UYAP icra dosyası günlük işlem verilerine göre, mart başından bu yana icra dairelerine intikal eden icra dosyası sayısı 20 binin üzerine çıktı. Dosya sayısında günlük 300-600 fark yaşanırken mart başından bu yana günlük gelen dosya sayısı 20 binin altına inmedi. 2025 başından bu yana 13 Mart’a kadar icra dairelerine gelen yeni dosya sayısı 1 milyon 851 bin 519 olurken işlemleri süren toplam dosya sayısı 23 milyona ulaştı. İcra dairelerinde on milyonlarca kişiyi kapsayan icra dosyalarıyla ilgili bu veriler 85 milyonluk Türkiye’de neredeyse ortalama her dört kişiden birinin icra dairelerine yolunun düştüğünü gösteriyor. Konuya dair konuşan CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, “Borç yapılandırma, erteleme, faiz silme veya kısmi borç affı gibi bir düzenleme kısa sürede yürürlüğe konulmadığı takdirde, yakın gelecekte etkileri uzun yıllar sürecek bir sosyoekonomik yıkımın yaşanması kaçınılmaz olacaktır” diye konuştu.
“65 ÜSTÜ NÜFUS 9 MİLYON 112 BİN KİŞİYE YÜKSELDİ”
Toprak, şöyle devam etti: “TÜİK’in ‘İstatistiklerle Yaşlılar 2024’ araştırma sonuçları ve derlenen veriler; asgari ücretli, işçi, memur gibi çalışan milyonların dışında 10 milyona yaklaşan 65 yaş ve üstü yaşlımızın açlıkla boğuşan Afrika ülkelerini aratmayacak koşullarda yaşamak zorunda bırakıldığını ortaya koyuyor. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre, 2019 yılında 7,6 milyon olan 65 ve üstü nüfus 2024 sonunda 9 milyon 112 bin kişiye yükseldi. Toplam nüfus içindeki yoksulluk oranında en yüksek pay yüzde 24,2 ile 65 yaş ve üstü yaşlı nüfusa ait. Bu tablo düşük ücret ve maaşlarla çalıştıkları dönemde geçim sıkıntısı ve yoksulluk çekenlerin emekliliklerinde refaha erişemediğini düşük yaşlılık aylıklarıyla çok daha ağır yoksulluğa sürüklendiğini gösteriyor. Acı ve vahim tablodaki gerçek, sefalet ve yoksulluk altında yaşamaya mecbur edilen yaşlı nüfusun bedensel zorluklarına rağmen çalışmaya mecbur kaldığını, ‘ağır ve tehlikeli işlerde’ istihdam edilen yaşlı sayısının arttığını gösteren verilerdir. Türkiye’nin bugünden 10-15 yıl sonrasının yaşlı nüfus artışına hazırlanması, insanca yaşam sağlayacak ekonomik ve sosyal altyapıyı kurması, çalışma yaşamı, ücret rejimi, sosyal güvenlik sisteminin yeniden tasarlanıp reforma tabi tutulması hayati önemdedir.
“KONUT SAHİBİ OLMAK HAYALDEN ÖTEYE GEÇMİYOR”
Şubat ayında Türkiye genelindeki konut satışları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20,1 oranında artarak 112 bin 818 adet oldu. Konut sektöründeki bu canlanmada Merkez Bankası politika faizinin geçen yılın aralık ayından bu yana üst üste üç kez indirilerek yüzde 50’den yüzde 42,5’e düşürülmesinin etkili olduğu kredili konut satış rakamlarındaki artıştan anlaşılıyor. Halen oldukça yüksek düzeyde bulunan konut kredisi faizlerine rağmen gelir düzeyi yüksek dar bir kesimin yatırım amaçlı olarak konut kredisiyle ipotekli konut satın almaya yöneldiği görülüyor. Burada temel motivasyon, ilan edilen enflasyon hedefinin tutmayacağı bir süre sonra konut kredisinin aylık ödeme taksitlerinin enflasyon karşısında düşük kalacağı beklentisinden kaynaklanıyor. TÜİK’in yayınladığı verilere göre, ipotekli konut satışları şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 90,1 oranında artarak 16 bin 778 oldu. Konut sektörünün canlanması, satışların artması ekonomideki daralma ve durgunluğun aşılmasına kısmen olumlu katkı verebilir. Ancak inşaat maliyetleri ve konut birim fiyat endeksindeki yüksek artışlar, konut kredisi faizleri ve geri ödeme taksitlerinin halen çok yüksek olması dar gelirliler, ücretliler ve emekliler için konut sahibi olmanın hayalden öteye geçemeyeceğini gösteriyor.”