Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği’nin (KONUTDER) İstanbul Üniversiteis İletişim Fakültesi ile birlikte hazırladığı “Konut Talebini Belirleyen Mikro Faktörler-İstanbul Örneği” raporunda, İstanbulluların yüzde 72’sinin uygun ödeme koşulları olduğunda konut almak için tasarruf etmeye ve harcamalarını kısmaya hazır oldukları belirledi. Raporda ayrıca, gençlerin de artan kiralar karşısında ‘güvence’ amaçlı olarak en az bir ev sahibi olmak istediklerini dile getirdikleri görüldü.

Ev sahipliği için çözüm kamu-özel işbirliği

Araştırmayla ilgili değerlendirme yapan KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova “Araştırmamızda da görüyoruz ki halkımız kiracı olmaktan ve artan kira fiyatlarından mutsuz. Konutu hem bir güvence hem de bir yatırım aracı olarak görüyorlar” dedi.

Düşen ev sahipliği oranına vurgu yapan Kumova” “Dar gelir grubu için TOKİ, orta gelir grubu için Emlak Konut GYO, üst gelir grupları için de Özel Sektör iş başında gibi bir algı oluşmuş durumda. Bu dağılım toplumun gereksinimlerini karşılamada maalesef yetersiz kalıyor. Bunu rakamlar ve yüksek kira fiyat artışı kaynaklı tetiklenen enflasyon net bir biçimde ortaya koyuyor. KONUTDER olarak her platformda dile getirdiğimiz Kamu – Özel Sektör İşbirliği ile sosyal konut ve erişilebilir konut üretiminin arttırılması kronikleşmek üzere olan sorunun en ideal çözümü olacaktır” diye konuştu.

Araştırmadan Öne Çıkanlar

İstanbul halkı “Konutu bir güvence ve yatırım aracı” olarak görüyor. Katılımcıların yüzde 81,1’i konut yatırımını mantıklı buluyor. Yüzde 87 gibi bir çoğunluk çocuğuna veya gelecekte olabilecek çocuğuna bir ev bırakmayı öncelikleri arasına alıyor.

İstanbul halkı kiracı olmaktan mutsuz ve barınma endişesi duyuyor. Yıllar içinde ekonomik sebeplerden düşen talep ve üretim yetersizliği, konut sahiplik oranının düşmesine ve buna paralel olarak kiracı oranının ciddi bir artış göstermiş neden oldu. Bunun somut yansımaları da araştırmada şöyle öne çıkıyor:

Katılımcıların yüzde 79,9’luk gibi önemli bir çoğunluğu kiracı olmanın kendilerini mutsuz ettiğini ve gelecekte barınma noktasında bunun bir sorun teşkil edeceğini söylüyor.

Her üç kişiden biri (yüzde 34,6) İstanbul’da gelecekte barınma sorunu yaşayacağını düşünüyor. Barınma sorununa ilişkin endişenin varlığı alt gelir gruplarında daha yüksek düzeyde görülüyor.

Son yıllarda gözlenen barınma sorununa ilişkin endişe gençlere de yansımış durumda. Gençlerin son 5 yılda öncelikleri değişmiş bulunuyor. Konut sahibi olma hedefi gelecek planında öne çıkmış durumda. Geçmiş dönemde yapılan çalışmalarda “Kendi evini satın alma isteği” gençler arasında beşinci önem sırasına sahipken, bu son araştırmada “kendi evini satın alma isteği” ikinci önem sırasında yer alıyor. Gençlerin uzun vadeli yatırım ve güvence arayışı belirgin bir şekilde konut sahibi olmayı önceliklendirmek istemelerine neden oluyor.

Konut almak isteyenler tasarrufa hazır. Yüzde 72,1’lik bir kesim uygun ödeme koşulları olduğunda konut almak için tasarruf etmeye, harcamalarını kısmaya hazır olduğunu belirtiyor. Gençler tüketimlerini kısıp ev almaya oldukça sıcak bakıyor. Tüketim harcamalarının tasarruf yoluyla kontrol altına alınması tüm gelişmiş dünya ülkelerinin uygulamaya on yıllar önce koyduğu bir yöntem. Tasarruf için ev alımını kolaylaştırmak en bilindik uygulama. Tüketim enflasyonunu dizginlemek için bizim ülkemizde de konut alımının kolaylaştırılması çok önemli.

Kendini üst gelir grubu olarak tanımlayanların yüzde 45,7’si 5 yıl içerisinde konut almayı planlıyor. Yakın zamanda konut almayı planlayanlar 40-50 yaş grubu, üniversite mezunu, orta-üst gelir grubunda yoğunlaşıyor.

Araştırmaya katılanlar konut kredisi için ortalama olarak gelirinin üçte birinden vazgeçebileceğini belirtiyor. Üst gelir grubunda olanlar da bu oran gelirlerinin yüzde 40’ını konut taksitlerine yatırmaya hazır.

Gençler ise konut satın almak için 10 yıldan uzun vadeli borçlanmayı göze alıyor, konut almak için gerekirse arabasını satmayı planlıyor.

Araştırmada veri toplama aşaması, İstanbul örnekleminde, 1 Kasım – 20 Kasım 2024 tarihleri arasında yapıldı. Araştırmada; yüzde 50,2’sini erkek, yüzde 49,8’ini kadınların oluşturduğu ve yaş ortalamasının da 35.2 olduğu bin 69 kişi ile görüşüldü. Görüşülen kişilerin yaş aralığını 18-49 olurken, yüzde 18.6’sını 24-29 yaş aralığı, yüzde 36.2’sini de 30-39 yaş aralığı oluşturdu. Görüşülen kişilerin yüzde 90’ını aktif olarak çalışanlar ve bunun da büyük bir kısmını özel sektörde tam zamanlı çalışanlar oluşturdu. Ayrıca, araştırmaya yüzde 10,4 oranında üniversite öğrencisi dâhil edilerek genç nüfusun konut talebine yönelik tutumları analiz edildi.

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU