Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği'ne bağlı odaların bünyelerinde İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grupları (İDDG) üyeleri için eğitim semineri düzenlendi. Seminer programı ile İDDG üyeleri tarafından işyeri ziyaretleri yapılırken işyeri sahibine bir denetçiden çok aynı mesleği icra eden meslektaş olarak rehberlik ve danışmanlık anlayışı ile yaklaşmanın gerekliliğinin önemi üzerinde duruldu. Seminerler kapsamında Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi'nden Dr. Oğuz Poyrazoğlu, 'İletişim Teknikleri' konulu bir seminer verdi. Poyrazoğlu, iletişimin en önemli kurallarından birinin dinleme olduğunu söyleyerek, 'Kiminle olursa olsun konuşarak bir iletişim halindeyseniz mutlaka göz teması kuracak şekilde, tabii rahatsız edecek şekilde değil, ancak ilgili olduğunuzu göstermeniz gerekiyor. İşte bunu gösterdiğinizde esnaf olarak size gelenlerle çok büyük sorunlar yaşamazsınız. Yani size gelenlerle gerçekten iletişime geçtiğinizde işiniz kolaylaşır.' diye konuştu.
İLETİŞİM ETKİLEŞİMLE OLUR
Poyrazoğlu, 'Etkileşim olmadan iletişimin olması mümkün değil. İletişim içerisinde bulunduğunuz sürece kurum olarak iletişime giriyorsunuz. ANKESOB hem merkezde olması dolayısıyla hem de başkenti temsil etmesi dolayısıyla esnaf ve sanatkarların her zaman iletişimde olmak istediği bir kurum. Kurumla çeşitli nedenlerden dolayı iletişimde olabilirsiniz. İletişim ilişkileri geliştiren bir durumdur.' diye konuştu. Ancak iletişimle ilgili teknik bilgileri aktaran Poyrazoğlu, 'Şu an sizinle bir iletişim içindeyiz. Ben şu an bazı duygu ve düşüncelerimi size aktarıyorum., siz de beni dinliyor ve anlıyorsunuz. İşte bu bir iletişim' dedi. İletişimde kodlamanın da çok önemli olduğunu belirten Poyrazoğlu, 'Kodlama da size iletilen mesajın çözülmesidir ve iletişimin bir evresidir.' dedi. İletişimde beden dili konusuna değinen Poyrazoğlu, beden dilinde de samimiyete dikkat çekti. İletişimin engellerine değinen Poyrazoğlu, iletişimde psikolojinin ve algının önemine dikkat çekti. Poyrazoğlu şunları söyledi: 'İletişimde bazen engelleyici nedenlerin etkisinde kalabiliriz. Mesela büyüklerimizin yanında konuşamayabiliriz. Bize büyüklerimiz bunu öğretti. Oysa ki söz isteyerek konuşmalıyız. Mesela biz toplantılarda soru sormaktan imtina ederiz. Oysa soru sormak öğrenmenin en büyük araçlarındandır. Bu nedenle soru sormalısınız. Bu soruyu da en güzel şekilde sormaya çalışmak gerekir.'