Hollanda'nın çeşitli kentlerinden 235 avukat ve hukuk firmasının ortak imzasının bulunduğu bildiride, Hollanda hükümetinden, İsrail'in savaş suçu ve insan hakları işgallerinin sonlandırılması için harekete geçmesi talep edildi.
Bildiride, "Hukukun başkenti Lahey'in bulunduğu Hollanda'da hükümetin dünyaya ön ayak olması ve en yüksek sesle ateşkes çağrısı yapması gerekirken, açık bir şekilde kenarda kalmayı tercih etmektedir." ifadeleri kullanıldı.
Gazze'nin kuzeyinin etnik temizliğe maruz bırakıldığı ve Filistin halkının toplu olarak cezalandırıldığı belirtilen bildiride, hükümetin gerektiği kadar aktif rol almaması eleştirildi.
Hollandalı politikacıların, Rusya'nın, Ukrayna'yı işgaline şiddetle karşı çıkarken, İsrail'in Filistin'e yönelik uygulamaları karşısında farklı davrandığı kaydedilen bildiride, "İsrail-Filistin olayında çifte standartların uygulandığı gerçeğine gözlerimizi kapatamayız." ifadesine yer verildi.
Bildiride, İsrail'in Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı kuruluşlar ve çok sayıda insan hakları örgütünün raporlarında tespit edildiği üzere savaş hukukunu ve insan haklarını ihlal ettiği vurgulanarak Adalet ve Güvenlik Bakanı Dilan Yeşilgöz'ün, soykırım, insanlığa karşı suç ve savaş suçunun dünyanın neresinde olursa olsun cezasız kalmaması gerektiği şeklindeki sözleri hatırlatılarak gereğinin yapılması talep edildi.
Hollanda Anayasası'nın 90. maddesine göre, hükümetin uluslararası hukuk düzeninin gelişmesini teşvik etme sorumluluğu bulunduğu aktarılan bildiride, "Devlet yetkililerimiz, Filistin topraklarının İsrail tarafından yasa dışı işgaline mümkün olan en kısa sürede son vermek için her türlü çabayı göstermelidir. Ayrıca İsrail'in savaş suçlarını ve insan hakları ihlallerini de en açık ifadelerle kınamalıdır." değerlendirmesinde bulunuldu.