Türk Gastroenteroloji Derneği tarafından, Mart ayı “Kolon Kanseri Farkındalık Ayı” nedeniyle; erken tanı ile önlenebilen, ihmal edildiğinde ölüme kadar giden kolon kanseri hakkında toplumda farkındalık yaratılması amacıyla basın toplantısı düzenlendi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, “Kolon kanseri tüm dünyada ve ülkemizde en sık görülen kanserlerden biridir. Kanser ölümlerinde en üst sıralardadır. Bu nedenle taramalara ağırlık vererek kanseri erken teşhis etmek çok önemli, erken teşhis edildiğinde yüzde 95 oranında sağ kalım yaşanıyor.” dedi. 
Kolon kanserinin tarama programları sayesinde önlenebilir bir kanser olduğuna dikkat çeken Cindoruk, “Taramada en etkili yöntem halen kolonoskopi tetkikidir. Türkiye’de kolon kanseri tanısı geç evrelerde konulmaktadır. Kanser geliştikten sonra erken evrelerde 5 yıllık sağ kalım oranları yüzde 90’larda iken ileri evrelerde bu oran yüzde 12’lere düşmektedir. Bu nedenlerle asemptomatik bireylerde erken kanser taraması yapılması önemlidir.” şeklinde konuştu. 


Prof. Dr. Meral Akdoğan Kayhan ise "Erken tanı, bizim gerçekten sağlıklı bir yaşama şansımızı sağlıyor. Bu bizim için çok önemli. Bazı kanserlerde erken tanı yapacak bir yöntem yok. Ne kadar uğraşsak da erken yakalayamıyoruz ama kolon kanserinde böyle bir şey var." ifadelerinde bulundu. 
Kayhan, hiçbir şikayeti olmasa da 45 yaşına gelen kişilerin mutlaka tarama programlarına katılmaları gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Polip dediğimiz aşamada bunu yakalayalım ve kanser olma gelişmesini önleyelim. Ailenizde kanser öyküsü yoksa bile mutlaka kolon kanseri tarama programına uymanız ve kolonoskopi yaptırmanız gerekiyor. Özellikle dışkıda kan geliyorsa bu çok önemli bir faktör. Bağırsak alışkanlıklarınız değiştiyse, kilo kaybı ya şiddetli karın ağrısını beklemeden hemen doktora başvurmalısınız. En önemli alarm verici belirti ise dışkı alışkanlığındaki değişikliktir."
Prof. Dr. Zahide Şimşek de meyve sebze ağırlıklı lif yoğunluğu fazla beslenmenin önemine vurgu yaptı. Şimşek, "Et tüketiminin çok fazla olmaması gerekiyor. Bu açıdan da Akdeniz tipi diyet aslında beslenme ve kolon sağlığı açısından çok önemli. Sigara ve alkol azaltılmalı, fiziksel aktivite de mutlaka yapılmalı." dedi.

“HAFTADA EN AZ 3 GÜN YOĞURT TÜKETİN”

Prof. Dr. Tarkan Karakan ise kolon kanseri ve mikrobiyata ilişkisine önemli açıklamalarda bulundu. Karakn, ABD'de 150 bin kişi üzerinde bu konuda bir çalışma yapıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi: "Haftada 2 veya 3 kez yoğurt tüketenlerde kolon kanseri riskinin ciddi şekilde azaldığı gösteriliyor. Türkiye'de bu anlamda yoğurdun kaynağı. Sebze, meyve ve posalı tüketmek zaten olumlu yönde etkiliyor ama yoğurdun da ekstra ciddi bir katkısı var. Ülke olarak bu şansımızı kullanmalıyız. Haftada en az 3 gün tüketmekten bahsediyoruz. Hem kolonoskopi taramamızı hem de beslenmemizi bu şekilde uygularsak kolon kanserini ciddi şekilde azaltırız diye düşünüyorum."
Prof. Dr. Hatice Yasemin Balaban ise 45 yaşını geçen herkesin tarama yaptırması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Taramalarda erken teşhis edilen kanser riski taşıyan polipler alınarak kanser riskinden hasta kurtulabiliyor. Çünkü erken teşhis edilen kolon kanseri daha kolay ve hasta açısından da daha rahat tedavi ediliyor. Her polip kansere evrilmeyebiliyor. Ancak o endoskopide risli olup olmadığı deneyimli ve donanımlı cerrahlarca biliniyor ve alınıyor. Bu nedenle endoskopi de ehil ellerde yapılmalı.”  
 

Kaynak: Başkent Gazetesi: Zehra ŞAHİNDOKUYUCU