Ebru APALAK İklime Dirençli Şehirler İçin Yeşil Adımlar Çalıştayı Yenimahalle Belediyesi’nde bugün düzenlendi. İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, çalıştayda iklim değişikliğine uyum sağlamak gerektiğini vurguladı. Dr. Bozoğlu, “Kentlerimizde ciddi atılımlar yapmaya ihtiyacımız var” dedi.
BELEDİYE BAŞKAN VEKİLİ KARTAL: BİLİM İNSANLARIMIZI DİNLEYEN YOK
Çalıştayın açılış konuşmasını Yenimahalle Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Kartal yaptı. Kartal, Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın Ankara dışında olması nedeniyle çalıştaya katılamadığını bildirdi. Kartal, insanların çıkarları için doğayı tahrip ettiğini, doğanın çeşitli uyarılar verdiğini dile getirdi. Doğadaki bozulmalar “yaşamı sınırladığı zaman” ise insanların bunu “doğaüstü güçlere havale ettiğini” söyledi.
Bilim insanlarının Maraş ve İstanbul depremleriyle ilgili uyarılarını hatırlatan Kartal, “Hangi önlemleri alıyoruz?” dedi. “Yaşamımızı tehdit eden olaylar, doğaüstü güçlerden ya da metafizik birtakım kuvvetlerden kaynaklı değil. Biz yapıyoruz esas olarak. Kendi yaşamımızı tehdit eden şeyleri kaderci bir anlayışla Allah'a havale edemeyiz…Bilim insanlarımız yol gösteriyor. Ama dinleyenimiz yok. Günü kurtarmak, günübirlik çıkarlar peşinde koşmak bize daha cazip geliyor” diye konuştu.
Kartal, iklim değişikliğiyle mücadelede belediyelere önemli görevler düştüğünü belirtti. Yenimahalle Belediyesi’nin Avrupa Birliği Belediye Başkanları İklim ve Enerji Sözleşmesi’ni 2019’da imzaladığını, Belediye’nin 2030 yılına kadar alınacak kararlara uymayı taahhüt ettiğini aktardı.
İKLİM KANUNU’NUN ONAYI BEKLENİYOR
Çalıştaya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı İklim Değişikliği Başkanlığı’nda İklim Değişikliğine Uyum ve Yerel Politikalar Dairesi’nde çalışan Merve Güreş katıldı. Şehir plancısı Güreş, “2053 Vizyonu ve İklim Değişikliği ile Mücadelede Türkiye’nin Yol Haritası”na dair bir sunum yaptı. Güreş, sunumunda taslak iklim kanunu ile Yerel İklim Değişikliği Eylem planlarını anlattı.
İklim kanunu üzerinde çalışmayı sürdürdüklerini bildiren Güreş, Türkiye’de ilk kez bu konuda kanun hazırlandığı için kanunun çerçeve bir kanun niteliğinde olacağını belirtti. Güreş, “Türkiye’nin iklim değişikliği konusundaki taahhütlerini hukuki bir zemine oturtabilmek için taslak bir metin hazırlandı” dedi. Kanun taslağını bu yıl Meclis’e sunduklarını anımsatarak, kanunun onaylanmasını beklediklerini aktardı. Kanunun onaylanması durumunda Emisyon Ticaret Sistemi’nin de yürürlüğe gireceğini söyleyen Güreş, “Bu sistemin devreye girmesiyle yeşil dönüşümü hızlandırmayı planlıyoruz” dedi.
“ÖNEMLİ OLAN BUNLARA UYUM SAĞLAYABİLMEK”
İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, “İklim Değişikliğine Uyumda Su Yönetimi” başlıklı bir sunum yaptı. İklim değişikliğinden kaynaklı sorunların arttığını söyleyen çevre mühendisi Dr. Bozoğlu, “Orman yangınları durmayacak. Sel felaketleri de devam edecek. Ama önemli olan bunlara karşı uyum sağlayabilmek, yani etkiyi, riski azaltabilmek” ifadelerini kullandı.
Bozoğlu, iklim değişikliğinden kaynaklanan sorunların uyum sağlayarak çözülebileceğini belirterek, sıcak hava dalgaları, denizlerde asitlenme gibi riskler olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin kent nüfusunun fazla olduğuna değinen Bozoğlu, “Kentlerimizde ciddi atılımlar yapmaya ihtiyacımız var. Bunu yapmadığımız her an bu yaşadığımız problemler bize maddi ve manevi olarak zarar getirecek” dedi. Bozoğlu, iklim değişikliğine uyum sağlamanın Türkiye ekonomisini güçlendireceğini öne sürdü.
