlendirilmemiştir? Kümülatif etki analizi yapılmadan verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararı hangi mevzuata dayanmaktadır?
7. Proje tanıtım dosyasında, bölgedeki rezervin taş kömürü olmadığı açıkça bilinirken, neden "Taş Kömürü Madenciliği" ibaresi yer almaktadır? Bu yanlış bilginin proje dosyasında yer alması, Bakanlığınız tarafından nasıl değerlendirilmektedir?
8. Söz konusu kömür madeninden çıkarılacak linyitin Eskişehir Mihalıççık’ta bulunan Yunus Emre Termik Santrali’nde yakılacağı belirtilmektedir. Kömürün çıkarılması, taşınması ve yakılması süreçlerinde ortaya çıkacak karbon emisyonu ve hava kirliliği konusunda herhangi bir bilimsel değerlendirme yapılmış mıdır?
9. Ankara’nın içme suyu kaynaklarının korunması ve kentsel ekosistemlerin sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından, Bakanlığınız bu projeyi tekrar gözden geçirmeyi düşünmekte midir?