Irkçı Kapitalizm

Kapitalizm var olduğu andan itibaren ırkçı kökler taşır. Irkçılık ile kapitalizmi birbirinden ayırmak mümkün değildir. Bir öteki inşasına sömürüyü kolaylaştırmak için sistem mecburdur. Bu öteki içerideki azınlık, kadın gibi dezavantajlı konumdaki kişiler için olabildiği gibi günümüzde bu tanım en çok göçmenler üzerinden yapılmaktadır. İşte Robinson'a göre ırksal kapitalizmin üretim aşamaları:

1. **Emek Sömürüsü**: Irksal kapitalizmin ana mekanizmalarından biri, ırksallaştırılmış emeğin sömürülmesidir. Tarihsel olarak, bu köle emeği, sözleşmeli hizmet ve daha yakın dönemde düşük ücretli göçmen emeğinde açıkça görülmektedir. Irksallaştırılmış gruplar genellikle ucuz ve kullan-at bir iş gücü olarak konumlandırılır, bu da karları maksimize ederken iş gücü maliyetlerini en aza indirir.

 2. **Ayrımcılık ve Mekansal Kontrol**: Irksal kapitalizm, şehirlerin ve bölgelerin mekansal organizasyonu aracılığıyla da kendini gösterir. Ayrımcılık, kırmızı çizgi çekme ve gettoların yaratılması, ırksallaştırılmış nüfusları kontrol etmek ve ekonomik olarak dezavantajlı konumlarda kalmalarını sağlamak için kullanılan taktiklerdir. Bu mekansal kontrol, hüküm süren sınıfa fayda sağlayan ekonomik ve sosyal hiyerarşileri sürdürmek için önemlidir.

 3. **Kültürel Metalaştırma**: Kültürün metalaştırılması, ırksal kapitalizmin başka bir yönüdür. Irksallaştırılmış kültürlerin unsurları sıklıkla egemen grup tarafından uygun görülür ve ticari hale getirilir, orijinal bağlamlarından ve anlamlarından koparılır. Bu sadece egemen grup için kar üretmekle kalmaz, aynı zamanda stereotipleri pekiştirir ve ırksal hiyerarşileri güçlendirir.

4. **Suçlulaştırma ve Gözetim**: Irksallaştırılmış toplulukların suçlulaştırılması ve gözetimi, ırksal kapitalizmi sürdürmek için merkezidir. Uyuşturucuyla mücadele, kitlesel hapis ve polisin militarizasyonu gibi politikalar orantısız bir şekilde ırksallaştırılmış grupları hedef alır, marjinalleşmelerini ve sömürülmelerini sağlar. Bu kontrol sistemi, ucuz iş gücünü koruyarak ve olası direnişi bastırarak hüküm süren sınıfın ekonomik çıkarlarını korumaya hizmet eder.

Bu sistem aslında sömürünün kolayca gerçekleştirilmesi içindir. Kapitalizm en çok kârı bu dezavantajlı gruplardan elde ederken en çok onları yerden yere vurur. Ötekileştirir, gettolara hapseder, düşük gelir gruplarına mahkum eder ve suçlulaştırır.  Bu sayede sınıf bilincini parçalar ve bir ırklar hiyerarşisi yaratır.  

Bir diğer yandan medya bunun propagandasını kimlik içerikli başlıklar ile halka servis eder. Örneğin suçu işleyen kişi göçmen ise başlıkta kimliksel bilgi mutlaka verilir. Böylece kültürel metalar halk arasında üretilmeye başlanır ve bir siyasî  nefret söylemleri halkın günlük hayatına dönüşür. Halk maddi ve manevi içerisinde bulunduğu tüm depresyonu göçmene yöneltir. Bir günah keçisi arar olan her kötü şey için. Elbette ki her olayın bir sorumlusu vardır ancak bu perspektifle düşünüldüğünde yanlış kişileri suçlamak halka sadece sinek avlatmayı öğretir, bataklığı böyle kurutamazsınız.