DR. BOZOĞLU: GÖÇ ARTACAK
Göç hareketlerinin iklim değişikliği ile “yoğun bir şekilde” artacağını bildiren Bozoğlu, “Anadolu coğrafyasında iklim değişikliğinden kaynaklı yoğun bir göç riskinin insanların yoksullaşmasından, sel felaketlerinden kaçmasından, ekonomik olarak sıkıntılar yaşamasından kaynaklı daha güvenli alanlara, daha güçlü, kentleri daha korunaklı alanlara doğru göçün atacağını görebiliyoruz” dedi.
“BU HAYALCİLİK, BU GERÇEKÇİ DEĞİL”
Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO) Kamu, Uluslararası İlişkiler ve Projeler Müdürü Alphan Eröztürk, iklim değişikliğinin bir anda olmadığını, yüz yıldan uzun bir sürede olduğunu bildirdi. İklim değişikliğine karşı aynı uygulamaları yaparak, aynı alışkanlıkları sürdürerek farklı sonuçlar elde edilemeyeceğine dikkat çekti. “Sürdürülebilir Tüketim ve İklim Krizi İlişkisi” başlığında konuşan Eröztürk, şu ifadeleri kullandı: “O kadar çok tüketiyoruz ki dünyanın sınırlarının üzerine çıkıyoruz…Yaptığımız şeyi aynı şekilde yapmaya devam ederek başka bir sonuç bekleyemeyiz. Aynı şeyi tüketeceğim, aynı konforu yaşayacağım, aynı tüketim şeklimi devam ettireceğim. Hiçbir çevresel parametreyi dikkate alamayacağım. Hiçbir şeyi umursamayacağım. Bir damacana suyla iki tane salatalık yıkayacağım. Ondan sonra da farklı bir sonuca ulaşmayı bekleyeceğim. Bu hayalcilik, bu gerçekçi değil”
Eröztürk, iklim değişikliğine karşı çalışma, proje yapılmasının önemli olduğunu ancak insanların alışkanlıklarını da değiştirmeleri gerektiğini kaydetti. Eröztürk, “Siz, ben bir şeyi değiştirmediğimiz sürece bunlar çok güzel çalışmalar, denemeler, etütler olarak kalmaya mahkûm” dedi. Tüketimi azaltmak ve sürdürülebilir üretim yapmak gerektiğini belirtti. Bunları sadece bireylerin yapmasının olumlu sonuç vermeyeceğini, toplumun yapması gerektiğini “Tek başınıza yaparsanız hiçbir işe yaramaz ama hep birlikte yaparsak her işe yarar” diyerek vurguladı.
AKADEMİSYEN AKGÜL: ANKARA’DA EVLER DİREKLERİN ÜZERİNE KURULAMAZ
ODTÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağla Meral Akgül, sele dayanıklı yapıların öneminden söz etti. Dr. Akgül, sel, taşkın gibi doğal afetlere karşı kentlerin savunmasız olduğunu bildirdi. Sellerin daha sık meydana geleceğini ve sellere karşı farklı önlemler almak gerektiğini belirtti. Akgül, alınması gereken önlemlere dair “Drenaj sistemlerimizi güncellememiz, su bariyerleri ve su yönetim sistemlerimizi güncellememiz gerekiyor” dedi.
Başkentte son yıllarda yaz aylarında sık sık yaşanan sellere ilişkin Akgül, şöyle konuştu: “Ankara gibi bir yerde evleri direklerin üzerine kurmak diye bir şey olamaz. Eğer Tayland’da ya da başka bir ülkede olsaydık bu bir seçenek olabilirdi”
Akgül, sellerde ekonomik zararları engellemek için erken uyarı sistemlerinin kullanılabileceğini kaydetti. Bu sistemlerin uydu görüntüleme, coğrafi bilgi sistemleriyle birlikte kullanılmasıyla afetlere karşı pratik ve etkili bir yöntem olacağını savundu.
Çalıştayın değerlendirme oturumunu sosyal girişim Roof Coliving ekibi yürüttü. Çalıştayda yapılan sunumlar ve tartışılan sorunlara dair katılımcıların çözüm önerilerini topladı.