Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği, (AFSAD) fotoğraf sanatının ustalarından İbrahim Demirel’i ağırladı. Objektifini hayatın içine çeviren ve Anadolu insanının emeğini, hayat mücadelesini tarihsel bir tanıklıkla ve toplumcu gerçekçi anlayışla bizlerle buluşturan Demirel’in Çankaya Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde açılan “İbrahim Demirel Tanıklığında Siyah Beyaz Kareler” adlı sergisi üzerine gerçekleşen söyleşide İbrahim Demirel fotoğraf çekmeye başladığı süreci eğitim hayatından önemli gelişmeler üzerinden anlattı. Demirel bundan sonraki sergi için de renkli fotoğraflarından olacağını ve Türk sinema tarihi üzerinde de önemli çalışmaları olduğuna değinerek ileriki süreçlerde Türk Sineması üzerine de bir sergi planlarının olduğunu söyledi. Hayatının fotoğraf çekmekle geçtiğini ve neredeyse Türkiye’de ayak basmadık yer bırakmadığını, Alevi- Bektaşi çalışması için Orta Asya ve Balkanlar’ı dolaştığını ifade etti. Demirel, bir fotoğraf  müzesi açmak istediğini söyledi.  Söyleşi sonunda AFSAD Başkanı Burcu Vardar, İbrahim Demirel’e deneyimlerini AFSAD çatısı altındaki fotoğraf dostlarıyla paylaştığı için teşekkür ederek, AFSAD’ın fotoğrafın usta isimlerini AFSAD’lılarla buluşturmaya devam edeceklerini ifade etti.

Demirel çocukluğundan beri sanata çok düşkün olduğuna vurgu yaparak, memleketi Malatya Akçadağ’a bağlı Kürecik Köyü’nden  İstanbul’a gidişi ve Çapa Öğretmen Okulu’nda resimle tanıştığını ve resim yapmaya başladığını ve desen çalışmaları yaptığını Van’da öğretmenlik yıllarından sonra idealinin güzel sanatlar olduğunu, Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’na girişi ve burada fotoğrafla tanıştığını ifade etti.

Demirel, yaz tatilinde memleketine giderken okul arkadaşının fotoğraf makinesini kendisine verdiğini ve memleketi Malatya’ya gelip köyünde fotoğraflar çekmeye başladığını söyledi. Tatil sonrası okula gidip köyünde çektiği fotoğrafları banyo yaptığını ve öğretmenleri Güler Ertan ve Vehbi Yazgan’ın  köyünde çektiği fotoğrafları çok beğendiğini ve Hayat Dergisi’nin fotoğraf yarışmasına katılmasını önerdiklerini söyleyen Demirel, “Hayat Dergisi fotoğraf yarışmasına katıldım. Benim fotoğrafım birinci oldu. 500 Lira ödül kazandım ve ödül aldığım o parayla ilk fotoğraf makinem olan Yashica marka makinesini aldım ve durmadan fotoğraf çekmeye devam ettim” diyerek kendisi için bir yaşam biçimi olan fotoğrafa ilk adımının sürecini anlattı.

İBRAHİM DEMİREL: FOTOĞRAF MÜZESİ AÇMAK İSTİYORUM

Demirel bugün fotoğrafın çok yaygınlaştığını ve herkesin fotoğraf çektiğine vurgu yaparak, “ Fotoğraf bugün teknolojik açıdan çok ileride. Şimdi telefonu olan herkes fotoğraf çekiyor. Fotoğraf çekmek ve fotoğraf yapmak başka bir şey. Fotoğraf görsel bir sanattır. Benim inancım bilim ve sanattır. Önemli olan ne çekmek istediğindir. Fotoğrafta bir konu olmalı. Bir konu işlenmeli.  Benim kitaplarım hep bir konuyu içerir. Mesela “Tek Ağaç”, “Yansımalar” bunlardan iki örnektir. Önemli olan çekmek ve belgelemek ” diye konuştu.

