Gerçek bir hikayeden esinlenerek hazırlanan film, 19. yüzyılda Malay topraklarındaki İngiliz istilasına karşı direnişi konu alıyor.
Studio Kembara Türkiye koordinatörü Muzaffer Seyyahoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Studio Kembara'nın 2022'de çektiği ilk film Mat Kilau'nun Malezya'da şu ana kadar en çok izlenen filmlerden olduğunu belirterek, "Çünkü Malezya'nın en büyük, en meşhur kahramanının hayatını sahneye aldılar. Hiç sinemaya gitmeyen insanlar iki-üç defa sinemaya gitmiş." dedi.
Filmin, sanat, gerçeklik, vatanseverlik ve kahramanlık duygularını ön plana çıkaran bu yapımın devamı olarak çekildiğini dile getiren Seyyahoğlu, "Türkiye ile bağlantıları 2022'de başladı. Türkiye, Malezya ve Endonezya'yı kapsayan ortak projeler peşindeyiz. Bunun üzerine çalışmalar yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Seyyahoğlu, Osmanlı döneminde Mekke'de yaşayan Malay bir alimin Malezya halkına mektup yazıp, İngiliz sömürgesine karşı ayaklanma konusunda onları hareketlendirişiyle filmin başladığına işaret ederek, şunları aktardı:
"Tabii bu arada İngilizler belirli bölgelere yardım gitmesini kesiyor. Malaylar organize olup, birlikte hareket ettiğinde İngilizler geri çekiliyor. İngiliz sömürgesi işgaline bir şekilde geri adım attırıyor. Film orada bitiyor yani İngilizlerin geri çekilmesiyle film son buluyor ama bunun devamı da gelecek."
"Şu anda kültür savaşı var ve bunun altında ezilmek istemiyoruz"
Malezyalı oyuncu Ali Karimi, birinci filmi bölgenin meşhur yönetmenlerinden birinin çektiğini söyleyerek, "Dolayısıyla yapımcı firmanın aslında böyle bir tecrübesi yoktu. Sadece iki film çektiler ama dertli insanlar. Diyorlar ki 'Biz Müslümanca yaşamak, gençliği uyandırmak istiyoruz. Gençliğin kendi köklerine dönmesini, değerlerine sahip çıkmasını istiyoruz.' Çünkü savaşı kazanmışlar ama şu anda kültür savaşı var ve bunun altında ezilmek istemiyorlar. Çünkü orada Çin'in çok büyük etkisi var. Yani yüzde 20-25 kadar Çinli toplum var orada ve sürekli de ana kara Çin'den buraya gelenler var ve geri dönmüyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Birçok Malezyalının filmin Türkiye'ye gelmesinden mutluluk duyacağını ifade eden Karimi, şöyle devam etti:
"Bizim de tabii bu konuda heyecanımız var ve bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ümit ediyorum ki izleyici sayısı en üst seviyede olur. Çünkü bu, bağımsızlık ve işgalden kurtulma mücadelesi. Kendi kahramanlarını oynarken benzer duygularla düşüncelere sahip olarak rolümüzü yaptık. Dolayısıyla bu Malezya'nın kurtuluş savaşıydı, işgalden kurtulma mücadelesiydi. Bunu da filmde her şeyimizle vermeye çalıştık."
Diriliş Ertuğrul dizisini izlediğini ve etkilendiğini anlatan genç oyuncu, "Bu projeye başlamadan önce Diriliş Ertuğrul'u zaten izliyordum ve her şeyi not etmeye çalışıyordum. 'Hangi hislerle savaşıyorlar? Nasıl hareket ediyorlar?' filme başladığımda bunlar hep kafamdaydı. Onlardan çok etkilendim ve bunu da yansıtmaya çalıştım." dedi.
Studio Kembara olarak çeşitli araştırmalar yaptıklarını belirten Ali Karimi, "Osmanlı zamanından kalma güçlü ilişkilerimiz var. Bunu görerek buradan yola çıkarak filmi yaptık ve bunu daha ida leriye götüreceğiz. Türkiye'yle zaten ortak projeler yapma planlarımız var, üzerine çalışıyoruz." diye konuştu.
Film hakkında
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Mekke'de yaşayan tanınmış bir Malay alimin gizli bir mesajıyla başlayan film, Malay halkının zengin geleneklerine, değerlerine ve mücadelesine dair yeni bir perspektif sunuyor.
Malay halkının, İngiliz istilasına karşı ayaklanmaya çağrılması ve İngilizlerin bu bilgiyi öğrenip direnişi engellemeye çalışmalarına ışık tutan film, izleyicilerde vatanseverlik bilinci oluşturmayı, ülkesini sevmeyi ve yabancı işgallere karşı direniş bilincini artırmayı hedefliyor.