CHP Lideri Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet'in 100'üncü yılında Anıtkabir'e yürüdüklerini hatırlatarak, "Bütün insanlarımız oradaydı. 1 milyon 182 bin vatandaş, Anıtkabir'i ziyaret etti. Artık öyle bir noktadayız ki hiçbir güç Cumhuriyeti ve demokrasiyi engelleyemez. Gazi Mustafa Kemal 1923'te İzmir İktisat Kongresi'nde şunu söyledi; 'Savaş meydanlarında kazanılan zaferler, ekonomik zaferlerle taçlandırılamazsa gerçek zafere ulaşılamaz.' Milli Kurtuluş Savaşı sonrası kimseye yalvarıp yakarmaması için önce ekonomiyi kalkındırdılar. Yoklukla mücadele ettiler. Nasıl bir cumhuriyet; fikri, vicdanı, irfanı hür nesiller ister cumhuriyet. 100 yıllık bir cumhuriyeti, 22 yıla sığdırmak ne kadar doğrudur? 1927 yılında uçak fabrikasını kuran Türkiye'yi nasıl görmezsiniz? Toprak Mahsulleri Ofisi'ni nasıl görmezsiniz? Başkomutan geçinen adam Türkiye'yi sığınmacı deposu yaptı" dedi.

'İNSAN HAKLARINA SAYGILI BİR CUMHURİYET İSTİYORUZ'

Kılıçdaroğlu, Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi'nce verilen ihlal kararını değerlendiren İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin dosyayı Yargıtay'a göndermesine ilişkin de, "Yargıtay talimatla karar aldı. Can Atalay niye içeride, hangi gerekçeyle? Anayasa Mahkemesi'nin emsal kararları olmasına rağmen talimatla karar aldı. Evet bizim vekilimiz değil ama CHP bir haksızlık varsa kapı gibi onun karşısındadır. Daha önce alınmış kararlar. Bir parlamento düşünün kendi vekiline sahip çıkmaktan acze düşmüş. AYM'nin aldığı karar Resmi Gazete'de yayımlandı. Anayasayı, yargı kararlarını kim uygulayacak? İnsan Hakları Komisyonu üyesinin ne işi var hapishanede; suç işliyorlar, bunu da kendilerine göre demokrasi sanıyorlar. İnsan haklarına saygılı bir cumhuriyet istiyoruz. Yasamanın, yargının kendisine verilen görevleri yerine getirdiği bir cumhuriyet istiyoruz. Cumhuriyet, aynı zamanda kimsesizlerin kimsesidir. Halkın iradesini yok sayan rejime demokrasi denmez. Herkesin karnının doyduğu bir cumhuriyet, hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı bir cumhuriyet, her insanın hakkının, hukukunun korunduğu bir cumhuriyet; kimsenin yoksulluğu afişe edilmeyecek, hiç kimsenin elektriği, suyu kesilmeyecek. İzlenen ekonomik politika ciddi yoksulluğa neden olmuştur" diye konuştu.

'SİZLERİN HAKKINI SAVUNACAĞIZ'

Şu anda garibana düşük faizle kredi verilmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Asla ve asla Erdoğan'ın inanç konusunda da samimi olduğuna inanmıyorum. İnanç konusunda samimi olan bu ülkede bu kadar yoksulluk yaratmaz. Tefecilere hizmet edenler bana inanç dersi veremezler. Yoksullara hizmet ediyorsan başımın üstüne. Bütçeler yapılırken ödenekler belirlenir. Her harcamada artış var; ama ayrılan 2 ödeneğin tamamı kullanılmamış. Birincisi şehit yakınları ve gazilerle ilgili; niye şehit yakınları ve gazilerin sırtından tasarruf ediliyor. O ailelere sesleniyorum; gün gelir onlara övgüler dizersiniz, bu kardeşinize destek vermezsiniz ama biz yine de sizlerin hakkını savunacağız. İkincisi de bağımlılıkla mücadele; yani uyuşturucuyla mücadelede ayrılan para harcanmamış. Çünkü bunlar uyuşturucu baronlarıyla iç içe oldukları için bu tablo meydanda. Özgürlükçü, adaletli, dış politikasıyla tüm mazlum ülkelere örnek olan bir cumhuriyet istiyoruz" ifadelerini kullandı.

'FİLİSTİN'İ HER ZAMAN HER YERDE DESTEKLİYORUZ'

Kılıçdaroğlu, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına ilişkin de  "Filistin'de kan akıyor. Başkenti Kudüs olan Filistin'i her zaman her yerde destekliyoruz. Beyefendi miting yapıyor. Sen muhalefet değilsin ki miting yapıyorsun. Sen iktidarsın, senin ne işin var mitingde. İktidarı bize devret; Filistin sorunu nasıl çözülüyor göreceksin o zaman, Orta Doğu'ya nasıl barış ve huzur geliyor göreceksin o zaman sen. Orta Doğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı kuracağız, dedik. Burnumuzun dibindeki halkların kavga etmesini istemiyoruz. Oradaki barış ve huzur bize de yansıyacaktır. Orada akan her kan bizim kanımız demektir. Bizim, yani devrimcilerle onlar arasında büyük fark vardır. Devrimci söz verdi mi kapı gibi sözünü tutar. Seni de sözde kefenle karşılıyorlardı, onlar nerede? Devrimcilik yürek ister, adalet ister. Dış politikada iflas etmiş. İş mitinge kalınca başka bir şey kalmıyor zaten. Beni Dışişleri Bakanlığı'nın eskiden olduğu gibi olduğuna kim inandırabilir? Nerede birisi varsa büyükelçi yaptılar. Söyledim; yaptın da bari rüşvet alanı büyükelçi yapma. Dış politikanın izleri kalıcıdır, iç politika gibi değildir. İç politikada kavga ederiz, 3 gün sonra barışırız. Bunların dış politikayla ilişkisi yok. Politika olsa senin mitingde ne işin var. Gazze'ye yardım için belediye başkanlarımız hazır, dedim. Belediye başkanlıklarımız hazır olsunlar. Filistin Büyükelçiliği ile Mısır Büyükelçiliği ile görüşerek onlara yardım yapacağız, bunların yapamadığını bari biz yapalım" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu ayrıca, hafta sona kurultay yapacaklarını anımsatarak, "Güzel bir kurultay yapacağız, keyifli bir kurultay yapacağız. Barış içinde bir kurultay yapacağız. Birlikte bayram havası içinde bir kurultay yapacağız" dedi.

Kaynak: DHA