Onlar devlet koruması altında kız çocukları. Yaşları, şehirleri, anneleri, babaları farklı olsa da hepsinin hikayesi benzer aslında. Onları aynı çatı altında toplayansa sihirli bir ‘Kar Küresi’. Bir o kadar hassas, bir o kadar kırılgan. Düştüğünde parçalanan; ama salladığında içindeki ışıltılarıyla etrafa ışık saçan Kar Küresi…
Kar Küresi projesi İçişleri Bakanlığı, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından hibelenen, Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Sunar Tiyatro ve Sanat Derneği’nin ortak yürüttüğü bir çalışma. 5 eylülde başlayan Kar küresi projesi üç aylık bir çalışmanın ardından kapanış programını gerçekleştirdi. Ardında birbirinden yetenekli onlarca öğrenciyi yetiştirerek. Sunar Tiyatro ve Sanat Derneği Başkan Yardımcısı ve proje koordinatörü Soley Baturay’la Kar Küresi projesini konuştuk.
-Proje nasıl ortaya çıktı?
Daha önce farklı projelerde biz bu çocuklarımızla tanışmıştık. Yine onlara drama eğitimi vermiştik. Daha sonra onlarla ve kurumla böyle bir gönül bağımız oluştu. Bu çocuklarımız devlet koruması ve bakıma altındaki çocuklarımız. Farklı hikayeleri olan kız çocuklarımız onlar. Belli eğitimler alıyorlar ama bizlerde onlara sanat atölyeleriyle katkıda bulunmak istedik. Çünkü biliyorsunuz sanatın iyileştirici bir gücü, terapi özelliği de var. Biz de dedik ki neden böyle bir şey yapmayalım.
-Ne kadarlık bir çalışmanın ürünü? Ne zaman başladınız çalışmaya?
4 Eylül’de başladık. Üç ay boyunca çocuklarımız çeşitli eğitimler aldı. Drama, müzik, yazarlık, resim, seramik… Üç sınıfa böldük. 54 çocuğumuz vardı. Yazarlık eğitiminin sonunda bir kitabımız çıktı çocuklarımızla beraber kitap yazdık. Öykülerin içine resimler, tablolar koyduk. Onlarda çocuklarımızın eserleri. Seramik sergisi açtık.
-Projenin devamı gelecek mi?
Yani bununla ilgili tabii ki de destek geldiği sürece biz bunu her daim devam etmek istiyoruz.
-Kar Küresinin bir anlamı var mı?
Bu çocuklarımız hassas çocuklar. Biliyorsunuz kar küreleri böyle yuvarlak ve çok hassas olurlar. Işıltısı ise sallayınca ortaya çıkar. Biz de o ışıltıları sanatla ortaya çıkarmak istedik. Burada bir ironi var. Kar süresi dedik ama içinde güneş var afişimizin. Biz istiyoruz ki bu çocuklar güneşe doğru yürüyüp, büyüsünler ve yükselsinler. Aydınlığa doğru gitsinler. Onun için böyle bir çalışma yaptık. Ben ayı zamanda Fransızca öğretmeniyim. Birçok çocuğun hayatına dokundum onlar bana bir şeyler öğretti ama bu çok başka benim için. Projede bizlere desteğini esirgemeyen İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlşkiler Genel Müdürlüğü Proje Destek Daire Başkanı Mehmet Fatih Günay, Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Cüneyd Özdemir’e ve emeği geçen herkese tüm çocuklarımız adına teşekkür ederim.
