İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Yassıada mahkemelerinde insanlık onuru ayaklar altına alındı. Aralarında bakanların, milletvekillerinin, komutanların ve bürokratların bulunduğu 592 kişi 11 ay boyunca yargılandı. Her biri hücrelerde, zindanlarda tutuldu, yaşananlar sadece demokrasi adına değil, adalet adına, insanlık adına da utanç vericiydi." dedi.

Merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam edilişlerinin 62. yılı dolayısıyla Topkapı Anıt Mezar'da anma programı düzenlendi.

Programa, Yerlikaya'nın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ile Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın ailesi katıldı.

Programda konuşan Yerlikaya, 17 Eylül'ün sararıp toprağa düşen yaprakların aksine zorla hayattan koparılan üç şehidi kendilerine anımsattığını söyledi.

Yerlikaya, Menderes'in manevi huzurunda 27 Mayıs'ın, 12 Eylül'ün, 15 Temmuz'un da içinde bulunduğu tüm darbe ve ihanet kalkışmalarının karşısında dimdik durduklarını tüm dünyaya ilan ettiklerini belirtti.

Tek parti rejiminden sonra 1950 yılında "Yeter söz milletin" diyerek iktidara gelen Demokrat Partinin çok kısa bir zaman içinde büyük ekonomik kalkınma hamlelerinin altına imzasını attığına dikkati çeken Yerlikaya, bu dönemde Türkiye'nin ortalama yüzde 7,8 büyüdüğünü dile getirdi.

"Yassıada mahkemelerinde insanlık onuru ayaklar altına alındı"

Yerlikaya, Demokrat Partinin yaptığı yatırımları aktararak, "Peki sonra ne oldu? Önce 27 Mayıs, ardından Türk demokrasisine kara bir leke olarak geçen Yassıada günleri. Yassıada mahkemelerinde insanlık onuru ayaklar altına alındı. Aralarında bakanların, milletvekillerinin, komutanların ve bürokratların bulunduğu 592 kişi 11 ay boyunca yargılandı. Her biri hücrelerde, zindanlarda tutuldu, yaşananlar sadece demokrasi adına değil, adalet adına, insanlık adına da utanç vericiydi." ifadelerini kullandı.

Merhum Menderes'in son sözünde "Millet sağ olsun" dediğini, son sözlerinde bile zarafetini ve merhametini koruduğunu belirten Yerlikaya, "Aslında o sabah dar ağacına çekilen sadece o değil milletin iradesiydi. Aradan 62 yıl geçti, koskoca bir 62 yıl ama başvekilimiz merhum Adnan Menderes'i bu aziz milletin ne kalbinden ne de aklından kimse söküp atamadı." diye konuştu.

Bakan Yerlikaya, "karanlık günlerin Yassıadası"nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" haline getirildiğini, adanın demokrasinin hangi badirelerden geçerek bugünlere geldiğinin bir şahidi ve ibret vesikası olarak durduğunu söyledi.

Türkiye'nin artık Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde darbelere geçit vermeyen, demokrasiye ölümüne sahip çıkan bir ülke olduğunu vurgulayan Yerlikaya, milletin darbelere ve vesayet odaklarına karşı verdiği mücadelenin iradesine ipotek konulan bütün dünya uluslarına örnek olup cesaret verdiğini kaydetti.

"27 Mayıs Darbesi ile bu millete büyük bir kötülük yapıldı"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, Demokrat Partinin 14 Mayıs 1950'deki seçimlerle iktidara geldiği zaman aslında bu ülkede ilk defa millet iradesiyle bir yönetimin iş başına geldiğini belirtti.

Tek parti yönetiminin bittiğini, yerine milletin söz sahibi olduğu dönemin başladığını dile getiren İleri, "Demokrat Parti iktidarıyla geçen, memleketin kalkınmasında bir dönüm noktası olan 10 yıldan sonra maalesef 27 Mayıs darbesi ile bu millete, bu devlete büyük bir kötülük yapıldı. Milletin seçtikleri, milletin vergileri ile alınan silahlarla, üstelik seçime kısa bir süre kalmışken tutsak alındı. Ucuz bir hukuk tiyatrosu sürecinde akla ziyan, türlü suçlamalar ile yargılandı. Dedemin de aralarında olduğu birçoğu hapsedildi. Maalesef Başbakanımız ile iki Bakanımız şehit edildi." diye konuştu.

Adnan Menderes ve yol arkadaşlarını mağdur değil muzaffer siyasetçiler olarak andıklarının altını çizen İleri, şöyle devam etti:

"Zira onların açtıkları yolda şu geldiğimiz noktada Cumhurbaşkanımız liderliğinde vesayet ile mücadelesini kazanmış bir Türkiye var artık. Darbecilerin adeta dinozor fosilleri gibi müzelerde sergilendikleri bir Türkiye var artık. Yurt dışından parmak sallayanların yurt içindeki işbirlikçileriyle toplum mühendisliğine soyunamadıkları bir Türkiye var artık. Ve her şeyden önemlisi gözünü geleceğe dikmiş, her alanda iddialı olan bir Türkiye var artık."

İleri, Türkiye Yüzyılı'nın her muvaffakiyeti felaket, her güzel ve muhteşem eseri zarar şeklinde göstermek için çırpınan sığ muhalefet anlayışının dönüştüğü bir dönem olacağını söyledi.

Türkiye Yüzyılı'nda kendine oy vermeyen vatandaşı ötekileştiren anlayışın değişeceğine dikkati çeken İleri, "Bizler inanıyoruz ki 27 Mayıs darbe sürecinden sorumlu olan çapsız muhalefet anlayışının bugünkü temsilcileri kendi iç muhasebelerini yaparak bu milletten oldukça gecikmiş olan özürlerini bir noktada dileyecektir." şeklinde konuştu.

Vali Gül ise 27 Mayıs'ın milletin en büyük pişmanlıklarında biri olduğunu belirterek, idama giden Başbakan ile Bakanları kurtaramamanın milletin vicdanlarında derin acılar oluşturduğunu kaydetti.

"Yassıada'da düzmece bir mahkeme vardı"

Eski Başbakan Adnan Menderes'in gelini Ümran Menderes de 27 Mayıs 1960'ta milletin iradesinin yok sayıldığını anlattı.

Menderes, 27 Mayıs'ın 17 yıl bayram olarak kutlandığını aktararak, "Ayrışma, ayrışma deniliyor, alın size ayrışmanın alası. Bir taraf üzülürken diğer taraf bayram yapıyor. Yassıada'da ise düzmece bir mahkeme vardı. 'Sizi buraya tıkan güç böyle istiyor' diyerek savunma fırsatı bile vermiyorlardı maalesef. Haklarında verilen idam kararıyla onlar hayattan koparılmıştır." dedi.

Darbelerin ülkenin gelişip büyümesine hep engel olduğunu kaydeden Ümran Menderes, demokrasi şehitlerinin hizmetlerinin unutulmadığını ve hiçbir zaman da unutulmayacağını sözlerine ekledi.

Saygı duruşunda bulunulmasının ardından Kur'an-ı Kerim okunan programda İl Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş tarafından Menderes ve yol arkadaşları için dua edildi.

Bakan Yerlikaya ve beraberindekiler, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın anıt mezarına da ziyaret edip çiçek bıraktı.

Kaynak: AA