Demirel önümüzdeki süreçte bir fotoğraf müzesi açma düşüncesinin olduğunu ifade ederek, “ Bugüne kadar çektiğim fotoğraflarımı, kullandığım makineleri ve fotoğraf üzerine kitaplarımı, kataloglarımın yer alacağı bir fotoğraf müzesi açmak istiyorum” dedi.

FOTOĞRAFLARLA TARİHE TANIKLIK

“İbrahim Demirel’in Tanıklığında Siyah – Beyaz Kareler”  sergisi Ankaralı sanatseverler tarafından ilgiyle karşılandı. Bu muhteşem sergi, fotoğraf çekmeye 1965 yılında başlayan Anadolu aşığı İbrahim Demirel’in 1980 yılı öncesinde tanıklık ettiği Türkiye’sinden ve çekilen binlerce kare fotoğraftan seçilen fotoğraflardan oluşuyor. Bu fotoğrafların büyük çoğunluğu Türkiye’de fotoğraf sanatının klasik kabul edilen karelerinden oluşuyor. Bu fotoğraflar, çocuklarımızı ve gelecek umudumuzu, duvarlarımızı ve beklentilerimizi, köylerimizi ve kır hayatının çile dolu yoksulluğunu, şehirlerimizi ve direnişlerimizi, bütün bunlara karşı direnen ve umudumuzu pekiştiren sanatçı ve entelektüellerimizi kağıt üzerinde somutlaştırıp, bir kez daha unutulmaz karelere dönüştürüyor.

İBRAHİM DEMİREL KİMDİR?

1941’de Malatya, Akçadağ, Körsüleymanlı köyünde doğdu. Akçadağ Öğretmen Okulu, Çapa Öğretmen Okulu Resim Semineri ve Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nu (Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi) bitirdi. Sanat, bundan böyle bir yaşam biçimiydi onun için. Çeşitli kuruluşlarda grafikerlik, reklam ve tanıtım fotoğrafçılığı yaptıktan sonra 1975’de Umut Poster Yayıncılık ve Grafikerlik Stüdyosu’nu kurdu. 1979’da Hollanda Hükümeti tarafından ilk fotoğraf albümü olan “Yaşam Kavgası” yayınlandı.  1981’de “Fotoğraf”  ders kitabı basıldı. 1995’de 4 adet portfolyosu yayınlandı. 2004’de “İbrahim Demirel Fotoğrafları Üzerine Bir İnceleme” kitabı yayınlandı.1982’de Sanatyapım Plastik Sanatlar Atölye ve Galerisi’ni kurdu. Bugün Başkent’in seçkin sanat merkezlerinden biri olan bu atölye ciddi, tutarlı eğitim anlayışıyla sanat eğitimi vermektedir ve bu mekândaki birikimini bir okul, bir müze niteliği kazandırarak geliştirip gelecek kuşaklara aktarmak Demirel’in vazgeçilmez hedefidir. Türkiye’nin sayılı koleksiyonerlerinden biri olan İbrahim Demirel, en az 3000 yağlıboya resimden oluşan önemli bir koleksiyonun yanı sıra toprakaltı ve etnofrafik parçalardan oluşan seçkin koleksiyonların sahibidir. Fotoğraf sanatçılığı, eğitimciliği, koleksiyonerliği, çeşitli resmi ve özel kuruluşlardaki danışmanlıkları ve yayınladığı kitaplarıyla kültür yaşamımıza yeni projeler kazandırmakla meşguldür hep. Grafik ve fotoğraf çalışmalarıyla yurt içinde ve yurt dışında (Çin, Yugoslavya, İtalya) çok sayıda ödül alan İbrahim Demirel, 2008’de emekli olduğu Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi, Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nün dışında da gösteriler, sergiler, konferanslar, radyo ve televizyon programları, çeşitli sanat yayınları ile eğitimciliğini sürdürmektedir. 2004 yılında fotoğraf çalışmalarıyla Truva Sanat ve Kültür Derneği’nce “Yılın Fotoğraf Sanatçısı Ödülü” verilen sanatçı, PTFD (Profesyonel Tanıtım Fotoğrafçıları Derneği) üyesi, AFSAD ve Gezginler Kulübü’nün de onur üyesidir.

Kaynak: Haber Merkezi