Ebru APALAK

Kamu Taşeron İşçileri Sendikası, işçilerin çalışma yaşamı barışını bozan uygulamalara basın açıklaması yaparak dikkat çekti. Türkiye'nin farklı şehirlerinden başkente gelen işçiler, açıklamayı bugün Ulus Meydanı’nda yaptı.

Sendika’nın genel başkan yardımcılarından Mahmut Odabaş açıklamayı okudu. Odabaş, 24 Aralık 2017 tarihinde yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) ardından kamuda istihdam edilen ve sayıları bir milyona yaklaşan emekçilerin mağdur edildiğini bildirdi. Söz konusu KHK'nin maddelerine takılarak kadroya alınmayan işçiler olduğunu kaydetti. Odabaş, 2017’de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler eski Bakanı Jülide Sarıeroğlu, 2019’da yerel seçimler döneminde Binali Yıldırım’la 2022’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Vedat Bilgin’in işçilere hak vermesine karşın herhangi bir yasal düzenleme yapılmadığına dikkat çekti. Biten ihalelerde maaş yüzdesi düşüşlerinin olduğunu, Türkiye İş Kurumu’nun kurayla sık sık işçi aldığını dile getirdi. “İş barışı bozulmakta, ihale sayısındaki personel sayısı sürekli işçilerle tamamlandığında işsiz kalma riskiyle karşı karşıya kalınmaktadır.” diye konuşan Odabaş, kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolündeki “Alt işveren işçilerinin (taşeron) Kamu Kurum ve Kuruluşlarında istihdam edilmesi ile ilgili çalışmalara devam edilecektir.” maddesine rağmen “Taşeron işçiliğin 2017’den bu yana ortadan kaldırılmaması akla ‘Taşeronda rant var’ olgusunu yerleştirmektedir.” dedi. 2019’da 450 bin belediye taşeron ve belediye şirket işçisinin kadroya değil belediye şirketlerine geçirildiğine işaret etti.

“HAK ETTİĞİMİZ KADROYU İSTİYORUZ”

“Devlet taşeron çalıştırmaz.” diyen Odabaş, Cumhuriyet’in 100. Yılı’nda taşeron sorununun ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı. Dört yıl önce uğradıkları haksızlık ve yaşadıkları mağduriyetin giderilmesini isteyerek, “Hak ettiğimiz kadroyu istiyoruz.” dedi. Odabaş, uygulamaya ilişkin “Eğer 2019’da hiç kadro verilmeseydi bizler bugün burada olmazdık. Yapılan uygulama adaletsizliktir. Devletimiz adildir ve devletimiz vatandaşını mağdur etmemelidir” ifadelerini kullandı.
Söz konusu KHK ile altı yıl önce kapsam dışı bırakılan taşeron işçilerin devlet kadrolarında “ayrımsız ve eksiksiz olarak” istihdam edilmelerini talep eden Odabaş, şöyle konuştu: “696 Sayılı KHK’de yapılacak düzenleme ile çözülebilecek sorunlar dirildi. KHK’deki geçici maddelerin düzeltilmesi sonucunda taşeron süreci Türkiye gündeminden kalkacaktır. Kamuoyuna lanse edildiği gibi kamuda kadro dışı kalan bu sayı 90-100 bin değil 1 milyon kişi ve 4 milyon vatandaşımızı ilgilendirmektedir.”


TAŞERON İŞÇİLERİN TALEPLERİ NELER?

Cumhurbaşkanlığı’nın verilerini aktaran Odabaş, belediyelerde daimi işçi kadrosunda çalışan personel sayısının 43 bin 110, şirket işçi sayısının ise 599 bin 243 kişi olduğunu söyledi. Kadrolu istihdamın gün geçtikçe azaldığını belirterek, yaklaşık 600 bin şirket işçisinin hükümetten taleplerini şöyle sıraladı:
-Eşit işe eşit ücret,
-Elli iki tediye,
-Altmış günlük ikramiye,
-Kırk saat çalışma,
-Enflasyon farkı,
-Mezuniyet farkı,
-Eşit yemek ücreti,
-İş Sağlığı ve Güvenliğine uygun çalışma,
-Üçlü vardiya sisteminden ikili vardiya sistemine tercihen geçebilme
-İşten çıkarmalar disiplin kuralları işletilerek mülki amirin onayından sonra yapılmalı,
-Sendika ve Toplu İş Sözleşmesi Kânûnû’nda değişiklik yapılarak aidatlar ve ülke barajı düşürülmeli, sendikal örgütlülüğün önündeki engeller kaldırılmalı,
-Belediyelerde hukuka aykırı çalışan ve memur işi yapan tüm mühendis, mimar, zabıta, teknik personel, güvenlik ve diğer alanlarda çalışan personel hukuka uygun olarak, ayrım yapılmaksızın memur olarak istihdam edilmeli,
-Belediye şirketlerinde kadın erkek ayrımı ve ücret eşitsizliği kaldırılarak ücretler 2019’da iptal edilen asgari ücretin katlarına getirilmeli,
-Toplu iş sözleşmeleri için işçiye verilen sözler ile imzalanan belgeler aynı olmalı,
-Memur sendikalarındaki hürriyetler işçilere tanınmalı ve aidatlar aylık bürüt ücretin yüzde 1’ini geçmemeli,
-Kamu çerçeve protokolünü belediyeler de uygulamalı ve işçiler açlık sınırının altında çalışmamalı,
-Belediye şirket işçilerinin işten atılmaları iş mahkemelerinde değil bölge idare mahkemelerinde görülmeli,
-2019 mahalli seçimlerinden sonra siyasi nedenler ile işten atılan işçi ve sözleşmeli memurlar için kanuni düzenlemeler bütçe görüşmeleri öncesinde yapılmalı,
-İşten çıkarmalarda kod mağduriyeti giderilmeli, suçları sabit olan işçi için mahkeme kararından sonra kodların yazılması ve işçinin kıdem tazminatıyla işsizlik maaş hakkını elinden alan kodlar kaldırılmalı, bu kodlar sadece terör ve memuriyette anılan yüz kızartıcı suçları kapsamalı, diğer konularda işçi çıkarmalarda işçinin ödediği kıdem tazminatı ve işsizlik maaşına el konulmamalı,
-Haksız işten çıkarmalarda iş akdini sona erdiren kamu görevlileri işçiye ödenecek tazminatlardan kişisel olarak sorumlu olmalı ve keyfi bir şekilde işten çıkarmalarda caydırıcılık olmalı.

Editör: Ezgi Bardakçı