Safkan, İngiliz ve Arap atlarından oluşan yaklaşık 1600 atın tedavi, ameliyat ve rutin sağlık kontrolleri, hipodrom içinde bulunan tam donanımlı hastanede 6 veteriner hekim, 6 veteriner sağlık teknikeri, 4 memur ile ikişer laborant, röntgen teknikeri ve nalbant tarafından gerçekleştiriliyor.

Dünya standartlarında bir ameliyathaneye sahip olan hastanede günde ortalama 4 cerrahi operasyon yapılabiliyor.

Ayrıca dahiliye ve ortopedi servisleri, tıbbi tahlil laboratuvarı, endoskopi ve ultrason odaları da hastane bünyesinde hizmet veriyor.

Her gün yaklaşık 100 atın tedavi ve kontrolünün yapıldığı hastanede röntgen, acil müdahale ünitesi, radyoloji, konsültasyon ve yoğun bakım birimlerinin yanı sıra uyandırma odaları, eczane, ilaç deposu ve kapsamlı bir laboratuvar da bulunuyor.

Profesyonel sporcular gibi izlenen yarış atları, kondisyonları, kas gelişimleri, solunum kapasiteleri ve dolaşım sistemleri açısından düzenli takip ediliyor.

Hastanede ayrıca insanlarda da kullanılan ve iyileştirici etkisi bilinen trombositten zengin plazma (PRP) tedavisi uygulanıyor. Bu yöntemle atların tendon, kas ve eklem sorunları daha kısa sürede tedavi edilebiliyor.

"ATLARDA EN SIK ORTOPEDİK SORUNLARLA KARŞILAŞIYORUZ"

Hastanenin Sorumlu Yöneticisi Veteriner Hekim Gözde Matyar, AA muhabirine, yarış atlarına ilişkin şikayetleri seyislerden, jokeylerden ve antrenörlerden dinlediklerini söyledi.

Atların her türlü sağlık sorunuyla ilgilendiklerini belirten Matyar, "İdmandan dönen atların performans sonrası solunum kontrollerini ve topallık muayenelerini yapıyoruz. En çok ortopedik şikayetlerle karşılaşıyoruz. Röntgen ve ultrasonla teşhis koymaya çalışıyoruz. Ateş, halsizlik, iştahsızlık gibi belirtilerin yanı sıra rutin kontrollerle günde ortalama 100 atı muayene ediyoruz." dedi.

"YARIŞ HAYATI SONA EREN ATIN TEKRAR BİRİNCİLİK ELDE ETMESİ, BİZİ ÇOK DUYGULANDIRIYOR"

İnsanlarda görülen spor yaralanmalarının atlarda da yaşandığını dile getiren Matyar, bu nedenle tedavi süreçlerinin benzerlik gösterdiğini ve eş değer uygulamalar yaptıklarını ifade etti.

Yarış öncesi sağlık ve bakımın önemine dikkati çeken Gözde Matyar, şunları kaydetti:

"Atlar, sabaha karşı 03.30-04.00 saatlerinde idmana çıkıyor. Her atın beslenme saati, yemi ve miktarı farklılık gösteriyor. Bazı hastalıklara özel olarak hazırlanan diyet yemler bulunuyor. Bunun dışında yulaf, arpa, ezme gibi klasik yemlerle de besleniyorlar. Ahır ekibi, atları sürekli takip ediyor, en ufak bir değişiklikte hemen bize bildiriyorlar. Atın sağlığı yerinde değilse kondisyonu tamamlayamıyor ve yarışa katılamıyor.

Sakatlığı nedeniyle yarış hayatı sona eren atların, geçirdiği ortopedik operasyon sonrası yeniden yarışlara dönmesi ve birincilik elde etmesi, hepimizi çok duygulandırıyor."

Kaynak: AA