Son bir haftadır haber sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında Türkiye'nin sınır kapılarında kilometrelerce uzayıp giden araç kuyruklarına dair görüntüler yeraldı. Özellikle Kapıkule gümrüğündeki konvoy, olağan dışı bir hareketlilik yaşandığını gösteriyor. Yoğunluk, Türkiye'de döviz kurlarının artması nedeniyle Bulgaristan ve Yunanistan'dan gelen yabancı turistlerin günlük alışveriş yapmak üzere Edirne'ye gelmelerinden kaynaklanıyor. Çünkü, 2011 yılında bir Bulgar Levası 1.30 lira iken, 2021 yılında 6.50 liraya çıkmış ve Bulgarlar ekonomik insan davranışı gösteriyorlar.

Türkiye'nin diğer illerinde yaşanan sefalet ve durgunluk görüntülerinin esamisi dahi okunmuyor Edirne'de. Çarşı pazar cıvıl cıvıl... Müşteri bol, satışlar iyi. Haliyle esnaf da halinden memnun... Çünkü pahalılık nedeniyle düşen talebin ortaya çıkaracağı ticari kayıplar, Bulgar ve Yunanlı turistlerin akın akın gelişiyle yerini berekete bırakmış gibi görünüyor. İnsan bu manzaraya bakınca 'Türkiye'nin her yeri keşke sınır olsaydı' diyecek gibi oluyor ama tabi ki bu mümkün değil.

Yalnız Edirne değil, konut piyasasında da hareketlilik yaşanıyor. Türkiye, çok ucuz, mal varlıkları eriyen kelepir ülke haline geldiği için konut satışlarında da yabancı alımları yükselmiş durumda. TÜİK'in verilerine bakılırsa, bu yılın ocak-ekim döneminde yabancılara konut satışı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38'lik artışla 43 bin 372'ye ulaştı. En çok konut 20 bin 247 adetle İstanbul'da satıldı. Antalya'da 8 bin 640 konut, Ankara'da 2 bin 755 konut yabancılar tarafından alındı.

Konut satarak, yani iktidarın en çok sevdiği beton dökme işi yapılarak ekonominin çarklarının daha ne kadar çalışıyor gibi gösterileceği konusu tartışıladursun, kelepire giden en son varlık Garanti Bankası oldu. İspanyol Bankası BBVA, bankada kendisine ait olmayan hisselerin alınması için teklif yapılmasına karar verdi.

BBVA, Garanti Bankası'nda toplam sermayenin yüzde 49,85'ini temsil eden toplam 2,09 milyar adet payı elinde tutuyor. Şu bilgi çok dikkat çekici olsa gerek. İspanyol firması, daha önce bankanın 49,85'i için 9,3 milyar dolar öderken, yüzde 50,15'lik hissesi için yaptığı teklif 2,5 milyar dolar. Borsa İstanbul Yönetim Kurulu eski Üyesi İbrahim Turhan, 2014 yılında hisse başına 4 dolar ödeyerek bankaya ortak olan firmanın bugün hisse başına 1.2 dolar verdiğini söylüyor. Toplamda ise bankanın değeri 22.4 milyar dolardan 5.1 milyar dolara düşüyor.

Nereden nereye? İnanılır gibi değil. Ülkenin üstüne akbabalar çökmüş ama Sabah gazetesi, Garanti Bankası'nın bu kelepirden hisse satışını 'Kriz lobisine inat Türkiye'ye müthiş yatırım: Finans devinden Türkiye'ye güven' ifadesiyle allayıp pullayabiliyor. Ülkenin tüm varlıkları elden çıkarken, bu manşetleri yorumlamak için sahiden de sözcükler kifayetsiz kalıyor.